22 Temmuz 2013 Pazartesi

Etiler Forum Notları (2 Temmuz)

2 Temmuz 2013
- Beşiktaştaki imar değişiklikleriyle ilgili epey konuştuk. Somut bir eyleme geçmek adına imza toplamaya başladık. Dileke hazırlandı. Herkesten destek bekliyoruz. Böylece forumumuzda somut bir adım da almış oluruz.
- 14 gündür buradayız. Çok güzel bir tesis, aşağıda bir tuvalet var, ilk günden beri örümcek ağları içinde. Burada bunca insan toplanmış, çok ilgisiz geliyor bana. Bütün bu muhalif oyları çantada keklik gördükleri için. Ama bu o kadar kolay değil. Bunu bilsinler istiyorum, o yüzden söz aldım.
- Etilerforum’daki çalışma grupları bir excel dosyası olarak post edildi. Oradaki projeleri inceleyelim, proje önerileri varsa buradaki kutuya önerelim. Rica ettiğimiz şey, teklif verenin inisiyatif de alması.
- Bu bir siyasi mücadele. Siyasi davranışlar, siyasi kanallar tarafından verilir. Ben bu foruma bir geldim, bir gelmedim, ola ki eksik birşeyler biliyor olabilirim. Ama geçmişten bu yana öğrendiğim şeylerden hareketle, bu hareketin bir siyasi kılıfının olması gerekiyor. Siyasetten kastım bir örgütlenme yanının olması gerekiyor, ve bu siyasi bir örgütlenme. Biraz evvel bir arkadaşla sohbet ederken, CHP ile ilişki kuralım diyorum, karşı çıkılıyor. Işçi partisi ile ilişki kuralım diyorum karşı çıkılıyor. Bu arkadaş da bu forumu yönlendiren biri. Ben merak ediyorum, siyasi bir tutum almadan nereye gideceğiz, bunu merak ediyorum. Bu konuda en yakın kuruluş, takdir edersiniz ki CHP. Ya da diğer siyasi örgütler de olabilir. Bir karar alıp ne yapılıcaksa ona gore hareket edilmeli. Benim iki önerim var: CHP’yi harekete geçirmekse, kaç tane CHP üyesi var aramızda? Benim önerim, ya hepimiz CHP’ye üye olup onu harekete geçirmeliyiz, ya da CHP’li arkadaşlar istifa ederek harekete geçirebilirler.
- birkaç somut önerim var. Olayların nasıl başladığını, bu tepkinin polis şiddeti ve varolan haksızlıklara karşı olduğunu biliyoruz. Ama anadoludaki halkın böyle bir erişimi yok. Internet kullananlar fazla değil. Akp’nin bir videosunu seyrettim. Kendi açılarından olayın nasıl geliştiğini anlatmışlar, tamamen düzmece. Bizim elimizde çok güzel videolar var, polisin attığı  gaz bombasıyla insanların kafasının kırılması. Biz bunu bir DVD haline getirip düzenli bir şekilde olayların nasıl geliştiğini sıralayıp, dvd’leri anadoluya yollayabilirsek. Iyi olur. Ikincisi, bazı insan hakları kuruluşları var, Amnesty international ingiltereden aldığım bir kart var. Insan hakları konusunda haksızlığa uğradığımız konularda böyle bir örgüte destek verip bu örgüt altındaki çalışmaları daha koordine şekilde olabilir.
- bugün boğaziçi forumundaydım. Günün konusu son 10 yılın ekonomisiydi. Bana ilginç gelen, borsa ilk günden beri %20 oranında düştü. Bizim dış borcumuzun kapandığı  söyleniyor ama imf’ye borcumuz kapandı ama toplam dış borcumuz arttı. Biz %17’lik çok ciddi faiz ödüyoruz, ekonomimiz gitgide kötüleşiyor.
- hasdal’da yatan askerlerimiz için her Cumartesi saat 13:00’da bir saat boyunca sessiz çığlık eylemi yapılıyor.
- siyasetin buraya taşınmasına ben şiddetler karşıyım. Siyasetle alakalı olduğunu düşünmüyorum. Bizler çocukluğumuzdan beri baskılı bir rejim içinde büyüdük, birey olamadık, ümmet olduk. Ben birey olunca milet olacağımızı düşünüyorum. Buraya isim olarak hiçbir partiyi sokmayalım. Biz yaş grubunmuz bence susalım, gençler ne yapacağını biliyor. Hiçbir değişiklik çok ani olmayacak. Artık cin şişeden çıktı, bence bu önemli. Biz şu an iktidarda söz ve hak sahibi olan insanlara baskı yapalım, onların birleşip adam gibi muhalefet yapmalarını düşünüyorum. Belediye seçimlerinden başlayalım. Bu partiler bize adaylarını göstersinler.
- biz şu an halk olarak bir güce sahip değiliz, fikirlerimiz, düşüncelerimiz, birlikte olma anlayışımız. Bizimle tabiri caizse bir savaş ama fikirsel bir savaş içindeyiz. Bu bir örgütlülükten geçer. Siyasi parti olabilir, örgüt olabilir, düşüncelerimizi harekete geçirecek bir örgüte ihtiyacımız var. Aynılıklarımızı harekete geçirerek bir kitle oluşturarak bir yerlere sığınmamız lazım diye düşünüyorum. Ikinci konum, yaşam haklarından başladık hayvanları da çok seviyorum. Burada sevdiğimiz köpekler bir vatandaşın şikayeti üzerine araştırıyoruz. Diğer forumlara da örnek olması açısından, burada olduysak eğer, çevre dostu olaak görüyorum izleri. Diğer forumlara da örnek olması açısından, armutlu gibi ekonomik anlamda kısıtlı  bir bölgemiz var, aramıza bir fon oluşturarak hayvanlarımızı  da koruyucu bir şekilde, hem besin, hem de pire kene tarzı şeylerin korunması için başlatalım diyorum.
- ben siyasete kötü anlamlar atfedilmesinden çok bıktım, alavere, dalavere, sadece menfaat olarak bakılmasından bıktım. Siyaset de güzel birşeydir, biz bu ülkede nasıl yaşayacağımızı konuşmaktır, kadın erkekler nasıl yaşayacaktır, aleviler, kürtler nasıl ayrılmayacaktırı konuşmaktır. Dolayısıyla siyaset sadece şu ihaleden bu kadar bilmem neyi aldık değildir. Eski yunana göre siyasetle uğraşırsanız ancak iyi güzel doğru bir hayat yaşayabiliyordunuz. Dolayısıyla burada toplandıysak, siyasete sahip olalım. Hesap verebilirlik istiyoruz, değişim talep ediyoruz. Bu siyasettir. Siyaset budur, bunu söylemek istemiştim.
- berkin elvan şu an yoğun bakımda, durumu ağır, ateşi düşmüyor. Hemen yanındaki trafik kazasından gelen bir çocuk var. Babası o iyileşirse benim kızım da iyileşir diye düşünmüş. Bütün parklarda bu akşam şu soruluyor: bir fon açıp onlara küçük yardımlarda bulunabilir miyiz? Olumlu-olumsuz birşeyiniz varsa ben bildirebilirim. (olumlu). Teşekkürler.
- dün bir arkadaş duyurusunu yapmıştı, bugün daha kalabalık tekrar duyurayım: birinci gazdan adam festivali. Gezi parkı süresince birçok basın kuruluşu yandaş basına gore daha halkın yanında olarak kendini gösterdi ve direnişe katkı  sağladı. Aydınlık, sol, yurt gazeteleri, yön radio ve birçok diğer basın kuruluşu da destek veriyor ve böyle bir festival düzenleniyor. Biraz da faşizme eğlenerek cevap veriyoruz, bu sefer de eğlenerek direniyoruz. Bulutsuzluk özlemi, feridin düzağaç, cem Adrian gibi sanatçılarımız da katılıyor. Hepinizi bekliyoruz. Biz gönüllü olarak Şişlide bildiri dağıtıyoruz bu konu hakkında. Katılmak isteyen veya etilerde de dağıtalım diyen varsa mutlaka bekliyoruz.
- ben ilk defa böyle bir foruma geliyorum. Ufak bir çocuğum ve aile hayatım var. Bu olaylar beni iş hayatımdan bile alıkoydu. Çok üzülerek bu ülkede demokrası  kalmamış. Çok fazla ayrışmayalım, şu ana kadar ayrışmaktan kaybettik. Licede de olaylar oldu, facebooktan bir sürü dışlayan tepkiler aldım. Bizi biraraya getiren vatanseverlik olmalı, milliyetçilik olmalı. Ben şu anda tutuklanırsam ne olacağını bilmiyorum. Ayrışmak yerine bizi bir araya getiren şeylerden konuşalım.
- çok katılamadım ama facebook sayfasından bazı şeyler yazıyorum. Bence forumun amaçları hedefleri nedir belirlesek, kısa orta ve uzun vadeli... birçok kişide forumun amacı olmadığı hissini hissediyorum.
- Biz çalışma gruplarını kuralım dedik, inisiyatif alınması lazım. Şöyle gruplar olsun bunu da başlatan ben olucam derseniz, biz bu grupları oluşturmaya başlayacağız. Şu an oluşmuş birkaç tane grup var, onları söyleyeceğim size. Bu iş uzun soluklu, bu momentumla yürüyelim. Mevcut olan gruplara katkı sağlayacaksanız lütfen gelin. Öncelikle eğitim grubu: bir yaz okulu projemiz var. Ünivresite sınavına girecek arkadaşlara teorik bilgiler, sanatsal bilgiler vs. Bir yaz okulu projesi. Hedef kitlemiz bu eğitimi ekonomik olarak haiz olmayan ailelerin çocukları. Şu an o datayı toplamak, mekan almak için koşuşturuyoruz. Belki defter kitap vs isteyeceğiz. Bu projede yer almak isteyen insanlarn illa ki eğitimci olmak gerekmiyor, iletişim konusunda, finansal destek konusunda gönüllü olabilirsiniz. O yüzden siz yeter ki bu grubun içerisinde birşey yapmaya çalışın. Gönülü öğretmenlere hala eksik var, şu an 4 kişiyiz.
- Kısa vadeli bir amaç belirledik. Biz kaldırımları  sahiplenme projesi aldık.
Burçak Ünsal ve Barbaros Şansal konuşması  ile başlıyoruz.
Burçak Ünsal, şu an istanbulun ortasında gurura söylüyorum ki, New York Times’daki ilanın verilmesi gerekiyordu, biz de verdik. Benim kuzenim ilk Gezi direniş grubundandı, çevrecidir. Ve kırmızılı kadına sıkılmasıyla gezi olayı bizim için şahsi bir olay haline geldi. Ertesi akşam yeniden çok ciddi bir polis müdahelesi oldu ve biz türk medyasından değil uydu kanallarından bunu takip ettik. Devlet gücüne karşı birey olarak hiçbir gücümüz olmadığından, tek care olarak kendimiiz sokağa attık. Biz de sakatlandık, biz de gaz yedik. Bu yüzden bu işin arkasında dış mihrak, faiz lobisi yok, çok büyük bir türk diyasporası var, kimse bundan utanmasın. TC kendi yönetimsel beceriksizliklerini olmayan diyasporalara uydurup halkı birbirine karşı kışkırtıyorsa, belki bunun da hesabını biz sorarız. Bu platformlar bizim için çok önemli. Bizim güven duyarak buraya gelip bunları söyleyebilmemiz çok önemli.
New York times olayından sonra neler oldu, milyonlarca insan tamamen başbakana olan sevgisinden dolayı oradaydı, uçak 5 saat bekledi, insanların gözünün içine baka baka spontanı gelişmiş birşey dediler. Neyse, indiği zaman başbakan ne dedi? Benim başörtülü kızkardeşim dedi. Sanki biz onun bir hakkına müdahalede bulunmuşuz.başkası olsa yargılanıp bilmem kaç sane yiyecek sözleri ne yazık ki zikretti ve gerçekle bağdaşmayan açıklamalar yüzünden biz bugün buralarda toplanır hale geldik. Bu muhalefet yüzünden insanla 30 gün boyunca gaz yediler, kendi davalarını mevcut muhalefete teslim edemediler.
Biz hala bir parti kuracağız diyemiyoruz, parti kuracağız diyenlerle birlikte çalışmıyoruz. Bu çok büyük bir avantaj sağladı. Otuz gündür yaptığımız konuşmalarla bugüne kadar takribi 2000 kişi ile birebir konuştuk. Toplamda 150 bin kişi kadar bir grupla aktif bir şekilde ortak çatı altında birleşme sözü aldık. Bizim bir manifesto yazmamamız, gruplamamamız bize bunu sağladı. Bundan sonra ne yapmak lazım? Grup parti veya platform altında bu hareketi bölmemek lazım. Ortak paydalarda bbir tutmak lazım. Devlet terörü, haber alma özgürlüğüne karşı bir olmak. Etnisite, din, inanç konusunda ayrışmamak.
Biz bunun eğitimden geçtiğini biliyoruz. Bizim ilkelerimizin meclise taşınması, bizim ilkelerimizin iktidar olması. Bunun için ne yazık ki 2 yıl gibi kısa vadeli bir plana ihtiyacımız var. Ben bugün bu planı ortaya koyacak durumda değilim. Fakat bir tek şey rica ediyorum. Lütfen buradaki herkes yerel seçimlerde bizzat sandık başına gitsin. Yaz da olsa, kış da olsa gitsin. Yerel seçimlerde bakarsınız akp’nin chp’ye üstünlüğü yalnız 5000 oyla oldu. Ben demiyourm bugün chp’ye gidin, belki derim. Belki yarın chp niye bu insanların muhalefeti chp’ye emanet etmediğini anlar, ama bunu ben dersem, en az yarı yarıya kadın milletvekili çıkartma, engelli, cinsel eğilimlere vatandaşlara, eşit söz hakkı verme şartıyla vereceğim. Yarın birgün bunu dersem, bana bir arkadaşınız, bir kardeşiniz olarak güvenin. Bu gezi parkının harekete geçirdiği oyların bir blok haline gelerek kazanılması gibi bbir şans var. Ben burada duygu sömürüsü yapmaya gelmedim, dikkat ederseniz çok net konuşuyoruz. Köprüden once son çıkış da diyebilirdim, demiyorum, duygu sömürüsü yapmıyorum.
Biliyorsunuz birtakım partiler çıkıyor şimdi, bunlara değer veriyoruz, ama bizim ihtiyacımız bu değil. Magna carta’dan beri 1000 yıl gecti, chp’nin tüzüğüne bakın sayfalarca manifesto var, bu neye yarıyor? Bu hareketin gücü tek bir yerde belli olur: sandıkta bu 500 bin oyu nereye birleştiriyoruz.
Şu anda iki kulvarda çalışmalarımız vrar. Bir tanesi dünya çapında kendi alanlarında uzman, ekonomistten sosyal direnişçiye, hukukçuya türkiyede yurtdışında var. Isteyen yurtdışında desin, nerede olursa olsun, sırf kökü dışarda diyecekler diye bizim bu değerlerden vazgeçesimiz yok. Bu insanlar ne yapacaklar? Bireysel silahlanmadan, eğitim reformuna, işsizliğe kadar sonuna kadar çalışacaklar. Daha sonra hazırlayacağımız bir web platformunda, bu gruba üye olan sizlerle, paylaşılacak. Bu noktada çoğulcu demokrasi devreye girecek. Fakat bize dayatılan plebisit şeklin de değil. Bu uzmanlar gelecek, kaynaklarını gösterecekler, sizlerin huzurunda video ortamlarında tartışılacak. Biz bunları oylayacağız. Bu şekilde programlar olacak. Aynı şekilde yarın öbür gün biz bunları CHP’ye de teklif ettik, burada bunları ilk söylemiyorum. Artık milletvekili aday adaylarının yarın öbürgün çıkacak bakan adaylarının, liyakat ve ehliyet durumuna gore, her bir delegenin internet üzerinden gizli oylarla seçilmesi lazım. AKP sadece kendi grubunu danışma grubu getirdi, vatandaşım adam yerine konuyorum diye seviniyor. Bu sevinecek birşey değli.
Şimdi bana diyecekler ki, etilerin göbeğinde lümpen bir grupsun, siz beyaz türksünüz. Ben bunu kabul etmiyorum. Fakat onlar yine de bize bu gibi saldırıları yapıyorlar. Eğer biz konuşmak istersek ve onlr bizi kabul etmezlerse, biz yine onlara ulaşırız. Belli iletişim yöntemleri var, biz ulaşırız. Niye isminiz yok diyorlar. 25-30 günde isim konmaz. Biz kapalı kapılar ardında boğaza karşı viski içen gruplar değiliz. Isim koymayı bile biz 1500 kişiye oylatıyoruz. Halkı ismi seçerken bile katmak istiyoruz. Millet hizmet istiyor, millet tercihine saygı istiyor. Gelip kimseye sünni alevi gibi dayatılmak istemiyor. Y generasyonunun ne istediğini biliyoruz. 45 dakika konuşmasını istemiyor. Zaten beni gorse kapatır gider. Biz bu yüzden 1,5 dakikalık videolar hazırlıyoruz.
Ben herhangi bir partiye çamur atmaya da gelmedim. Yerel seçimlerde birleşiriz, ne varsa. Fakat uzun vadede yapılacaklar belli. Kadınların durumu eşit olmalı. Seçilme hakkı verilmiş  de ne olmuş. Kadınlara cinayet, gazetecilere hapis, delimiş  durumda. Biz 7 milyon Y jenerasyonunu nasıl kazanacağız? Bugün kayıtlı  seçmenin oy kullanmayan %23’ünü nasıl kazanacağız?
Başarı şansımız var mı? %100 var. Yeter ki biz bu heyecanı kaybetmeyelim. Nasıl kaybetmeyeceğiz? Herkesin ilgi alanına gore yapabileceği bir şey var. Hayvanları mı korumak istiyorsunuz? Onu yapın. Sizden bir tek şey rica ediyorum. 8 ay dişinizi sıkın. Lütfen gelin oyunuzu kullanın, ve bu imajı kaybetmeyin.

Soru: Y kuşağını anlattınız ya, bizim bu kadar çok uzun anlatmanızı sevmediğimizi bile bile niye bu kadar anlattınız onu merak ediyorum. Bize takılan isimlere neden bu kadar takılıyoruz bilmiyorum, beyaz türk desinler, ne derlerse desinler, bu isimlerden ayrıldığımız zaman bir araya geleceğimizi düşünmüyorum. New York times’la ilgili, türkiye’deki iç basında yapamadınız da, neden amerikaya gittiniz, neden gittiniz? Avrupa’da olabilir miydi? Avrupada insane hakları mahkemesine başvuracağız ya. Bunları neden yapmadınız merak ediyorum.
Cevap: bugüne kadar kendi çabalarımızla toplamda 10 kişiyi geçmeyecek konuşmalar yaptık. Bugün bana 3. Defa bu kadar kalabalık bir gruba hitap etme şansı buldum. Bu yüzden herkse çok kısa cevap vermeye çalıştım.
Terminolojide beyaz türkler lafına niye takılıyorsun dedin. Biz zannediyoruz ki bizi başkalaştırmak için. Bunları  aslında bizim için değil, kendi taraftarlarını kemikleştirmek için yapıyorlar. Biz zaten başkalaşmayız. Bugün aslında çok büyük bir yas günü. Biz yılardır bir potada eridik. Onlar birtakım başkalaştırma terimleriyle, çok ciddi bir kesimi sana bana karşı kemikleştirmeye çalışıyorlar. Bunlar bu ülkedeki musevilerin de, lazların da, çerkezlerin de başbakanı değil mi? Niye yahudi lobisi gibi bir kelime ile vatandaşını başkalaştırıyorlar? Bu gibi laflarla bizi dışlayarak kendi taraftarlarını kemikleştirmeye çalışıyorlar. Bizim bu yüzden net bir şekilde reddetmemiz, en sert fakat barışçıl bir şekilde reddetmemiz lazım. Takibe de uğrarsak, artık birbirimize güveneceğiz.
Niye New York Times? Bu bir iletişim stratejisidir. Dünyada duyulması lazımdı. Akit’ten yeni şafağa, A haberden ulusal kanala kadar herkese çıktı. Biz bu yüzden new York times’da çıktık. Bu arada dünyada temel haklar için en hızlı toplanan para oldu. Bu ilanın en fazla oy vereni 2000 dolardı, çoğunluk 10 dolardı. Türkiye’deki insanların istedikleri zaman nerelere ulaşacağını göstermemiz gerekiyordu. Bu 16. Saatte her yerde çıktı.
Soru: burada 5-600 kişilik bir grup görüyorsunuz. Sayenizde, hergün gelin ne olur. Biz burada 25-30 kişilik bir grup var. Motivasyona dair önerileriniz nedir veya sizin çalışma grubunuz nasıl birşey yapıyor? Gülen cemaatinde bir çocuk 10 yaşından 18 yaşına kadar nasıl geliyor?
Cevap: Örgütçülükle ilgili. Ben onların tam bilmiyorum, yakından tanımıyorum. Türkiye’nin bir gerçeği var. Bugün mit kanununda ikinci değişiklik yolda. Siber suçlara karşı eylem planı diye birşey çıtı, artık insanın internet ve sosyal medyaya inanılmaz sınırlamalar getirme hazırlıkları var. Tüm yasalar insanlardan görüş alınmadan, torba yasalarla geceyarısı çekiliyor. Ben hukukçuyum, her gün resmi gazete okuyarak kendimi motive ediyorum. Gezi videosu seyredin, hacettepe tıpta insanların pankartlarıyla motive oluyorum.
Soru: öncelikle tebrik ediyorum, siz siyasete girmişsiniz. Burada sizin gibi siyasete girebilir miyiz, sizin etiler grubunuz olabilir miyim?
Cevap:benim siyasete gireceğim diye bir gündemim yok. Benim tek istediğim güvenli bir şekilde bunlaır türkiye’de söylemek. Ben kendi güvenliğimden şu an şüphe duyuyorum. Benim abim yurtdışında çalışıyor ve gelemiyor. Herkes bunu yapar, yeter ki yürüyün, yeter ki cesur olun. Tabii birlikte çalışabilizi, kesinlikle çalışabiliriz. Bizim zaten bir üyelik, giriş çıkma prosedürümüz yok. Benim e-mailim var. Ben size daha sonra e-maili yollayayım.siz ne kadar kendinizi mahalle örgütü olarak yaklaştırabilirseniz, o kadar iyi olur. Birlikte olmak, bir araya gelmek, suç değildir, yeter ki suç teşkil edecek birşey yapmayın, taş atmayın. Onlar size taş atabilir, siz cevap vermeyin, pasif olun, bir araya gelerek aktif olun.
Soru: yurtdışından birçok arkadaşım para yardımı yapmak istiyor. Onların para yardımı nereye yönlendirelim?
Cevap: örgütlü siyaset anayasal haktır. Kiminle çalıştığınıza, gündeme, faaliyetlere bakın. Bunlar demokrasiyi gerçekten yaşayabilmemizin bir gereği. Bunlar olmadıktan sonra biz liderlerin gösterdiği adaylara oy atmaktan başka birşey yapamayan koyunlardan başka birşey olamayız. Yurtdışıyla ilgili de bir bağış ve dernk lazım, onu detaylı olarak anlatayım size.
Barbaros Şansal bey’i rica ediyoruz.
Çok uzun konuşmıyacağım, yoğurtçudan geliyorum 15 bin kişi kadar yürüdük bugün. Bugün biliyorsunuz yıldönümü.Yarın öbürgün olası şeylerde diğer semtler buraya akacak. Küçük armutlu buraya gelecek, çok güvende zannetmeyin apartmanınızda kim doktor, kim nalburucu,öğrenmeye çalışın. Once mahalle güvenliğinizi, sonra toplu güvenliğinizi sağlayın. Kendi ötekileştirilmiş mazlumlar, truva atları çıkartıyorlar. Tanımadığınız insanları içlerinize sokmamaya çalışın gençler, çocuklar ve yaşlılar bu konuda hasar görebilirler. Parkları tabii ki tutun, tabii ki çalışma platformları oluşturun. Şöyler birşey var, 80 yıllık 9 devrime bakınca, bizi yeniden aydınlığa götüren tek bir çatı var. Atatürk yükselen bir merdiven olacak. Sağolun, varolun, seviyoruz hepinizi.
 Hangi partiden olursanız olun, siyasete girin .
Tarihte hiçbir saray adalet dağıtmamıştır. Sistem değişmektedir, tüm dünyada konjonktür değişmektedir. Çok yakında suudi arabistan dahar’ı ihlak edecek. Biliyorsiniz esad halepi geri aldı. Israille karşılıklı saldırmazlık anlaşması yaptı.
Çok uluslu şirketlere dikkat edin, özellikle yüksek teknoloji sizin tüm bilgilerinizi emiyor. Nicelikle değil nitelikli değil,, laik demokratik sosyal hukuk devleti türkiyemiz için mücadele edelim, gerisi kolaydır.
Soru: Bir teşekkür, bir de sorum var. Benim jenerasyonumda yetişmiş her türk gibi, homofobik yetişmiştim. Ben barbaros abiyi tanıdıktan sonra, eşçinselleri tanımayı öğrendim. Ibnelik birr ruh halidir, eşcinsellik bir yönelimdir. Heteroseksüel bir insanın ibne olması bakiidir. Bizler canımızın derdine düşmüşken bizlere evlerini açan insanları gördük. Benim için ilk kırılma noktasıdır onu tanımak. Kendisi yakın zamanda çok kahpece bir saldırıya uğradı. Ve herkes onun geri çekilip onun kuyruğunu araya sıkıştırıp kaçıcağını düşündü. Ama herkese erkeklik dersi dediğimiz ama insanlık dersi verdi, o cesareti nereden bulduğunu çok merak ediyorum.
Cevap: onlar bir daha arkamdan saldırmasınlar, aradıkları önümde sallanıyor dedim, onlar düşünsünJ şöyle birşey var, serotonin ve endorphin bu toplumun en ihtiyacı olan var. Kızı asuman abi, eşi iyi biriydi ama necip fazılın büyük oğlu uyuşturucudan öldü, kızı ... öldü. Insanların %10’u doğarken aktif heteroseksuel ya da aktif homoseksüel olarak doğar dünyada. Bütün canlılar için geçerlidir bu. Hani maymunu olan yazar, arlas. Onun karısı kitap yazmış selim ileri var, türkan hanım var, seda sayanın platformuna çıkıp seni anlatacağım. Ne var kitabınızda dedim, hayvanların cinsel yaşantıları var. Lezbiyen kertenkeleler de var mı dedim. Eşcinsellik sadece erkeklerde var, kadınlarda olmaz. Kalan %80 söyletilen ve öğretilenle idare eden. Önünüzde domatesli ve yoğurtlu pilav varsa birini tercih edersiniz. Ama önünüzde makarna ve pilav varsa, birine yönelirsiniz. Tercih ve yönelim arasındaki farkı net koyalım.
  • İspanyada temel slogan, bizimkine gore biraz daha soyuttur.bir sistem eleştirisi vardı. Bütün yaz boyunca plaza catalunya’da, bizim gezi parkına benzer bir park, 4 ay boyunca tutuldu. Polis tabi bizdeki gibi müdahele edemedi. Fakat yaz sonunda o hareket kendi kendine bir karar verdi. Biz mesajımızı verdik, bizim bundan sonra bu alanda değil ama kendi mahallemizde devam etmemiz lazım. Buna benzer. Somut işler yapan. O dönemdeki ispanyadaki en büyük sorun, ev kredisi alıp bunu ödeemeyen insanlar. %3 ki bu büyük bir orandır. Her mahallede bu kredilerini ödeyemeyen insanların yanında bulundular. Bu sayede marjinalleşmekten kurtularak koordinasyon içinde genele yayıldı belki bizim de yavaş yavaş bunlara girmemiz lazım. Benim somut önerim, mahalleler üzerindeki dertlere odaklanıp, diğer parklarla bunları koordine etmektir.

  • 2002’de akp iktidar olduğunda herkesi kucaklayacağını söylemişti. Kimimiz inandı, kimimiz inanmadı. Iyi hizmet ettiler, kabul etmek lazım. Şimdi artık bizler için bi tehlike olmaya başladılar. Bizler de onlar için bir tehdit oluşturuyoruz, kurtuluş sandıkta olacak. Sabırlı olamayacağız. Onlar kadar vaktimiz olmayacak. Daha hızlı, bilinçli kenetlenerek çalışmaları yürütmek lazım diye düşünüyorum. Çalışma gruplarından yeni haberdar oldum. Etilerformu sayfasını takip edeceğimi, sizlerle ne yapacağımı bir sonraki toplantıda belki paylaşabilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder