Forumumuza Av. Yılmaz SUNAR’ın katılımıyla başlandı. Ceza hukuku konusunda bilgilendirme yapıldı. 2005’te şimdiki ceza hukuku mahkemesinin çıkışından bahsedildi. Yakalamanın sıradanlaştırıldığı ve durdurma gibi kullanıldığından bahsedildi. Çağdaş ceza hukukunda suçlama başladığı an savunmanın da söz olduğu konusu ele alındı.
- Bireysel suçlarda gözaltının 24 saat olduğu hatırlatıldı. Toplu suçlarda ise 4 gün. Terör suçlarında ise 12 saat olarak gözaltı süresi vardır. Kolluktan bahsedildi. Susma hakkımız olduğundan, ne ile suçlandıysak bu suçun kanuni olarak belirtilmesi gerektiğinden ve bilme hakkımız olduğundan bahsedildi.
- Tutuklama sayımızın yüksek olduğundan bahsedildi. Tutuklamaların üst sınırından söz edildi. Ağır cezalarda bu süre 2-3 yıl olarak belirlenmiştir. Tutuklu insan sayısı belirtildi. İzmir’de bir operasyon başlatıldığı -adına “Cadı Avı” denir- ve tutuklamalar yapıldığı konuşuldu ve bu tutuklama olaylarının artık terörle mücadele başlığı altında yürütüldüğünden bahsedildi.
- İnsanların kışkırtılmasının suç olduğundan ve ülke başındaki yöneticilerin bunu birçok kez yaptığından bahsedildi.
- Daha sonra soru-cevap bölümüne geçildi. Sorularla birlikte genel bilgilendirmelere devam edildi.
- Kanunda ve hukukta gece kesinlikle arama yapılmasının yasak olduğundan söz edildi. Orantısız şiddete maruz kalındığında derhal doktor muayenesi ile şiddetin raporlanması gerektiğinden ve uygulanan darbın bu raporlar sayesinde ispatlanabileceğinden bahsedildi. Arama süresi ve arama sınırları üzerine bilgilendirmeler yapıldı. Gezi Parkı olaylarında polisin orantısız güç uygulaması sebebiyle: rapor, tanık, insan hakları ihlali ve kanıt taşıyan bir belge var ise anayasa mahkemesine başvuru yapmanın mümkün olduğundan söz edildi.
- Bazı delillerin yok edildiğinden bahsedildi. Eskişehir’deki 18 dakikanın hesabını kimin vereceği söylendi. Bir takım kişilerin bulunup, bir takım delillerin oluşturulduğundan bahsedildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 10 yıl bizim için çalışmasıyla bile bu olaylarla baş edemeyeceği misal verildi.
- Çift standart olaylarından, savcının ve hâkimin fikir farklılıklarından bahsedildi. Bazı insanların esnaf olmadığı halde “esnafız” diyerek yalan haberler ortaya attığından söz edildi.
- Hatay savcısının Halk TV ve Ulusal Kanal’ı kapatma davası açtığından bahsedildi. Bütün illerin başsavcılarının seçme olduğu konuşuldu. Geçen yıl üçlü yargı paketinin yürürlükten kaldırılmış olduğu söylendi.
-Polisin avukatları adliyeden “alma” gibi bir yetkisinin olup olmadığı konuşuldu. Başsavcıların yetkililerin hesap verme düşüncesiyle çalışması gerektiğinden bahsedildi.
- Portakal gazı, ağırlaştırılmış biber gazı vb. kimyasal gazların ve plastik mermi kullanımının sağlığına zarar verdiğine dair konuşmalar yapıldı ve bunlarla alakalı toplu davaların açıldığı söylendi. Kapsül vb. görüntüler olmasına rağmen portakal gazı, plastik mermi kullanılmadığı yalanlarının eleştirileri yapıldı.
- Tutanak tutulduğu zaman hiçbir belgeyi imzalamayın uyarısı yapıldı. Gezi olayları sırasında yaralanan vatandaşlardan bahsedildi. TOMA saldırıları sırasında yaralanan vatandaşlara, doktor-polis işbirliğinde gerçeği yansıtmayan raporlar düzenlendiğinden söz edildi. Avukatımız konuşmasını sonlandırdı.
- Serbest kürsüye geçildi. Çalışma gruplarının geliştirilmesi gerektiği hatırlatıldı. Sosyal medya adreslerimiz bir kez daha hatırlatıldı. Forum sonlandırıldı.
*Çocuk atölyemiz için boya, defter, kalem vb. ihtiyaç listesi oluşturuldu ve liste forum halkıyla paylaşıldı.
*444 18 78 Gezi Parkı Olaylarıyla ilgili irtibat telefonu duyuruldu.
*Perşembe günü Konsensus Araştırma ve Danışmanlık konuğumuz olacaktır.
- Bireysel suçlarda gözaltının 24 saat olduğu hatırlatıldı. Toplu suçlarda ise 4 gün. Terör suçlarında ise 12 saat olarak gözaltı süresi vardır. Kolluktan bahsedildi. Susma hakkımız olduğundan, ne ile suçlandıysak bu suçun kanuni olarak belirtilmesi gerektiğinden ve bilme hakkımız olduğundan bahsedildi.
- Tutuklama sayımızın yüksek olduğundan bahsedildi. Tutuklamaların üst sınırından söz edildi. Ağır cezalarda bu süre 2-3 yıl olarak belirlenmiştir. Tutuklu insan sayısı belirtildi. İzmir’de bir operasyon başlatıldığı -adına “Cadı Avı” denir- ve tutuklamalar yapıldığı konuşuldu ve bu tutuklama olaylarının artık terörle mücadele başlığı altında yürütüldüğünden bahsedildi.
- İnsanların kışkırtılmasının suç olduğundan ve ülke başındaki yöneticilerin bunu birçok kez yaptığından bahsedildi.
- Daha sonra soru-cevap bölümüne geçildi. Sorularla birlikte genel bilgilendirmelere devam edildi.
- Kanunda ve hukukta gece kesinlikle arama yapılmasının yasak olduğundan söz edildi. Orantısız şiddete maruz kalındığında derhal doktor muayenesi ile şiddetin raporlanması gerektiğinden ve uygulanan darbın bu raporlar sayesinde ispatlanabileceğinden bahsedildi. Arama süresi ve arama sınırları üzerine bilgilendirmeler yapıldı. Gezi Parkı olaylarında polisin orantısız güç uygulaması sebebiyle: rapor, tanık, insan hakları ihlali ve kanıt taşıyan bir belge var ise anayasa mahkemesine başvuru yapmanın mümkün olduğundan söz edildi.
- Bazı delillerin yok edildiğinden bahsedildi. Eskişehir’deki 18 dakikanın hesabını kimin vereceği söylendi. Bir takım kişilerin bulunup, bir takım delillerin oluşturulduğundan bahsedildi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 10 yıl bizim için çalışmasıyla bile bu olaylarla baş edemeyeceği misal verildi.
- Çift standart olaylarından, savcının ve hâkimin fikir farklılıklarından bahsedildi. Bazı insanların esnaf olmadığı halde “esnafız” diyerek yalan haberler ortaya attığından söz edildi.
- Hatay savcısının Halk TV ve Ulusal Kanal’ı kapatma davası açtığından bahsedildi. Bütün illerin başsavcılarının seçme olduğu konuşuldu. Geçen yıl üçlü yargı paketinin yürürlükten kaldırılmış olduğu söylendi.
-Polisin avukatları adliyeden “alma” gibi bir yetkisinin olup olmadığı konuşuldu. Başsavcıların yetkililerin hesap verme düşüncesiyle çalışması gerektiğinden bahsedildi.
- Portakal gazı, ağırlaştırılmış biber gazı vb. kimyasal gazların ve plastik mermi kullanımının sağlığına zarar verdiğine dair konuşmalar yapıldı ve bunlarla alakalı toplu davaların açıldığı söylendi. Kapsül vb. görüntüler olmasına rağmen portakal gazı, plastik mermi kullanılmadığı yalanlarının eleştirileri yapıldı.
- Tutanak tutulduğu zaman hiçbir belgeyi imzalamayın uyarısı yapıldı. Gezi olayları sırasında yaralanan vatandaşlardan bahsedildi. TOMA saldırıları sırasında yaralanan vatandaşlara, doktor-polis işbirliğinde gerçeği yansıtmayan raporlar düzenlendiğinden söz edildi. Avukatımız konuşmasını sonlandırdı.
- Serbest kürsüye geçildi. Çalışma gruplarının geliştirilmesi gerektiği hatırlatıldı. Sosyal medya adreslerimiz bir kez daha hatırlatıldı. Forum sonlandırıldı.
*Çocuk atölyemiz için boya, defter, kalem vb. ihtiyaç listesi oluşturuldu ve liste forum halkıyla paylaşıldı.
*444 18 78 Gezi Parkı Olaylarıyla ilgili irtibat telefonu duyuruldu.
*Perşembe günü Konsensus Araştırma ve Danışmanlık konuğumuz olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder