moderatör olarak gönüllü olan arkadaşımız kuralları hatırlattı.
İstanbul'da forumlara katılan bir arkadaşımız oradaki durumu aktardı ve soruları yanıtladı:
* "gezi direnişinde 2 talep vardı. biri tepeden inme uygulamaların dayatılmaması, ikincisi de yeni anayasa için bir prova olması."
soru: "ilk gün yapılan saldırıda orada mıydınız? korktunuz mu?"
yanıt: "korkulmadı. ama giderek daha da korkusuz olduk"
soru: "polisin gerçekleştirdiği ilk saldırı çok şiddetli miydi?"
yanıt: "haklılığımız da o kadar şiddetliydi. bize dokunmadı"
soru: "örgütlü kişilerin hareket içindeki yeri nedir?"
yanıt: "örgütlü değil, kendiliğinden gelişen halk hareketi oldu. iyi de gidiyor"
soru: "direnişte şu an forumlarla devam ediyoruz. sonrasında ne olacak?"
yanıt: "hareket durmayacak. AKP iktidarının ilk iki döneminde demokratikleşme adına ilerlemeler kaydedildi ve o devre büyüyen gençler demokrasi pratiğini edindiler. hükümetin son dönemdeki antidemokratik uygulamalarına ve demokratik ortamın kayboluşuna bu gençlik başkaldırdı ve yollara döküldü"
soru: "AKPnin ilk iki döneminde ne gibi bir demokratikleşme vardı? yobazdan nasıl bir demokrasi gelmiş olabilir ki?" (soru sert bir üslupla ve suçlarcasına soruldu)
yanıt:"bu sorunuza cevap vermek istemiyorum. düşüncenize saygı gösteriyorum ama cevap vermiyorum"
* "bu evrensel bir harekettir. burada gördüğüm, üzerinde "freedom for humanity" yazılı döviz örneğin beni bağlıyor. dünya genelinde neoliberal bir saldırı var. bedenlerimiz üzerinde iktidar sağlamaya çalışıyorlar. evrensel asgari bir zeminde buluşmak gerekir. bu insanlık için bir şanstır. temsili demokrasi terkediliyor, kurulan forumlar artık doğrudan demokrasinin başladığını gösteriyor. asgari evrensel ortaklarda birleşilmeli ve tüm dünya insanlığını kapsayacak şekilde uluslararası bir hareket oluşturmalı. tek bir ülkede başarılamaz çünkü karşıdaki güçler uluslararası çalışıyor. yönetimlerin aldığı kararlarda bu forumlar aracılığı ile bağlayıcı olmalıyız."
* "bir haftadır toplantılarda arkadaşlar hareketin uluslararası olduğundan bahsediyorlar. nedir bu uluslararası güç, kimlerden oluşur?"
yanıt olarak: "esas olarak sosyal medya üzerinden yapılan tüm dayanışmalar sivildir ve ciddi tehlike oluşturular. budur uluslararası güç. bölmek istiyorlar ki bu güç zayıflasın. şimdi sistemin bir adım ötesine geçme şansımız var, bunu değerlendirmek gerekir"
* "tüm evren için, tüm ulusumuz, tüm insanlık için, doğa için, özgürlüğümüz için hepimizin birşeyler yapması gerekiyor. insanların korunması, hayvanların korunması, ağaç dikimi...hepsi çok önemli ve öncelikli konulardır. bize destek olmak için 29 temmuzda kardeş türküler geliyor. konser verecekler. evrenin özgürlüğü için. hepiniz davetlisiniz."
* "gezi olayları hepimize moral oldu, herkesin umudu geri geldi. daha önce de HES projelerine, diğer yeşile zarar veren projelere karşı, nükleer karşıtlığında büyük direnişler gösterilmişti. o zaman hükümet ve AKP gençleri sanal ortamı çok iyi kullanmışlar ve durumları lehlerine göstermişlerdir. ama gezi direnişinde sanal ortam kullanılarak biraraya geldik ve başarıldı. istediğim şey marmariste direnişin ve birlikteliğin devam etmesi. bu kadar duyarlı insan varken marmarise bir şey olmaz, içim rahat"
* "direnişin uluslararası gücünün ne olduğunu soruyorsunuz. 2 türlü açıklanabilir. biri inananlar için bu tanrıdır. ağaçların sökülmesi, insanların zulüm görmesi evrensel kurallara aykırıdır. bu hak hareketin uluslararası olmasını ve gücünü oluşturur. inanmayanlar ise bu güç insanların birlikte oluşturduğu yaşam gücüdür. başka güç aramaya gerek yok, bunlar işte."
daha sonra yerde duran ve üzerinde "biz kimsenin askeri değiliz, özgür bireyleriz" yazılı döviz üzerinde şiddetli tartışma ve arbede oluştu. karşı çıkanlar "peki kimin askerisiniz?", "atatürke hakaret var", "asker olunmadan vatandaş olunur mu?" şeklinde provakasyonda bulundular. foruma daha önce katılmamış, o an ortaya çıkan bir erkek şahıs küfür ederek arbedeyi başlattı. grup şiddetle tepki gösterdi, kişi uzaklaştırıldı, konuşmalara ara verilmek durumunda kalındı.
küçük gruplarda herkes sakinleşti ve günlerdir forumlar sırasında süren ayrışma, sanki bu arbede vesilesi ile ortadan kalkmanın ve forum içinde barışın sağlanmasının ilk ışığını gösterdi. bu konuda bir arkadaşımız bilgece şunu önerdi: "dövizler yazan ve onu taşıyan kişiye aittir, kişisel görüştür, kimse karışamaz. ama ortaya konduğu anda grubu bağladığından ters karşılanabilir. en iyisi kişinin bunu kendi üzerinde taşımasıdır." bu fikir geniş kabul gördü ve bir arkadaşımız dövizi tutarak sorunun sonlanmasına neden oldu.
ancak gruptaki evrensel düşünceyi savunan arkadaşlar arasında büyük rahatsızlık doğdu, ayrılmak isteyenler oldu. gene de herkes duyarlılık göstererek forum tekrar toplandı.
* "arkadaşlar, emperyalizme hepimiz karşıyız, burada mustafa kemali istemeyen biri olduğuna inanabilir misiniz? hepimiz hükümetten ve emperyalizmden kurtulmak istiyoruz. ama eski devrimci yöntemler bunun için yeterli değil. yeni yöntem gezi direnişinde bulunmuştur ve ona uyum sağlamalıyız. diğer türlü forumları sabote ediyorsunuz. gerçekten ajan olduğunuzu düşünmeye başlayacağım. yapmayın. hükümetin istediği şey oluyor, onların ekmeğine yağ sürüyorsunuz."
* "emperyalist güçlerin yönetim şekli bölmektir. birleşmeliyiz"
* "artık çekişmeyi bırakalım, olumlu işler yapalım"
* "atatürkü oturalım konuşalım, ben öğretmenim, bu konuda konuşmalar yapalım. atatürkün kimliğini tartışalım. böyle kavgayla olmaz."
* "farklı düşüncelere saygı gösterelim yoksa dağılırız."
* "ben bireyim, mustafa kemalin askeri değil, o benim peygamberim gibidir ama onun askeri değilim. ona olan hayranlığımın bir örneğini vereyim. 1930 yılında Atatürk orman çiftliğinde ilk süt pastörizasyonunu düşünecek kadar ileri görüşlü birisiydi. o zaten bizim önderimizdir"
* "arbedeyi başlatan kişiler halen gruptan özür dilememişlerdir. bu kişilerle birarada durmak giderek zorlaşıyor."
ertesi gün, bir önceki gün belirlenen bildirinin gündem maddesi olmasına karar verildi. 19 mayıs ve gençlik meydanının forum için uygun olmadığı bildirildi ve saman iskelesinde yapılması oylanarak kararlaştırıldı. forumun her akşam 21:00'de orada yapıldığını duyuran bir pankart hazırlanarak saman iskelesine asılmasına karar verildi, genç bir arkadaşımız bunu hazırlamak için gönüllü oldu. megafon ve yazı tahtası alınmasına ve ortak ödenmesine karar verildi
13 temmuzda müzik aletlerimizle gelip çalıp söylemeye karar verdik.
herşeye rağmen iyi akşamlar deyip ayrıldık. forum yapmakta gösterilen ısrar ve aslında hepimizin birarada hoşgörüyle yaşamayı öğrendiği bir ortam olmasına duyulan şükran gruplar arasında mırıldanılıyordu. herşey güzel olacak. "bu daha başlangıç mücadeleye devam" sloganı hepimizi tekrar birleştirdi, evlere bu duyguyla döndük.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder