29 Haziran 2013 Cumartesi

Ataevler 4 Mevsim Parkı Nilüfer Halk Forumu Notları (26 Haziran)


Nilüfer Halk Forumu
26 Haziran 2013 / Ataevler 4 Mevsim Parkı

Forum, Günay beyin açılış konuşmasıyla başladı.

Açılış konuşmasında “Tarihsel bir döneme tanıklık yapıyoruz, AKP’nin gerici ve neo liberal uygulamalarıyla baskıcı bir dönemden geçiyoruz. Kamusal alanlar tasfiye edilip, her şey piyasa, kar ve zarar kriterlerine göre şekillendirilmekte. Gezi Parkı’nın yok edilip yerine topçu kışlası yapımı da bu anlayışın ürünüdür. Sabah 05.00’te, yaşamına ve kentine sahip çıkanlara polisin vahşice saldırısıyla ve bu saldırının görüntülerinin sosyal medyada ülke geneline hızla yayılmasıyla, insanlar isyan ve direniş ruhuyla sokaklara dökülmüştür. Evlerinde tencere-ışık eylemlerini de dahil ettiğimizde 5-6 milyon insan direnişe katıldı. Ülke tarihinin en kitlesel ve militan eylemleri yaşandı. Hepimiz, evlerinden eylemcilere limon-su veren Ayşe teyze olduk, üzerine fırlatılan gaz bombasını geri fırlatan genç ve cesur erkekler, kadınlar olduk, tazyikli sudan kaçarken yanındakine çarptığında özür dileyecek kadar da naziktik. Hepimiz Ethem olduk, Abdullah olduk. Bu sürede kaybettiğimiz kardeşlerimizi; Ethem, Mehmet, Abdullah ve İrfan’ı asla unutmayacağız ve unutturmayacağız. Şimdi mücadelenin başka bir safhasına geçtik. Mahallelerimizde, yerellerde, yaşam alanlarımızda katılımcı ve doğrudan demokrasi örneklerini yaşatmak üzere, halkın meclislerini oluşturarak tartışmalar yürüteceğiz. Burada, hak ve özgürlüklerimiz için izleyeceğimiz yolu konuşmak, neyi ve nasıl yapacağımızı birlikte belirlemek üzere toplandık, tarihi her zaman direnenler yazmıştır.” dedi.

Açılış konuşmasının ardından kolaylaştırıcı (söz veren) olarak Can bey kendisini önerdi. Konuşmacıların 3-4 dakikayla sınırlı konuşması ve toplantının 10.30’da sona erdirilmesi kararı, forum katılımcılarının onayıyla alındı ve konuşmalara geçildi.

Foruma yaklaşık 200 kişi katıldı ve 26 kişi söz aldı.

İzettin : İstanbul’da ki direnişlerin sonucu ve onun belli aşamasında buradayız. Tayyip’in otoriter tavırları karşısında dipten gelen bir dalgayla direndik ve buradayız. Siyaseten yok sayılanların meclisi ve direnişidir. İnsanlar yeniden konuşmayı ve yan yana gelmeyi öğrendiler. 4 yılda bir sandık kurularak demokrasi olmaz. Birbirimizi asla hakaret etmeden dinlemeliyiz.

Can : 1 hafta bende Taksim’deydim. Yaşadım ve gördüm. İnanılmaz bir coşku vardı. Gaz saldırısını gezide bekledik elbette gerginlik te vardı, direndik. Gezide kazanmıştık ancak Beşiktaş’ta müdahale devam ediyordu. Gezi parkı bu anlamda güzel bitti. Umutluyum.

Caner: Bursa’da müdahale olmadı. Müdahale olan yerlerde enerji, paylaşım ortaya çıktı. Çevre sorunları, HES’ler, yaşam alanlarımızın yok edilmesine karşı köylerde önceden direnişler vardı. Bu direniş kentlerde ve faşizan baskılara karşı yapıldı. Nilüfer Çayı, Uludağ’ın yok edilmesi konularında, nasıl bir Bursa’da yaşayacağımız konusunda tavır almalıyız.

Gürsel : 68’in çapulcularındanım. 70’li yıllar güzel dönemlerdi. 90’lı gençler bana o yılları hatırlattı. Tepkilerinde doyalı genşlere teşekkür ederim. Gençler yeter dedi. Eğitim, yerel yönetim uygulamaları, sağlık gibi konularda tepki göstermeliyiz. Sağlık ocaklarında iğne-hap kesilmiş. Büyükşehir yasasın nedeniyle köylüler mağdur.

Nesimi : Siyasi yapılar ve meslek odalarında çok fazla genç yoktu. İlgisiz idiler. Ortaya çıktılar ve yaşama sahip çıktılar. Baskıya başkaldırdılar. 90 gençliğinden öğrendik. Umutluyum. Anne babalar gençlere sahip çıkmalı. En doğrusunu, iyisini yapalım. Bu toplantıları takvime bağlayalım. Haftada 1-2 kez yapalım.

Sezgin: 82 doğumlu “Y” kuşağından sınıf öğretmeniyim. Üç işareti-bozkurt,zafer ve yumruk- yan yana gördüm ve beni heyecanlandırdı. Nefretimizi iç savaş varken yanlış yere yönlendirmedik. Doğru yere yönlendirdik. Çiftçi, işçi, emekçi herkesin burada olmak için bir sebebi vardı. İnsanlar çok kolay ayrışabilirler. Etkili muhalefetle insanları bir arada tutmalıyız. Seçimlerde güçlü çıkalım. Tüm muhalefet kesimlerini bir arada tutmalıyız.

Gamze: Organizasyonlar yaparken eksik yapıyoruz. Bu organizasyonu iyi duyuralım. Sosyal medya sayfası oluşturalım. Örgütlü olmayanlar tesadüfi geliyor. Ben bir psikolog olarak toplumun iki kutuba ayrıldığını görüyorum. Direnenler/direnmeyenler. Çapulcular/haklı olalar. Acaba biz de ötekileştiriyor muyuz ? Diğer taraflara da anlatalım, onları kazanalım.

Ali Rıza:  Öğrenciyken faşist saldırı olunca gazeteci ağabeyimiz Yılmaz Akkılıç’ın yanına giderdik. Şimdi yıla sonra onun adını verilen parkta toplandık. Bu kadar insanı burada görmek mutluluk vericidir. Büyük sıkıntı bizi bekliyor. Diktatoryal konuşmalarla halkı bakı altına alan başbakan var. Bu süreç bitmeyecek, devam edecektir. Yapacağımız her şeyi önemseyelim. Karartma yaşanıyor. Ancak sosyal medya ile her şey ortaya çıkıyor. Reyhanlı ile başladılar. Bu söylenenlerin tümü faşizmdir. Gençler siyasete girmelidir.

Seyhan : AKP politikalarından son 5-6 yıldır en çok kadınlar zarar gördü. Ama ben korkmuyorum. Tencerelerimizi boş bıraktı. Kürtaj yasası getirdi. Öte yandan tecavüzcüler mahkemelerde serbest bırakılıyor. Serbestçe dolaşıyorlar. Şeriat olan bir ülkede yaşamak istemiyorum. Kızım zorunlu din dersini almasın. 4+4+4’ te kaygılıyım. Hükümet istifa diyorum. Platform devam etmelidir.

Ferruh : Umudun inadı, inadın umudu eksik olmasın. Marjinaller inadı temsil ediyor. Yeniden umutlandık. Öfkemizi özgür ve demokratik bir ülke mücadelesi için kullanalım.  AKP toplumu bölüyor. Kazlıçeşme mitinginde bunu yaşadım. Farklılığımıza rağmen bir araya geldik. Vicdanımızla ve adalet için ortak paydada buluşup mücadele edebiliriz.  Tayyip’in yalanlarını, Gezi hakkındaki yalanları boşa çıkaralım. Öfkemiz özgürlüğün umudu olsun.

Derya: 31 Mayıs sürecinde korkularımızı yendik. Geleceğe yönelik kazanım olması için mücadele emek eksenli olmalıdır. Katılımcı demokrasi eksenlidir. Egemen güçlerin kararını bu şekilde ortadan kaldırabiliriz.

Sultan: Neden gezi parkında hareket barış söylemiyle ortaya çıktı? İnsanlar ayrıştırılıp bölündü. 30 yıl analar ağladı. Savaş bitsin diyenleri, halkların kardeşliğini Taksim’de gördük. Omuz omuza mücadele ettik. Kapitalizmi teşhir etme fırsatı bulduk.

Esra : Burada olmakla gururluyum. Eğitim sistemine, zorunlu din dersine karşı olduğum için buradayım. Hatay’da olanlar için buradayız. İki kelimeyi bir araya getiremeyen bir diktatörün başbakanlığında bu ülkenin geleceği nasıl olacak düşünemiyorum? Gençler çok duyarlı ve sonuna kadar gitmelidirler. Hükümet istifa etmeli. Şeriatla, diktatörlükle gençlerimizi yıldıramazlar. Geleceğimiz için hükümet istifa.

Gizem : Denizli’de öğrenciyim. Öğrenciler çok fazla düzene karşılar. İçimizde her yöreden insanlar var. Bizi parçaladılar. Sorular sormalıyız. Bunu eğitim sistemiyle engellediler. Büyüklerimiz siyasete karışma derler, ancak bu kez mitinglere anne ve babalarımızla gidiyoruz. Çok mutluyuz. Arkadaşlarımıza anlatacağız, çoğalıp yayılacağız. Sosyal medyayı kullanalım.

Edai : Gençlerimizin konuşmasını ısrarla istiyorum. Kuşkusuz tecrubelerimiz de önemli. Gezi parkı milat oldu. Başbakana yakışmayan hareketleri var. Buralarda saldırılar, eylemler olurken, başbakan Afrika’ya, ABD’ye gitti, Geridekilere talimatlar verdi, hakaretler yağdırdı. Yalan ve korku imparatorluğunun idrakındayız. Önümüzdeki süreç zor olacak. Bu tür toplantıları büyüterek devam ettirmeliyiz. Koltuklarını terk etmeyecekler ancak ayaklar baş olacak.

Umut : Forumu organize edenlere, dostlarıma teşekkür ederim. İstanbul’da okuyorum. Gezi’deydim. Yaralılara yardım ettik. Anneler eylemdeydiler. Senelerdir umut ediyorum. Hak ve özgürlükler için mücadele edeceğim. Elimizden alamazlar. Buradaki insanlar umudu taşıyorlar.

Kudret : Sizlerle birlikte olmaktan mutluyum. Vekiller vekilliklerini yapmadılar. Kandırdılar. 4-5 yılda bir seçimlerle bizi kandırdılar. Meclis burada.  Burada çıkar, kavga yok. Tek çıkarımız, insanca yaşamak istemek. Seçim barajı kalkmalı. Siyasi partiler yasası değişmeli. Bu meclisleri çoğaltmalıyız.

Öykü: Ankara’da Anadolu Lisesi’nde öğrenciyim. Copları yedik. Mahallemiz kapalı bir mahalledir. Buna rağmen 100 kişi toplandık, yürüdük. AKP’ye oy verenlerin çoğu başbakanı dinlememişlerdir.

Birgül : Lise öğretmeniyim. Güzel şeyler oluyor. Hepimiz eylemciyiz. Eskiden marjinal zarar veren idi, şimdi kahramanlarımız oldular. Eskiden sendikaya gelmeyenler şimdi eylemci oldular. Bu nedenle mutluyum. Çapulcuyum. Direnişe devam.

Füsun: Eğitimciyim. AKP diğerlerini ötekileştiriyor. Eğitim sisteminde ötekileştirmeyelim. Öğrencileri lider ruhlu yetiştirelim. Alışverişlerde AKP sermayesini desteklemeyelim. Laik, ilericileri destekleyelim. Örgütlü olalım, hepimiz bir sivil toplum örgütüne üye olalım.

Ezgi: Facebok ve twitter sayfalarını önemsiyorum. Çok sayfalar var. Birbirlerine bağlayalım. Geniş topluluklara ulaşabiliriz.

Bir öğrenci: Çıplak eylem vardı. Mesaj verdi. Neden kötü şeyler Müslüman ülkelerde oluyor. Bu sorgulamalardan canım yanıyor.

Ahmet Hikmet : Ezber değişti. Gezi’yi %70 gençler örgütledi.Bu kuşak devrimci bir kuşak yaratacak. Örgütlenme tarzımıza yeni tarzda devam etmeliyiz. Çevreci, doğacı, dini ve milli değerleri önemseyen, emek eksenli devam edeceğiz. Barış yolunda devam edeceğiz.

Kerim:  33 yıllık öğretmenim. Liseliler apolitik, bunlardan bir şey olmaz diyordum. Yanıldım. Devam ettirecekler. Taksim’de bunu yaptıysalar doğuda kimbilir neler yaptılar diyoruz? Bugün sorguluyoruz. Dindar nesil yetiştirmek istiyorlar. Topluca, ayrımsız bir arada olacağız.

Emre: Konuşmalardan kafam çok karıştı. Dinledikçe daha da karıştı. Bilen biri varsa anlatsın. Her yerde olay var. Doğru yol neresi? (o sırada telefonu çalınca mikrofonu biraktı J J )

Volkan: Gezi çok doluydu. Her tipte insan vardı. Çok aykırı şeyler vardı. Ancak insanlar bir aradaydı. Bu güzel tarafıydı. Gençlerin %80’i zülme karşı direnmeye gitti. 1-2 kişi taş attı, 40 kişi engelledi. 1-2 kişi küfretti 100 kişi engelledi. Çok eğlenceliler. Geziyi kazanmak için oradaydılar. Zeka AKP’yi düşürecek. Guruplar açılabilir. Kalabalık olanlar devam eder. Burada demokrasiyi öğreneceğiz. Demokrasinin temeli konuşmaktır. Kürtlerle, şeriat isteyenlerle konuşmalıyız. Doğru bildiklerimiz yıkıldı. Basına lanet olsun. En ufak bir şeyde toplanacağız, sahip çıkacağız.

Konuşmaların ardından, gelen önerileri değerlendirecek ve bir daha ki toplantının
hazırlığını /duyurusunu yapacak, 12 kişiden oluşan “dayanışma komite” si oluşturuldu.

Daha kalabalık şekilde, 1 Temmuz Pazartesi günü, aynı yer ve saatte yeniden buluşmak
üzere başlangıçta belirlenen süreyi 15 dk. aşarak J forum sonlandırıldı. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder