18 Temmuz 2013 Perşembe

Sinop Forumu Notları (16 Temmuz)

16.7.2013 tarihli forumumuz, 22:00 dolaylarında, Sinop Barış Manço parkında, 100-150 arasında değişen sayıda bir katılım ile gerçekleştirilmiştir.
Alınan kararlar, dile getirilen görüşler ve öneriler aşağıda sunulmuştur.

KARARLAR:
1.       15 TEMMUZ 2013 TARİHİNDE ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK OLARAK GERÇEKLEŞTİRİLEN GÖZALTINA ALMA OPERASYONLARI SİNOP PARK FORUMU TARAFINDAN KINANMIŞTIR.
2.       Bir sonraki forum tarihi 19 Temmuz 2013 Cuma günü olarak belirlendi. 21:30’da Uğur Mumcu meydanında toplanıp, Barış Manço parkına yürünmesi kararlaştırıldı.
3.       18 Temmuz Perşembe günü Pazar yerinde bildiri dağırımı için 12:30’da Cumhuriyet İlköğretim Okulu önünde buluşulmasına karar verildi.
4.       Nükleer- Termik santral Eylemlerde, bisiklet etkinliklerine yer verilmesi kararlaştırıldı.
5.       Öner-Soner-Güneş arkadaşlarımızın isimlerinin ölümsüzleştirilmesi için isimlerinin bir sokağa verilmesi ve bir anıt hazırlanması yönünde harekete geçilmesi kararı alındı.
6.       Film gösterimlerinin yapılması fikri onaylandı.
7.       İlerideki forumlarda serbest kürsü uygulamasının yanı sıra, önceden belirlenmiş bir tema etrafında da tartışma yürütülmesi kararlaştırıldı.
8.       Yeryüzü sofraları etkinliğinin bir sonraki forumda ele alınamı kararlaştırıldı.

Dile getirilen görüşler:
1.       Konuşmacı: Palalı saldırganlara ilişkin Paris Konunünden örnek vererek küçük bujuvazinin sistemin güçelrinin yanında yer aldığını söyledi. Halkın hükümeti istemediğinin ortaya çıktıüını belirterek emek ve demokrasi örgütlerinden bazılarının direnişe uzak kaldığını belirtti. Devrimci dayanışmanın konunması gerektiğni vurguladı.
2.       Konuşmacı: Yaşanan son 1-2 aylık süreçte, “gezi ruhu” ve “komünal yaşam” kavramları ile tanıştığımızı belirterek, bu sürecin bir yönünyle direniş bir yönüyle de kurucu özellik taşıdığını ifade etti. Yerel sorunların aşılması yönünde gayret içerisinde bulunulması gerektiğini belirterek, Nükleer Karşıtı mücadelede kaybettiğimiz Soner-Öner ve Güneş arkadaşlarımız adının bir yürüyüş yoluna verilmesi için teşebbüste bulunulmasını önerdi.
Gezidirenişinde ırkçı ve cinsiyetçi söylemlerin dışlandığını ve bunun sürdürülmesi gerektiğini vurguladı.
Gezi direnişinin gelişiminde kendiliğindenliğin yanısıra Gerze Mücadelesi, HES karşıtı mücadele, ataması yapılmayan öğretmenler, kürt sorununun barışçıl çözümü için verilen mücadeleninde bir alt yapı teşkil ettiğini etti ve yaşam tarzına müdahelenin bu sürecin sadece bir parçası olduğunu dile getirdi.
AKP’nin yarattığı islam algısına karşı, yine müslümanlar içerisinden çıkan Anti-Kapitalistlerin bulunduğunu ve sermayenin bütününe karşı mücadeleye eklemlenebildikleri tespitinde bulundu.
3.       Konuşmacı: Nükleer santrale karşı mücadele eylemlerinde bisiklet etkinliklerine de yer verilmesini önerdi.
4.       Konuşmacı: Amasya’dan Sinop’a tatil için geldiğini ve forumun olacağını duyunca katılmadan edemediklerini belirtti ve forumlar da katılımcı sayısına takılınmaması gerektiğini belirtti. Gezi direnişinin bir uyanış olduğunu ve en önemli sloganın “birleşe birleşe kazanacağız” olduğunu dile getirdi. Gezi direnişinin nereye evrileceğinin önemini belirterek, ne kadar yerelleştirirsek o kadar başarılı olacağını savundu. Katkı sunmak istiyorsak, bu ruhu her yerde tartışmamız gerektiğini belirtti. Yerel seçimlerin yaklaştığını hatırlaratak, rantçı değil halkçı belediyecilik anlayışının, kent meclislerinin, doğrudan katılımın ve gerketiğinde yerel yönetimlere müdahelenin mümkün olacağı bir ortam yaratılması gerektiğini savundu. Bergama direnişinin Bergama ile sınırlı kaldığı için unutulduğunu hatırlatarak, Gezi Direnişinin İstanbul ile sınırlı kalmayıp ülke genelindeki mücadeleler ile birleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
5.       Konuşmacı: Forum sırasında sigara içilmesinden rahatsızlık duyduğunu belirtti. “Nükleer ve termiğe karşı bizbize konuşarak kendimizi tatmin etmeyelim, köylere gidip bilgilendirici çalışma yapalım” dedi.
6.       Konuşmacı: Öner-Soner-Güneş anması 7 yıldır hep aynı yüzlerle yapıldığını belirterel, bu anmayı kitleselleştirmek için pazar yerinde bildiri dağıtılması önerisinde bulundu.
7.       Konuşmacı: Fedakarlık, dayanışma, komünal yaşam, militan mücadele ve direnişin; Sinopun mücadele açısından ihtiyaçları olduğunu, bu zamana kadar bunlardan uzak kalındığını belirtti. Yeniden örgütsel bi planlama ile Sinop’un bütününü kapsayan yeni bir harekete ihtiyaç duyulduğunu savundu. Karadeniz’in uzun zamandır kapitalist talana maruz kaldığını belirterek, geçmişin sorunlarını doğru bir tarzda ele alıp, geleceğe dair planlama yapmamız gerektiğini ifade etti. Sinop’ta 18 Şubat’ta ırkçı bir saldırının yaşandığını hatırlatarak, demokrasi güçlerinin gereken özelştiriyi veremediğini belirtti.
8.       Konuşmacı: Rantsal dönüşüme karşı bir film Ekümonopolis belgeselini hep birlikte izlemeyi önerdi.
9.       Konuşmacı: “Kitleselleşebilmek için konuştuğumuz insanlara cahil gibi davranmamalıyız ve onların da “birey” olduğunu, özgün düşünceleri olduğunu kabul etmeliyiz, anlamaya çalışmalıyız” dedi
10.   Konuşmacı: Bildiri dağıtılırken, kişilerle iletişim de kurulması gerektiğini, diyaloğa geçip sabır gösterilmesi gerektiğini vurguladı. “Müslümanlıktan ne anladığımız önemli; AKP’nin yaptığı ile inandığı, söylediği şey arasında yüzlerce fark var” dedi.
11.   Konuşmacı: Ehliyetlerin yenilenmesi ile ilgili harcın düşürülmesi ile vatandaşın cebinde 200 Milyon kaldığı belirtti. SBS’de hata yapıldığını, yeniden hesaplama yapılsa bile standart sapma nedeni ile birçok kişinin hakkının yenmiş olacağını hatırlattı. Gerzeli direnişçilerin Gezi eylemlerine katıldığını, Sinop halkının ise bu konuda pasif kaldığını dile getirdi.
12.   Konuşmacı: Karşımızdaki kişinin ne düşündüğünü anlamaya çalışmadan, kendi derdimizi anlatmaya çalıştığız yönünde eleştiride bulundu. “Gezi’de Laiklerle İslamcılar, Alevilerle Sünniler barıştı; çünkü bir diyolog kuruldu” dedi. Gezi’nin aynı zamanda bize devletin ideolojik aygıtlarının rolünü de gösterdiğini belirtti. “Medyanın gerçek yüzünü gördüğümüz gibi, eğitimin de gerçek yüzünü görmeliyiz, Gezi bunun da önünü açtı” dedi. “Çözüm için diyalog önerisini vurgulayarak, etkileşimde bulunmadığımız insanları nasıl aydınlatacağız” dedi.
13.   Konuşmacı: “Hükümet ayarını şaşırdı iyice; halkın hükümete yüklenmesi, kendi örgütlenmesini kalıcı hale getirmesi lazım. “Örgütlenme” deyince bir çekingenlik oluşuyor; forumlarda örgütlenme üzerindeki perdeyi kaldırmamız gerekiyor” dedi.
14.   Konuşmacı: “Gezi olayları çevre meselesi ile başladı. Polis müdahelesinden sonra insanlar devlatin gerçek yüzünü gördüler. Kapitalist bir sistem temiz çevre ile çalışmaz. Bu sistem böyle devam ettiği sürece çevre hep harap edilecek. Sistemin deyişmesi gerek. Gezi olaylarından sonra özellikle gençler medyanın nasıl yandaş olduğunu ve gerçekleri çarpıtarak aktarfığını fark etti. Kimin yöneticini değik, nasıl yönetileceğini tartışmak gerek. Önce gençler çıktı sokağa… muhalefet yokluğu olduğunu düşünüyorum. Tarihi MEB kitaplarından öğrendik, herkes tarihi bir de internetten araştırsın.” Dedikten sonra şu önerilerde bulundu:
a.       Forumlar daha somut talepler üzerinden tartışmalar yürütmeli; mesela anayasa tartışılmalı, vatandaşlık tanımı dillendirilmeli, seçim barajının düşürülmesi yönünde sonut adımlar atılmalı.
b.      Yeryüzü sofraları Sinop’ta da kurulsun
15.   Konuşmacı: “Üçüncü forumda doygunluğa ulaştık, artık sonut taleplerimizi sunuyoruz.” Dedi ve şu önerilerde bulundu:
a.       Öğrencilere yapılan gözaltı operasyonunu protesto edelim, bildirimize yazalım
b.      Forumun teknik işlerini yürütmek amacıyla koordinasyon ve komiteler kurulmalı
16.   Konuşması: “ İnşaat işçisiyim, ,nşaatlarda çok sayıda insan ölüyor. Bunları yandaş medya göstermiyor. Kredi kartımızla yaptığımız alışverişler geçmişte tefecilerden alınan paralar gibi, Örgütlü bir halkı hiç kimse yenemez” dedi.
17.   Konuşmacı: “Bütün forum AKP üzerinden yürüyor. AKP yıllardır süregelen devlet geleneğinin bir parçasıdır. Yalnızca 10 yıllık bir dönemde olan bir şey değildir. Yoksul kesimle nasıl iş birliği kuracağız; bunu tartışmalı ve irdelemeliyiz.” Dedi ve önerilerde bulundu:
a.       Şiirle, öyküyle, romanla ilişkisi olmayan bir direniş hiçbir yere varmayacaktır. Kitap okuma etkinlikleri düzenlenebilir
b.      Yeryüzü sofraları etkinliği burada da düzenlensin.
18.   Konuşmacı: “Devletlerin kendilerine özgü bir sömürü düzeni vardır; ben AKP kadar yapanını görmedim. Tüm kurumları kadrolaştırmak suretiyle “AKP DEVLETİ” olarak karşımızdalar” dedi.
19.   Konuşmacı: “Bundan sonraki seçimlerimizde barışı tesis edecek, içinde bulunduğumuz süreci devam ettirecek bir hükümet kurmalıyız.”
20.   Konuşmacı: Feridun Düzağaç’tan alıntı ile “Foyası Gezide ortaya çıkmış bir medya…” diyerek, bunun üzerinde ciddiyetle düşünülmesi çağrısında bulundu. Doğu-Batı arasındaki farkları kimin yarattığını düşünmemiz gerektiğini belirtti.

ÖNERİLER:
·         Ankara Güvenpark platformunda yürütülen Ethem Sarısülük imza kampanyasına katılım çağrısında bulunuldu. 19 Temmuz Cuma günü yapılacak forumda imza toplanabileceği belirtildi.
·         22 Temmuz Öner-Soner-Güneş anmasına dilek fenerleri ile gelinmesi önerildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder