Nilüfer Halk Forumu
26
Haziran 2013 / Ataevler 4 Mevsim Parkı
Forum, Günay beyin açılış konuşmasıyla
başladı.
Açılış konuşmasında “Tarihsel bir döneme
tanıklık yapıyoruz, AKP’nin gerici ve neo liberal uygulamalarıyla baskıcı bir
dönemden geçiyoruz. Kamusal alanlar tasfiye edilip, her şey piyasa, kar ve
zarar kriterlerine göre şekillendirilmekte. Gezi Parkı’nın yok edilip yerine topçu
kışlası yapımı da bu anlayışın ürünüdür. Sabah 05.00’te, yaşamına ve kentine
sahip çıkanlara polisin vahşice saldırısıyla ve bu saldırının görüntülerinin
sosyal medyada ülke geneline hızla yayılmasıyla, insanlar isyan ve direniş
ruhuyla sokaklara dökülmüştür. Evlerinde tencere-ışık eylemlerini de dahil
ettiğimizde 5-6 milyon insan direnişe katıldı. Ülke tarihinin en kitlesel ve
militan eylemleri yaşandı. Hepimiz, evlerinden eylemcilere limon-su veren Ayşe
teyze olduk, üzerine fırlatılan gaz bombasını geri fırlatan genç ve cesur
erkekler, kadınlar olduk, tazyikli sudan kaçarken yanındakine çarptığında özür
dileyecek kadar da naziktik. Hepimiz Ethem olduk, Abdullah olduk. Bu sürede
kaybettiğimiz kardeşlerimizi; Ethem, Mehmet, Abdullah ve İrfan’ı asla
unutmayacağız ve unutturmayacağız. Şimdi mücadelenin başka bir safhasına geçtik.
Mahallelerimizde, yerellerde, yaşam alanlarımızda katılımcı ve doğrudan
demokrasi örneklerini yaşatmak üzere, halkın meclislerini oluşturarak
tartışmalar yürüteceğiz. Burada, hak ve özgürlüklerimiz için izleyeceğimiz yolu
konuşmak, neyi ve nasıl yapacağımızı birlikte belirlemek üzere toplandık,
tarihi her zaman direnenler yazmıştır.” dedi.
Açılış konuşmasının ardından kolaylaştırıcı
(söz veren) olarak Can bey kendisini önerdi. Konuşmacıların 3-4 dakikayla
sınırlı konuşması ve toplantının 10.30’da sona erdirilmesi kararı, forum
katılımcılarının onayıyla alındı ve konuşmalara geçildi.
Foruma yaklaşık 200 kişi katıldı ve 26 kişi
söz aldı.
İzettin
:
İstanbul’da ki direnişlerin sonucu ve onun belli aşamasında buradayız.
Tayyip’in otoriter tavırları karşısında dipten gelen bir dalgayla direndik ve
buradayız. Siyaseten yok sayılanların meclisi ve direnişidir. İnsanlar yeniden
konuşmayı ve yan yana gelmeyi öğrendiler. 4 yılda bir sandık kurularak
demokrasi olmaz. Birbirimizi asla hakaret etmeden dinlemeliyiz.
Can : 1 hafta bende
Taksim’deydim. Yaşadım ve gördüm. İnanılmaz bir coşku vardı. Gaz saldırısını
gezide bekledik elbette gerginlik te vardı, direndik. Gezide kazanmıştık ancak
Beşiktaş’ta müdahale devam ediyordu. Gezi parkı bu anlamda güzel bitti.
Umutluyum.
Caner:
Bursa’da
müdahale olmadı. Müdahale olan yerlerde enerji, paylaşım ortaya çıktı. Çevre
sorunları, HES’ler, yaşam alanlarımızın yok edilmesine karşı köylerde önceden
direnişler vardı. Bu direniş kentlerde ve faşizan baskılara karşı yapıldı.
Nilüfer Çayı, Uludağ’ın yok edilmesi konularında, nasıl bir Bursa’da
yaşayacağımız konusunda tavır almalıyız.
Gürsel
: 68’in
çapulcularındanım. 70’li yıllar
güzel dönemlerdi. 90’lı gençler bana o yılları hatırlattı. Tepkilerinde doyalı
genşlere teşekkür ederim. Gençler yeter dedi. Eğitim, yerel yönetim uygulamaları,
sağlık gibi konularda tepki göstermeliyiz. Sağlık ocaklarında iğne-hap
kesilmiş. Büyükşehir yasasın nedeniyle köylüler mağdur.
Nesimi
:
Siyasi yapılar ve meslek odalarında çok fazla genç yoktu. İlgisiz idiler.
Ortaya çıktılar ve yaşama sahip çıktılar. Baskıya başkaldırdılar. 90
gençliğinden öğrendik. Umutluyum. Anne babalar gençlere sahip çıkmalı. En
doğrusunu, iyisini yapalım. Bu toplantıları takvime bağlayalım. Haftada 1-2 kez
yapalım.
Sezgin: 82 doğumlu “Y”
kuşağından sınıf öğretmeniyim. Üç işareti-bozkurt,zafer ve yumruk- yan yana
gördüm ve beni heyecanlandırdı. Nefretimizi iç savaş varken yanlış yere
yönlendirmedik. Doğru yere yönlendirdik. Çiftçi, işçi, emekçi herkesin burada
olmak için bir sebebi vardı. İnsanlar çok kolay ayrışabilirler. Etkili
muhalefetle insanları bir arada tutmalıyız. Seçimlerde güçlü çıkalım. Tüm
muhalefet kesimlerini bir arada tutmalıyız.
Gamze: Organizasyonlar
yaparken eksik yapıyoruz. Bu organizasyonu iyi duyuralım. Sosyal medya sayfası
oluşturalım. Örgütlü olmayanlar tesadüfi geliyor. Ben bir psikolog olarak
toplumun iki kutuba ayrıldığını görüyorum. Direnenler/direnmeyenler.
Çapulcular/haklı olalar. Acaba biz de ötekileştiriyor muyuz ? Diğer taraflara
da anlatalım, onları kazanalım.
Ali Rıza: Öğrenciyken faşist saldırı olunca gazeteci
ağabeyimiz Yılmaz Akkılıç’ın yanına giderdik. Şimdi yıla sonra onun adını
verilen parkta toplandık. Bu kadar
insanı burada görmek mutluluk vericidir. Büyük sıkıntı bizi bekliyor.
Diktatoryal konuşmalarla halkı bakı altına alan başbakan var. Bu süreç
bitmeyecek, devam edecektir. Yapacağımız her şeyi önemseyelim. Karartma
yaşanıyor. Ancak sosyal medya ile her şey ortaya çıkıyor. Reyhanlı ile
başladılar. Bu söylenenlerin tümü faşizmdir. Gençler siyasete girmelidir.
Seyhan
: AKP
politikalarından son 5-6 yıldır en çok kadınlar zarar gördü. Ama ben
korkmuyorum. Tencerelerimizi boş bıraktı. Kürtaj yasası getirdi. Öte yandan
tecavüzcüler mahkemelerde serbest bırakılıyor. Serbestçe dolaşıyorlar. Şeriat
olan bir ülkede yaşamak istemiyorum. Kızım zorunlu din dersini almasın. 4+4+4’
te kaygılıyım. Hükümet istifa diyorum. Platform devam etmelidir.
Ferruh
: Umudun
inadı, inadın umudu eksik olmasın. Marjinaller inadı temsil ediyor. Yeniden
umutlandık. Öfkemizi özgür ve demokratik bir ülke mücadelesi için
kullanalım. AKP toplumu bölüyor.
Kazlıçeşme mitinginde bunu yaşadım. Farklılığımıza rağmen bir araya geldik.
Vicdanımızla ve adalet için ortak paydada buluşup mücadele edebiliriz. Tayyip’in yalanlarını, Gezi hakkındaki
yalanları boşa çıkaralım. Öfkemiz özgürlüğün umudu olsun.
Derya:
31
Mayıs sürecinde korkularımızı yendik. Geleceğe yönelik kazanım olması için
mücadele emek eksenli olmalıdır. Katılımcı demokrasi eksenlidir. Egemen
güçlerin kararını bu şekilde ortadan kaldırabiliriz.
Sultan:
Neden
gezi parkında hareket barış söylemiyle ortaya çıktı? İnsanlar ayrıştırılıp
bölündü. 30 yıl analar ağladı. Savaş bitsin diyenleri, halkların kardeşliğini
Taksim’de gördük. Omuz omuza mücadele ettik. Kapitalizmi teşhir etme fırsatı
bulduk.
Esra :
Burada
olmakla gururluyum. Eğitim sistemine, zorunlu din dersine karşı olduğum için
buradayım. Hatay’da olanlar için buradayız. İki kelimeyi bir araya getiremeyen
bir diktatörün başbakanlığında bu ülkenin geleceği nasıl olacak düşünemiyorum? Gençler
çok duyarlı ve sonuna kadar gitmelidirler. Hükümet istifa etmeli. Şeriatla,
diktatörlükle gençlerimizi yıldıramazlar. Geleceğimiz için hükümet istifa.
Gizem
: Denizli’de
öğrenciyim. Öğrenciler çok fazla düzene karşılar. İçimizde her yöreden insanlar
var. Bizi parçaladılar. Sorular sormalıyız. Bunu eğitim sistemiyle
engellediler. Büyüklerimiz siyasete karışma derler, ancak bu kez mitinglere
anne ve babalarımızla gidiyoruz. Çok mutluyuz. Arkadaşlarımıza anlatacağız,
çoğalıp yayılacağız. Sosyal medyayı kullanalım.
Edai :
Gençlerimizin
konuşmasını ısrarla istiyorum. Kuşkusuz tecrubelerimiz de önemli. Gezi parkı
milat oldu. Başbakana yakışmayan hareketleri var. Buralarda saldırılar,
eylemler olurken, başbakan Afrika’ya, ABD’ye gitti, Geridekilere talimatlar
verdi, hakaretler yağdırdı. Yalan ve korku imparatorluğunun idrakındayız.
Önümüzdeki süreç zor olacak. Bu tür toplantıları büyüterek devam ettirmeliyiz.
Koltuklarını terk etmeyecekler ancak ayaklar baş olacak.
Umut :
Forumu
organize edenlere, dostlarıma teşekkür ederim. İstanbul’da okuyorum.
Gezi’deydim. Yaralılara yardım ettik. Anneler eylemdeydiler. Senelerdir umut
ediyorum. Hak ve özgürlükler için mücadele edeceğim. Elimizden alamazlar.
Buradaki insanlar umudu taşıyorlar.
Kudret
: Sizlerle
birlikte olmaktan mutluyum. Vekiller vekilliklerini yapmadılar. Kandırdılar.
4-5 yılda bir seçimlerle bizi kandırdılar. Meclis burada. Burada çıkar, kavga yok. Tek çıkarımız,
insanca yaşamak istemek. Seçim barajı kalkmalı. Siyasi partiler yasası
değişmeli. Bu meclisleri çoğaltmalıyız.
Öykü:
Ankara’da
Anadolu Lisesi’nde öğrenciyim. Copları yedik. Mahallemiz kapalı bir mahalledir.
Buna rağmen 100 kişi toplandık, yürüdük. AKP’ye oy verenlerin çoğu başbakanı
dinlememişlerdir.
Birgül
:
Lise öğretmeniyim. Güzel şeyler oluyor. Hepimiz eylemciyiz. Eskiden marjinal
zarar veren idi, şimdi kahramanlarımız oldular. Eskiden sendikaya gelmeyenler
şimdi eylemci oldular. Bu nedenle mutluyum. Çapulcuyum. Direnişe devam.
Füsun: Eğitimciyim. AKP
diğerlerini ötekileştiriyor. Eğitim sisteminde ötekileştirmeyelim. Öğrencileri
lider ruhlu yetiştirelim. Alışverişlerde AKP sermayesini desteklemeyelim. Laik,
ilericileri destekleyelim. Örgütlü olalım, hepimiz bir sivil toplum örgütüne
üye olalım.
Ezgi: Facebok ve twitter
sayfalarını önemsiyorum. Çok sayfalar var. Birbirlerine bağlayalım. Geniş
topluluklara ulaşabiliriz.
Bir
öğrenci:
Çıplak eylem vardı. Mesaj verdi. Neden kötü şeyler Müslüman ülkelerde oluyor.
Bu sorgulamalardan canım yanıyor.
Ahmet
Hikmet : Ezber
değişti. Gezi’yi %70 gençler örgütledi.Bu kuşak devrimci bir kuşak yaratacak.
Örgütlenme tarzımıza yeni tarzda devam etmeliyiz. Çevreci, doğacı, dini ve
milli değerleri önemseyen, emek eksenli devam edeceğiz. Barış yolunda devam
edeceğiz.
Kerim:
33 yıllık öğretmenim. Liseliler apolitik,
bunlardan bir şey olmaz diyordum. Yanıldım. Devam ettirecekler. Taksim’de bunu
yaptıysalar doğuda kimbilir neler yaptılar diyoruz? Bugün sorguluyoruz. Dindar
nesil yetiştirmek istiyorlar. Topluca, ayrımsız bir arada olacağız.
Emre:
Konuşmalardan
kafam çok karıştı. Dinledikçe daha da karıştı. Bilen biri varsa anlatsın. Her
yerde olay var. Doğru yol neresi? (o sırada telefonu çalınca mikrofonu biraktı J J )
Volkan:
Gezi
çok doluydu. Her tipte insan vardı. Çok aykırı şeyler vardı. Ancak insanlar bir
aradaydı. Bu güzel tarafıydı. Gençlerin %80’i zülme karşı direnmeye gitti. 1-2
kişi taş attı, 40 kişi engelledi. 1-2 kişi küfretti 100 kişi engelledi. Çok
eğlenceliler. Geziyi kazanmak için oradaydılar. Zeka AKP’yi düşürecek. Guruplar
açılabilir. Kalabalık olanlar devam eder. Burada demokrasiyi öğreneceğiz.
Demokrasinin temeli konuşmaktır. Kürtlerle, şeriat isteyenlerle konuşmalıyız. Doğru
bildiklerimiz yıkıldı. Basına lanet olsun. En ufak bir şeyde toplanacağız,
sahip çıkacağız.
Konuşmaların
ardından, gelen önerileri değerlendirecek ve bir daha ki toplantının
hazırlığını
/duyurusunu yapacak, 12 kişiden oluşan “dayanışma komite” si oluşturuldu.
Daha
kalabalık şekilde, 1 Temmuz Pazartesi günü, aynı yer ve saatte yeniden buluşmak
üzere
başlangıçta belirlenen süreyi 15 dk. aşarak J forum sonlandırıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder