Bahçelievler Levent Kırca-Oya Başar Parkı Forum Notları (26 Haziran)

Forum saat 21.00 da Bahçelievler Dayanışma Yürütücü Komisyonu tarafından gündeme dair bilgilerin paylaşılması ve mahalle komitelerinde görev almak isteyen gönüllü arkadaşlarımıza çağrılar yapıldıktan sonra 100’ü aşkın katılımcıyla başlatıldı. Öncelikle Taksim Dayanışması’nın temel talepleri dile getirildi ve neden bu talepleri benimsediğimiz hakkında görüşler bildirildi. Ayrıca Gezi Parkı Duruşması ve Ethem Sarısülük’ün katilinin duruşması ile ilgili konuşma konuları belirlenerek forum katılımcılarına söz verildi.

Gezi Parkı eylemlerinde 3 – 5 ağacın sökülmesiyle başlayan direnişin diğer tüm farklı kitleler tarafından kabul gördüğünü,  parkını bir yaşam alanı haline dönüştürülmesiyle tüm dünyaya ortak yaşam alanına saygıyı, farklı ideolojilerin ortak taleplerle bir araya gelebileceğini, kitleler arası saygıyı, dayanışmayı ve politikleşmeden nasıl bir arada yaşanılabildiğini gösterdik. Geldiğimiz noktada somut taleplerinde dile getirilmesiyle yönetime halkın varlığını hatırlattık. Bundan sonra gezi parkıyla başlayan ve gün yüzüne çıkan sorunlar da yönetimin karşısına çıkılacaktır. Ayrıca yönetime, bundan böyle attığı her adımın takipçisi bir kitlenin var olduğu mesajı verilmiş ve bilinçlerine yerleştirilmiştir. Haklı taleplerimizde bireysel olarak yapılan her tepki ileriye doğru bir ışık daha saçılmasını sağlayacak ve kuvvetli bir ışık demeti haline gelecektir. Somut problemlere (su, yol, hastane, engelli, çevre, tercihler vb) gibi yaşam alanımızı daraltan toplumsal haklarımızı engelleyici konularda ortak mücadelemizden taviz vermekten ziyade giderek daha kuvvetli bir birlikteliğe dönüştürmeliyiz.

• WEB tasarımı konusunda uzman emekli öğretmen Mustafa Bey; 68 kuşağına vurgu yaparak o süreçte solun bölünmüşlüğünden kaynaklı istenen devrimin gerçekleşmediği ve bugün ki hareketin değerini bilerek tüm halkların sahiplenerek dayanışmanın harcanmaması gerektiği vurgusunu yaptı. Ayrıca forum etkinlikleri kapsamında grupların oluşturulabilmesi durumunda gönüllü WEB tasarımı eğitimi verebileceğini belirtti.
• Katılımcı Turan Bey; Forumlarımıza avukat arkadaşlarımızın katılımına vurgu yaptı. “Kısa vadede önümüzde yerel seçimler var dayanışma olarak tavrımızı netleştirmeliyiz.” Örneğin dayanışmanın işaret ettiği ve mevcut hükümet karşısında umut verici bir muhalefet partisi ile müzakere yapılabileceğini, Kültür müdürlükleri, park ve bahçeler gibi görevleri dayanışmanın üstlenmesi konusu müzakere edilebileceği gibi öneriler sundu.
• Katılımcı; “Bizlere gençlik aşısı enjekte ettikleri, yaşama dair umutlarımızı arttırdıkları ve heyecana dönüştürdükleri için 90’lı kuşaktan genç arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Belki sizler kadar hızlı koşamadık, ileriye taş atamadık fakat yanınızda olduk. Tüm kadınlara teşekkür ediyorum. Taksim bir süredir farklı söylemlerle hak taleplerini dile getiren kitlelerin varlığıyla bir patlamanın olacağı ışığını yansıtıyordu, nitekim bu patlama gezi parkıyla kendini gösterdi. Gezi parkı tüm direnişlerin toplamıdır.”
• Katılımcı; “Toplumun ve mevcut hükümetin ötekileştirildiği bir noktada gezi bütünleştirici oldu. Halk olarak örmek istediğimiz duvarda bizler bir tuğla parçası iken gezi çimentomuz oldu. Yaralılara pansuman, düşene uzatılan onlarca el, birbirini hiç tanıman insanların dayanışması bizlere birlikteliği öğretti. Dayanışmamızda kurulan komisyonlar örgütlenerek ev ziyaretleri yapmalı, kentsel dönüşüm, sağlıktaki düzenlemeler adı altında alınan kararlara dikkat çekilerek halk bilgilendirilmelidir.”
• Katılımcı Önder Bey; “Forumların direnişine 90’ların akımı diyelim ve güçlendirerek ileriye taşıyalım. Dayanışma forumlarımızı kan damarlarına benzeterek foruma kişisel çabalarımızla ne kadar kan taşıyabiliriz noktasında düşünmeliyiz. Amacımızı net ortaya koymalıyız. Amacımız dikta rejimine karşı gelmek mi yoksa parklarımızın yok edilmesine karşı çıkmak mı?”
• Katılımcı; “Herkesin siyasal bir duruşu olabilir, fakat gezi, tüm geçmiş toplumsal ve siyasal muhalefetin hükümet karşıtlığına dönüştürmüştür. Taksim polisin oraya kurulup oturmasıyla işgal altındadır. Siyasal düşüncemiz ne olursa olsun sistem farklı işliyor, hukuksal çalışmalarla burayı geri kazanmalıyız. Demoralisyona neden olmaması için taleplerimizde direnelim.”
• Katılımcı; “Devleti geçmiş uygulamalarından zaten tanıyoruz Ethem’in mahkeme kararı bizi şaşırtmamalı. Devleti Madımak’tan biliyoruz, çünkü katliama çanak tutan 7 kişi şimdi mecliste oturuyor. Ethem olayının üzerine giderek takipçisi olmalıyız. Mücadeleden bir kazanım elde edilmiştir. İktidar yaralanmış ve biliyoruz ki yaralı çakal her yöne saldırıcı bir tavır sergiler. Yerel çalışmalarımızda da Taksim kazanımlarıyla birlikte mahallemizde yeterince park olmamasını olan parklarda da uyuşturucu kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır. Tüm bunlara karşıda bir duruş sergilemeliyiz.”
• Katılımcı; “Eylemlere ailecek katıldım bazı slogan eksiklikleri dikkatimi çekti. Siyasi gücün arkasına ABD’yi aldığı bilinmektedir, buna karşı bir duruş sergilemeliyiz. Biliyoruz ki ABD genelde yüzeysel bir politika izlemeyi seçer. Eğer bizi destekliyorsa bunun sorgulanması gerekir çünkü illaki bir yerlerde bir yanlış vardır. ABD karşıtlığı için çalışmalıyız.”
• Katılımcı; “Küçük problemler, uyuşturucu, park sorunları gibi birçok isyanımızı yanımıza alarak direndik. İlk ders yerel seçimlerdir. Elektronik seçim sistemini karşı olmama rağmen seçimlerde uygulanmalı, seçim barajı kalkmalı, siyasi partiler bizlere gelip teklifler sunmalılar. Böylece yerel seçimlerde AKP baskısını yıkabiliriz. ABD’ciliğe hayır! ABD karşıtı sloganlarımızı kuvvetlendirmeliyiz.
• Üni. Öğr. Katılımcı: “Gönüllü olarak yaz okulu eğitimlerine katılıyorum. Yerellerde üretilen en küçük olay dahi AKP’nin yarattığı rantçılıktan ileri gelmektedir. Sadece bununla kalmadı üniversitelere de AKP tamamen girmiş durumda. ODTÜ de dahi AKP giremez diyerek direniş gösterdik fakat maalesef oraya da girdiler. Başta üniversiteler AKP karşıtlığının örgütlendiği yerler olmalıdır. AKP faşist bir iktidardır. Toplumsal muhalefetin varlığını sürdürmeliyiz. Şiddet artsa da taleplerimizden vazgeçmemeliyiz. Tutuklulara mektup yazarak destek olmalıyız.”
• Katılımcı; “Yıllarca toplum susturularak pasifize edildi, yok sayıldı ve bugün bir dip dalgasıyla her yer taksim oldu. Çoğalıp başaracağız. Dışarıdaki ABD’yi değil içerideki ABD’yi bu dip dalgasıyla yok etmeliyiz.  Tüm çevrelere bunu anlatmak zorundayız. Özgürlüğümüz ve demokrasi için bu maya tutmak zorunda.”
• Katılımcı: “Ethem’in davası onların kırmızı çizgisidir. Bu davada katil değil polis yargılanıyor. Eğer katil cezalandırılmış olsaydı teşkilatta bir sorgulama başlayacaktı. Fakat hükümet böyle bir sorgulamayı kaldıramayacağını bildiğinden ve en etkin gücünü yitirmeme korkusundan dolayı yargı yönlendirmeleri ile ipleri yine elinde tutmaya çalışıyor.”
• Katılımcı: “Herkesten şunu istiyorum; Ailemin karşı çıkmasına karşın gezi parkı eylemlerine katıldım, çünkü insanlara yardım etmek istiyordum lütfen korkmayın!”
• Hukuk Fak. Öğr. Katılımcı: “Hiçbir talepte bulunmadan mahalle gençlerine, çocuklarımıza gönüllü eğitimler vereceğiz. Ethem’in davasında meşru müdafaa linç girişimi olduğundan dolayı. Fakat katil cezalandırılsa bile alacağı ceza maksimum 1 yıl 4 ay olacaktır. Videolar olmamış olsaydı bu kadarı bile olmayacaktı. Hukuksuzluğun geldiği bu noktada bile hükümet yetkilileri teşkilata tebrikler yağdırıp gurur duyduklarını bildiriyorlar. Reyhanlı unutulmamalı. Maalesef devlet kendi içinde bir kurgular bütünü içinde, Uludere’de aynı senaryo, Afyon’da aynı. Hepsine sahip çıkmalıyız. Unutmayalım ki mağdur her yerde mağdurdur. Hukuk sistemi mağdurlar için mi yoksa zalimlerin hukuku mu bu diye sorgulamaktayız. Medya sahiplerinin tamamı hükümet yanlısı bu yapıyı kırmalıyız.”
• Katılımcı: “Seçimlerde oy kullanmama oranını düşürebilirsek AKP faşizmini bitirebiliriz.”
• Katılımcı: “Sandık tek çözüm değil maalesef adam koltuğa adeta yapışmış durumda. Kadın sorunlarını es geçerek bir hareket yürütülemez. Eğitim sisteminde ki 4+4+4 değişikliği gerici eğitim sistemine çanak tutmaktadır. Rujumuza, kürtaja, kaç çocuk doğuracağımıza belirleyen bir zihniyete mutlaka dur demeliyiz.”
• Katılımcı: “Forumlarda feminist eleştirilerin yoğunlaşmasını istiyorum. Tayyip erkekliğinin egemenliğini istemiyorum. Toplumda polis, askerlik gibi algılar tamamen toplumsal erkek egemenliğini işaret etmektedir. Erkek şiddetine karşı tepki vermeliyiz. Bundan dolayı feminist hareketimizde erkekleri de yanımızda görmek istiyoruz.”
• Katılımcı: “AKP gezide neler oluyor diye bir video paylaştı, görüntüler yine bize karşı bir tepki algısı yaratmaktan ibaret. AKP’nin ilk günlerde tepki oluşturmak için vurguladığı farklı bayraklar, flamalar vs bugün yok. Şuan sadece taksim dayanışmanın pankartları var. İnsanların katılaşmış yüreklerini yumuşatabilmek için empati kurmalıyız. Forumlarda haklıyı ve haksızı hep birlikte ayırt edebilmek için videolar izlemeliyiz bunun için projeksiyon sistemi kurmalıyız.”
• Katılımcı: “Polisin serbest bırakılması halka karşı her türlü şiddetin meşruluğunun önünü açmıştır. Bunu engellemek için hükümetin karşısında durmalıyız.”
• Almanya’da yaşayıp direniş için İstanbul’a gelen katılımcı: “Sokak hareketi olmadan Tayyip’in gitmeyeceği ve faşist İslam yönetiminin yok olmayacağı net olarak anlaşılmıştır. Sokak hareketleri dışında seçimle İslam diktası gitmez. İran’da Humeyni taraftarları, Şah’ın sokak eylemlerinde olanları öldüreceğini söylemesi üzerine sokaktaki direnişlerini sürdürmüş ve kısa bir süre sonra Şah’ın kaçışına kadar süregelen süreç Humeyni’nin iktidarı ile sonlanmıştır.”
• Katılımcı: “Dayanışma deprem etkisi yarattı çünkü dayanışmada her bireyin enerjisi kitlesel ve çok güçlü bir enerji dalgası olarak yayıldı. En azından hükümetin kafasında deprem oluşmasına neden oldu.” Demokrasi kelimesinin kökeninin “Halkın İktidarı” olduğuna vurgu yapıldı.

Forumların sürekliliği katılımcı sayısını zamanla düşüreceğinden dolayı  haftanın belli günlerinde yapılması için haftanın son günü forum oylamasına sunulması, Bahçelievler yakınında ikamet eden yaralı arkadaşlarımız için etkinlik düzenlenmesine ve ekinlikte video çekimi yapılarak ev ziyaretinde arkadaşlarımıza iletilmesine, yürütme komisyonu çalışmalarının mahalle komitelerine bir sözcü vasıtasıyla iletilmesine, yerel direnişlerin broşürler hazırlanarak sürdürülmesine, Taksim Dayanışması’nın temel taleplerinin görünür bir şekilde asılmasına, halkların birliğine vurgu yapılması için sticker hazırlanmasına ve yerel taleplerimizin Taksim Dayanışması meclisinde tartışılmasına karar verilmiştir.