25 Haziran 2013 Salı

Fatih Saraçhane Forumu Notları (24 Haziran)

Fatih Forum 24 haziran 2013
Saraçhane Parkı

5.sini yaptığımız forumda önce gündem başlıkları belirlendi;

*Ethem Sarısülük'ün katilinin serbest bırakılması
*Cumartesi günü Taksim'de olanlar
*Seçim barajının kaldırılması ya da düşürülmesi
*1 Temmuzda bankalardan para çekme boykotu
*Fatih'e özgü yaratıcı eylemler
*Kentsel dönüşüm ve Fatih


- Eğitim-Sen'den gelen bir mesaj iletildi. Salı günü saat 19:00'da Taksim tramvay durağında Ethem için toplanılacak.
- Toplu şekilde yürümekten daha yaratıcı işler yapılmalı. Taksim civarındaki esnafa zarar veriyoruz. // Ethem'in katili biliniyor ama diğerleri arada kaynıyor, direnişçilere bile mâl edilebilir. // Kendimizi anlatan estetik stickerlar, slogan içermeyen küçük bilgiler yayabiliriz.
- Hem Ethem için hem de direnişimiz için tüm bilgiler kağıt paraların üzerine yazarak kolayca yayabiliriz.
- Ethem'in katili polis değil devlettir. Sivas'ı, Dersim'i yakan polis değil devletti.
- Ceza hukukunda cezaların şahsiliği ilkesi vardır. Her polis her eylemciye ateş açmadı. Görevini kötüye kullanan "birey" cezalandırılmalıdır.
- Polis alanda bir kadına "dua et seni vurmuyorum" dedi. Polis artık Allah kesilmiş durumda. // PTT'ye bile gitsek oradaki veznedar çok kötü davranıyor. Onların bizim paramızla orada olduklarını hatırlatmalıyız.
- Başbakanın tutumu ayrı bir konu başlığı olmalıdır. (bu başlık ertesi güne bırakıldı) Hala cami, türban olaylarını söylüyor ve hiçbir ispatı olmamasına rağmen her mitingte tekrarlamaya devam ediyor.
- Silahı sıkan da suçludur, emri veren de suçludur. Bunu unutmayalım.
- Katil tamamen serbest bırakılmadı, tutuksuz yargılanıyor. Bunu netleştirelim.
- Bu davanın kapanmasına fırsat vermeden acil olarak bu konuda çalışmalıyız.
- Gündem çok hızlı değişiyor. 1 hafta içinde sansasyonel bir olayla bunu unutturmaya çalışacaklar hep böyle oldu. Bu kez unutturmayalım. // Akp mitinglerde Atatürk posterleri kullanmaya başladı. (Erzurum) Şimdiye kadar hangi mitingte kullanılmıştı? 


- Dünyada çok büyük olaylar oldu, bu direnişin en önemli etkisi bizi bir araya getirmesidir. Cumartesi gününden anladığım şu ki forumları asla bırakmamak çok önemli ve çevremizi de toplayıp getirmeliyiz.
- Direnişin nerden başladığını unutmayalım. Konuları konuşurken merkezden uzaklaşmadan konuşalım. Toplayıcı ve birleştirici olmalıyız.
- Akp Şanlıurfa milletvekilinin oğlu üniversite sınavında kendi yerine başkasını sınava soktu. yakalandı ve ceza almadı. Bu sınavlardan hepimiz çok çektik, ayrımcılığa sessiz kalmayalım
- Esas meselelerden uzaklaştıkça insanlar forumları bırakmaya başladı.
- Cumartesi günü polis ara sokaklara saldırdı. Gerçek mermi kullandıklarını gözlerimle gördüm. Polis Cezayir sokağında bizi kovaladı yakaladığını öldüresiye dövdü. Sadece yanlarında solüsyon var diye gözaltına alınanlar oldu. Mephisto gibi mekanlar bizi destekliyor, malzemelerimizi onlara emanet edebiliriz.
- "Karanfile bile tahammül edemediler" edebiyatını bırakalım. Bu artık romantizm. Karşımızdaki insanları tanıyalım ve gerçekçi olalım.
- Esnaf mağdur oldu ama hatırlatmak lazım ki zararı veren biz değil polisti.
- Artık çatışmalar çok fazla oluyor. Forumlara insan çekmek çok önemli.
- Ticari boykotu yaparken "neden" yaptığımızı da anlatan ilan ve stickerlar yapalım.
- Taksim Dayanışması'nın her cumartesi 19:00'da Taksim'de toplanma kararına dair, polisin müdahalesine gerek kalmadan dağılmalıyız. Polisi düşman bellemek bize kan kaybettirir diye düşünüyorum.
- Taksim'de tek kapalı mekan "saray" ve "kızılkayalar". Gezi'de çevredeki esnaftan alışveriş yapalım kararı çıkmıştı. Bir esnaf rahatsız olmuş olabilir ama diğerleri desteklemeye devam ediyor.
- "Esnafı napıcaz?" sorusu bu tarz direnişlerin çok işine yaramaz. Çok temelsiz ve büyük bir kitlesi olmayan boykotlar çok etki yaratmıyor . Yanlış olduğu için değil yapısal olarak etkisi olmuyor. Yoksa ıslak hamburgerciden bana ne! 
- Politik taleplerimizi tekrar konuşmalıyız. Bütün forumlarda bunu söylemeliyiz ki, " biz kimsenin askeri değiliz ve eski Türkiye özlemi içinde değiliz, biz yeni bir Türkiye istiyoruz." // Yarın öbür gün büyük örgütler parklara sahip çıkmaya başlayacak. Bunların önünü şimdiden kesmeliyiz.
- Kardeşlik çok kıymetli ama sahte kardeşlik de var. Dikkatli olmalıyız.
- Şiddet gören raporlu ya da raporsuz herkes İHD'ye  gidip dilekçeyle şikayette bulunsun.
- Polis çalıştığım ajansa baskın yaptı ve iki kadın arkadaşa zorla çıplak arama yaptılar. Bu bir insanlık suçudur!


- Milletvekili seçim biçimi daha önemli. Vekillerimizi biz değil parti seçiyor. Eskiden ön seçim yapılırdı artık yapılmıyor.
- "Seçim bir şeyi değiştirecek olsaydı en önce o yasaklanırdı." Seçimin bizi oyalamak için önümüze atıldığını düşünüyorum. Seçim olsun o parti değil diğeri gelsin ama esas biz ne istiyoruz? Biz onurlu bir yaşam istiyoruz, demokrasi istiyoruz. Bunları netleştirip gündeme getirmeliyiz.
- Parti kurmak yerine milletvekili çıkartmak daha iyi olabilir. Şunu düşünelim, siyasetle bu kadar uğraşmak bize ne getirir? // Birşeyler hemen olsun istiyoruz bu eski bir alışkanlıktır. // Biz burada konuşurken birileri plan yapıyor. Ben aday oldum diyen biri çıkıp forumlardan oy isteyecektir. O zaman bizim belirlediğimiz listeyi imzalamalıdır. Bu listeyi, manifestoyu şimdiden hazırlamalıyız.
- Bağımsız adaylar çıkartalım. Mecliste 20 tane Sırrı Süreyya olsa fena mı olur ?
- Verilmeyen oylar beğenmediğimiz partilere yarıyor.
- Hepimizin ortak çatıda buluştuğumuz konu polis şiddeti. Seçim zamanı geldiğinde adayların polis şiddetiyle ilgili programlarına bakarak karar verebiliriz.
- Gezi'nin ruhunun kalıcı olmasını istiyorum. Demokratik olmayan, haksızlık yapan işyerlerini boykot edelim.


- Mecidiyeköy Trump Towers'da insanların gözlerini bağlayarak yere yattıklarını gördüm. mağazalardan bile insanları çağırdılar. Çok ilgi çekti. Buna benzer sessiz ama etkili eylemler üretebiliriz.
- Yere düşen yapraklara notlar yazarak otobüslere, duraklara, kafelere bırakalım.
- Mekanların tuvaletlerindeki reklamlar ilgi çekiyor, oralara müdahale edelim.
- Marketlerdeki su şişelerine sticker yapıştıralım.
- Otobüslerdeki küçük ilan yerlerine not kağıtları bırakalım.
- Bir yandan başörtülü kardeşlerimiz fabrikalarda 12-14 saat çalıştırılırken diğer yanda Armine, Aker, Tekbir gibi firmalar uçuk fiyatlara eşarp satıyorlar. Bu markaları boykot edelim.
- Belli periyodlarda fanzin çıkartabilir, kafelere dağıtabiliriz. Ücretsiz ve kaliteli bir yayın herksin dikkatini çeker.
- Cami cemaatiyle tanışmamız lazım. 
- Ramazan geliyor, burada sempati kazanmalıyız-. Hep birlikte iftar, sahur yapalım.
- Gezi parkı direnişçileri olarak Gazze'nin de yanında olduğumuzu gösterelim.
- "Dindar" ve "dinci" kavramlarını ayıralım. Dindar insanlar bizimle beraber. Dinciler ya nidinden rant sağlayanlar Akp'yle birlikteler. Akp dindar değil dincidir. Fatih'teki dincilere karşı dindar arkadaşlarımıza çok iş düşüyor.
- Eskiden beri söylenen bir laf vardır, seçimde Fatih'i alan Türkiye'yi alır. Fatih tüm Türkiye'nin özü gibidir. Son seçimlerde Akp Fatih'ta % oy aldı. "Yetmez ama evet"çiler burada. Akp gücünü çok abartmayalım. Burada işimiz daha kolay, Gezi ruhunu burada uçurabiliriz.
- Dışarıdan Fatih'e karşı bir korku var. Bunun aşılması lazım. // Ramazan ayı İslam'a aykırı olarak en çok tüketim yapılan aydır. Biz burada, Fatih'te "tüketmiyoruz, tüketmek yerine paylaşıyoruz." kampanyası başlatalım. Herkes elinde ne fazlaysa getirsin ve az olana versin. Alanda halka açık iftarlar yapalım, herkes evinde ne varsa getirsin.


-Gezi parkı neyse Ayvansaray-Balat da odur. 200 yıldır orada yaşayan, yıllarca Almanya'da çalışıp bu evlere sahip olmuş insanların elinden tapuları alınıyor ve Çalık grubuna veriliyor.
- Kentsel yenileme alanları Gezi ruhunun yer alacağı en önemli noktalardır. Forumları oralara da taşımalıyız.
- Şişhane metro geçiş köprüsü UNESCO'nun tüm uyarılarına rağmen yapıldı.
 
*Forumun sonunda çocuk resim atölyesi açılmaya karar verildi. Bugünden itibaren herkes kağıt, kalem, boya ne varsa getirecek ve parkta bulunan çocuklarla çalışmaya başlanacak.
* Her akşam saat 21:00'de Saraçhane parkında buluşmaya devam ediyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder