16.7.2013 tarihli forumumuz, 22:00 dolaylarında, Sinop Barış
Manço parkında, 100-150 arasında değişen sayıda bir katılım ile
gerçekleştirilmiştir.
Alınan kararlar, dile getirilen görüşler ve öneriler aşağıda
sunulmuştur.
KARARLAR:
1.
15 TEMMUZ 2013 TARİHİNDE ÜNİVERSİTE
ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK OLARAK GERÇEKLEŞTİRİLEN GÖZALTINA ALMA OPERASYONLARI
SİNOP PARK FORUMU TARAFINDAN KINANMIŞTIR.
2.
Bir sonraki forum tarihi 19 Temmuz 2013 Cuma
günü olarak belirlendi. 21:30’da Uğur Mumcu meydanında toplanıp, Barış Manço
parkına yürünmesi kararlaştırıldı.
3.
18 Temmuz Perşembe günü Pazar yerinde bildiri
dağırımı için 12:30’da Cumhuriyet İlköğretim Okulu önünde buluşulmasına karar
verildi.
4.
Nükleer- Termik santral Eylemlerde, bisiklet
etkinliklerine yer verilmesi kararlaştırıldı.
5.
Öner-Soner-Güneş arkadaşlarımızın isimlerinin
ölümsüzleştirilmesi için isimlerinin bir sokağa verilmesi ve bir anıt
hazırlanması yönünde harekete geçilmesi kararı alındı.
6.
Film gösterimlerinin yapılması fikri onaylandı.
7.
İlerideki forumlarda serbest kürsü uygulamasının
yanı sıra, önceden belirlenmiş bir tema etrafında da tartışma yürütülmesi
kararlaştırıldı.
8.
Yeryüzü sofraları etkinliğinin bir sonraki
forumda ele alınamı kararlaştırıldı.
Dile getirilen
görüşler:
1.
Konuşmacı: Palalı saldırganlara ilişkin Paris
Konunünden örnek vererek küçük bujuvazinin sistemin güçelrinin yanında yer
aldığını söyledi. Halkın hükümeti istemediğinin ortaya çıktıüını belirterek
emek ve demokrasi örgütlerinden bazılarının direnişe uzak kaldığını belirtti.
Devrimci dayanışmanın konunması gerektiğni vurguladı.
2.
Konuşmacı: Yaşanan son 1-2 aylık süreçte, “gezi
ruhu” ve “komünal yaşam” kavramları ile tanıştığımızı belirterek, bu sürecin
bir yönünyle direniş bir yönüyle de kurucu özellik taşıdığını ifade etti. Yerel
sorunların aşılması yönünde gayret içerisinde bulunulması gerektiğini
belirterek, Nükleer Karşıtı mücadelede kaybettiğimiz Soner-Öner ve Güneş
arkadaşlarımız adının bir yürüyüş yoluna verilmesi için teşebbüste
bulunulmasını önerdi.
Gezidirenişinde ırkçı ve cinsiyetçi
söylemlerin dışlandığını ve bunun sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Gezi direnişinin gelişiminde
kendiliğindenliğin yanısıra Gerze Mücadelesi, HES karşıtı mücadele, ataması
yapılmayan öğretmenler, kürt sorununun barışçıl çözümü için verilen
mücadeleninde bir alt yapı teşkil ettiğini etti ve yaşam tarzına müdahelenin bu
sürecin sadece bir parçası olduğunu dile getirdi.
AKP’nin yarattığı islam algısına karşı,
yine müslümanlar içerisinden çıkan Anti-Kapitalistlerin bulunduğunu ve
sermayenin bütününe karşı mücadeleye eklemlenebildikleri tespitinde bulundu.
3.
Konuşmacı: Nükleer santrale karşı mücadele
eylemlerinde bisiklet etkinliklerine de yer verilmesini önerdi.
4.
Konuşmacı: Amasya’dan Sinop’a tatil için
geldiğini ve forumun olacağını duyunca katılmadan edemediklerini belirtti ve
forumlar da katılımcı sayısına takılınmaması gerektiğini belirtti. Gezi
direnişinin bir uyanış olduğunu ve en önemli sloganın “birleşe birleşe
kazanacağız” olduğunu dile getirdi. Gezi direnişinin nereye evrileceğinin
önemini belirterek, ne kadar yerelleştirirsek o kadar başarılı olacağını
savundu. Katkı sunmak istiyorsak, bu ruhu her yerde tartışmamız gerektiğini
belirtti. Yerel seçimlerin yaklaştığını hatırlaratak, rantçı değil halkçı
belediyecilik anlayışının, kent meclislerinin, doğrudan katılımın ve
gerketiğinde yerel yönetimlere müdahelenin mümkün olacağı bir ortam yaratılması
gerektiğini savundu. Bergama direnişinin Bergama ile sınırlı kaldığı için
unutulduğunu hatırlatarak, Gezi Direnişinin İstanbul ile sınırlı kalmayıp ülke
genelindeki mücadeleler ile birleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
5.
Konuşmacı: Forum sırasında sigara içilmesinden
rahatsızlık duyduğunu belirtti. “Nükleer ve termiğe karşı bizbize konuşarak
kendimizi tatmin etmeyelim, köylere gidip bilgilendirici çalışma yapalım” dedi.
6.
Konuşmacı: Öner-Soner-Güneş anması 7 yıldır hep
aynı yüzlerle yapıldığını belirterel, bu anmayı kitleselleştirmek için pazar
yerinde bildiri dağıtılması önerisinde bulundu.
7.
Konuşmacı: Fedakarlık, dayanışma, komünal yaşam,
militan mücadele ve direnişin; Sinopun mücadele açısından ihtiyaçları olduğunu,
bu zamana kadar bunlardan uzak kalındığını belirtti. Yeniden örgütsel bi
planlama ile Sinop’un bütününü kapsayan yeni bir harekete ihtiyaç duyulduğunu
savundu. Karadeniz’in uzun zamandır kapitalist talana maruz kaldığını
belirterek, geçmişin sorunlarını doğru bir tarzda ele alıp, geleceğe dair
planlama yapmamız gerektiğini ifade etti. Sinop’ta 18 Şubat’ta ırkçı bir
saldırının yaşandığını hatırlatarak, demokrasi güçlerinin gereken özelştiriyi
veremediğini belirtti.
8.
Konuşmacı: Rantsal dönüşüme karşı bir film
Ekümonopolis belgeselini hep birlikte izlemeyi önerdi.
9.
Konuşmacı: “Kitleselleşebilmek için konuştuğumuz
insanlara cahil gibi davranmamalıyız ve onların da “birey” olduğunu, özgün
düşünceleri olduğunu kabul etmeliyiz, anlamaya çalışmalıyız” dedi
10.
Konuşmacı: Bildiri dağıtılırken, kişilerle
iletişim de kurulması gerektiğini, diyaloğa geçip sabır gösterilmesi
gerektiğini vurguladı. “Müslümanlıktan ne anladığımız önemli; AKP’nin yaptığı
ile inandığı, söylediği şey arasında yüzlerce fark var” dedi.
11.
Konuşmacı: Ehliyetlerin yenilenmesi ile ilgili
harcın düşürülmesi ile vatandaşın cebinde 200 Milyon kaldığı belirtti. SBS’de
hata yapıldığını, yeniden hesaplama yapılsa bile standart sapma nedeni ile
birçok kişinin hakkının yenmiş olacağını hatırlattı. Gerzeli direnişçilerin
Gezi eylemlerine katıldığını, Sinop halkının ise bu konuda pasif kaldığını dile
getirdi.
12.
Konuşmacı: Karşımızdaki kişinin ne düşündüğünü
anlamaya çalışmadan, kendi derdimizi anlatmaya çalıştığız yönünde eleştiride
bulundu. “Gezi’de Laiklerle İslamcılar, Alevilerle Sünniler barıştı; çünkü bir
diyolog kuruldu” dedi. Gezi’nin aynı zamanda bize devletin ideolojik
aygıtlarının rolünü de gösterdiğini belirtti. “Medyanın gerçek yüzünü
gördüğümüz gibi, eğitimin de gerçek yüzünü görmeliyiz, Gezi bunun da önünü
açtı” dedi. “Çözüm için diyalog önerisini vurgulayarak, etkileşimde
bulunmadığımız insanları nasıl aydınlatacağız” dedi.
13.
Konuşmacı: “Hükümet ayarını şaşırdı iyice;
halkın hükümete yüklenmesi, kendi örgütlenmesini kalıcı hale getirmesi lazım.
“Örgütlenme” deyince bir çekingenlik oluşuyor; forumlarda örgütlenme üzerindeki
perdeyi kaldırmamız gerekiyor” dedi.
14.
Konuşmacı: “Gezi olayları çevre meselesi ile
başladı. Polis müdahelesinden sonra insanlar devlatin gerçek yüzünü gördüler.
Kapitalist bir sistem temiz çevre ile çalışmaz. Bu sistem böyle devam ettiği
sürece çevre hep harap edilecek. Sistemin deyişmesi gerek. Gezi olaylarından
sonra özellikle gençler medyanın nasıl yandaş olduğunu ve gerçekleri çarpıtarak
aktarfığını fark etti. Kimin yöneticini değik, nasıl yönetileceğini tartışmak
gerek. Önce gençler çıktı sokağa… muhalefet yokluğu olduğunu düşünüyorum.
Tarihi MEB kitaplarından öğrendik, herkes tarihi bir de internetten
araştırsın.” Dedikten sonra şu önerilerde bulundu:
a.
Forumlar daha somut talepler üzerinden
tartışmalar yürütmeli; mesela anayasa tartışılmalı, vatandaşlık tanımı
dillendirilmeli, seçim barajının düşürülmesi yönünde sonut adımlar atılmalı.
b.
Yeryüzü sofraları Sinop’ta da kurulsun
15.
Konuşmacı: “Üçüncü forumda doygunluğa ulaştık,
artık sonut taleplerimizi sunuyoruz.” Dedi ve şu önerilerde bulundu:
a.
Öğrencilere yapılan gözaltı operasyonunu
protesto edelim, bildirimize yazalım
b.
Forumun teknik işlerini yürütmek amacıyla
koordinasyon ve komiteler kurulmalı
16.
Konuşması: “ İnşaat işçisiyim, ,nşaatlarda çok
sayıda insan ölüyor. Bunları yandaş medya göstermiyor. Kredi kartımızla
yaptığımız alışverişler geçmişte tefecilerden alınan paralar gibi, Örgütlü bir
halkı hiç kimse yenemez” dedi.
17.
Konuşmacı: “Bütün forum AKP üzerinden yürüyor.
AKP yıllardır süregelen devlet geleneğinin bir parçasıdır. Yalnızca 10 yıllık
bir dönemde olan bir şey değildir. Yoksul kesimle nasıl iş birliği kuracağız;
bunu tartışmalı ve irdelemeliyiz.” Dedi ve önerilerde bulundu:
a.
Şiirle, öyküyle, romanla ilişkisi olmayan bir
direniş hiçbir yere varmayacaktır. Kitap okuma etkinlikleri düzenlenebilir
b.
Yeryüzü sofraları etkinliği burada da
düzenlensin.
18.
Konuşmacı: “Devletlerin kendilerine özgü bir
sömürü düzeni vardır; ben AKP kadar yapanını görmedim. Tüm kurumları
kadrolaştırmak suretiyle “AKP DEVLETİ” olarak karşımızdalar” dedi.
19.
Konuşmacı: “Bundan sonraki seçimlerimizde barışı
tesis edecek, içinde bulunduğumuz süreci devam ettirecek bir hükümet
kurmalıyız.”
20.
Konuşmacı: Feridun Düzağaç’tan alıntı ile
“Foyası Gezide ortaya çıkmış bir medya…” diyerek, bunun üzerinde ciddiyetle
düşünülmesi çağrısında bulundu. Doğu-Batı arasındaki farkları kimin yarattığını
düşünmemiz gerektiğini belirtti.
ÖNERİLER:
·
Ankara Güvenpark platformunda yürütülen Ethem
Sarısülük imza kampanyasına katılım çağrısında bulunuldu. 19 Temmuz Cuma günü
yapılacak forumda imza toplanabileceği belirtildi.
·
22 Temmuz Öner-Soner-Güneş anmasına dilek
fenerleri ile gelinmesi önerildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder