21.00’de ses çıkartma eylemi ile forumumuz başladı.
Her geçen gün daha da kalabalıklaşan bir topluluk oluyoruz.
Kolaylaştırıcı parkımızdaki duvar gazetemiz, çocukların resim atölyelerinde yaptığı resimler, taleplerin yazılı olduğu kağıtlar, Gezi’de kaybettiğimiz 4 arkadaşımızın isimlerinin, fotoğraflarının bulunduğu kağıtların yırtılması gündeme getirildi. Gün içerisinde bu tarz saldırıda bulunan insanları fotoğraflayabilenlerin fotoğraflaması istendi.
Kolaylaştırıcı beden dili hareketlerini anlattı. İhtiyaç listemizi yineledi.
Topluluk içinden moderatör ve yazıcı seçildi.
Taksim Dayanışmanın başta “adalet” olmak üzere tüm taleplerimizi yinelemek için 29 Haziran 19.00-20.00’de Taksim’de kitlesel basın açıklaması duyurusu yapıldı.
28 Haziran saat 22.00’de İstanbul Barosu avukatlarından Ozan Gülhan’ın yapacağı hukuk atölyesi duyurusu yinelendi.
Bir konuşmacının saat değişikliği önerisi sunuldu, reddedildi.
Her geçen gün daha da kalabalıklaşan bir topluluk oluyoruz.
Kolaylaştırıcı parkımızdaki duvar gazetemiz, çocukların resim atölyelerinde yaptığı resimler, taleplerin yazılı olduğu kağıtlar, Gezi’de kaybettiğimiz 4 arkadaşımızın isimlerinin, fotoğraflarının bulunduğu kağıtların yırtılması gündeme getirildi. Gün içerisinde bu tarz saldırıda bulunan insanları fotoğraflayabilenlerin fotoğraflaması istendi.
Kolaylaştırıcı beden dili hareketlerini anlattı. İhtiyaç listemizi yineledi.
Topluluk içinden moderatör ve yazıcı seçildi.
Taksim Dayanışmanın başta “adalet” olmak üzere tüm taleplerimizi yinelemek için 29 Haziran 19.00-20.00’de Taksim’de kitlesel basın açıklaması duyurusu yapıldı.
28 Haziran saat 22.00’de İstanbul Barosu avukatlarından Ozan Gülhan’ın yapacağı hukuk atölyesi duyurusu yinelendi.
Bir konuşmacının saat değişikliği önerisi sunuldu, reddedildi.
Kazım Koyuncu Kültür Merkezi’nin bu yılki sene sonu etkinliklerini direniş forumlarında yapılacağı duyurusu yapıldı. (30 Haziran Pazar günü saat 16.00’da KKKM’de buluşularak 16.30’da İskele Meydanı’nda olunacak. 17.00’de Haydarpaşa Garı’nda buluşulacak ve müzik, şiir dinletileri, tiyatro gösterileri yapılacak. 19.00’da Yoğurtçu Parkı Forumu’nda olunacak.)
Resim çizme etkinliği, seyyar kütüphane, drama atölyesi önerileri geldi. Komitelerin kurulması gerektiği vurgulandı.- Akillerin rapor sunumlarından bahsedildi. Seçim barajının değişmeyeceğinden bahsedildi. Kararlı olmamız gerektiğinin altı çizildi.
- Sahiplenmekten ve seçim barajının düşmesinin tartışılmasını istedi bir konuşmacı.
- AKP’li seçmenlerin foruma davet edildiği ama isimleri bile tahammül olmadığını söyledi. Ölümler hatırlatıldı. Öneri olarak eski AKP’lilere yanaşılması gerektiği söylendi. Tutumlarını eleştirildi. Devlet büyüklerinin rahatça yalan söylemesi eleştirildi.
- AKP’li seçmenlerin neden oy verdiğinin belli olduğunu ve çağırılmaması gerektiği söylendi. Söz hakkı ve demokrasinin artmasına yönelik hareketlerde bulunulması istendi.
- AKP düşmanlığı değil, demokrasi yandaşlığı yapmamız gerektiği söylendi.
- İnşaat ve mimari bilinci istendi. Hükümetin tutumu yargılandı. Yeni mimarlıklar eleştirildi. Mimarların yetkilerin kısıtlanacağını söylendi. Turgut Cansever hakkında yapılan haksızlıkları hatırlattı.
- Yoğurtçu Parkı’ndan gelen bir konuşmacı twitter adresinden bilgilendirilen ve yazıların, resimlerin yırtılmasından bahsetti. Düşüncemizden ve korkularının altını çizdi. Yerel problemlerin tespit edilip,çevreye yayılması istendi. Bu forumların komşuluk ilişkilerini daha da kuvvetlendireceğini ve komşu dayanışmalarının yapılması önerildi. Etkinlik ilanlarının da basılması gerektiği önerildi.
- Satranç ve sabah ekiplerinin kurulması, gazete basımı, iletişim komitelerinin kurulması önerileri geldi. Satranç için teknik destek topluluğun içinden çıktı. Öneri sunuldu ve kabul edildi. (Satranç etkinliğifacebook, blogspot ve twitter adresimizden duyurulacak)
- AKP’nin din sömürüsü vurgulanıp, dinin onların tekelinde olmadığı söylendi. Ramazan ayını kullanacakları dile getirildi. Bakanlıkların olumsuzlukları anlatıldı. Hükümetim medyayı bir maşa gibi kullandığısöylendi.
- Benden öncekine konuşmacıya katılmıyorum. Dış İşleri’nde önceki süreçler daha kötüydü. Ramazan’ı burada kutlamak iftar, din sömürüsü olarak algılanabilir.
- 7 yaşındaki bir konuşmacımız ağaçların kesilmesinden, oksijenimizin elimizden alındığından bahsetti. Sadece Gezi Parkı’nın değil bütün ağaçların korunmasını ve sulanmasını istedi.
- Muhalif partilerin işlerini yapmadığını söylendi.
- Ülkenin ilk kurulduğu zamanki halini daha çok doğru olduğunu son 50 yılki hükümetin ülkeye zarar verdiği dile getirildi.
- 78-80 gençliğinin ve şimdiki 90’lı gençlerin umut verdiği söyledi.
- Gezi Parkı sürecinde Kozyatağı’ndan bin kişinin çok farklı görüşlerde olmasına rağmen birlikte olduklarını söyledi. Okuduğumuz tarafsız gazeteleri toplu taşıma araçlarında bırakılması önerildi.
- Dinin duygusallığından bahsedildi. Başörtü yasağının yanlış olduğu söylendi. Basının ve iletişimin gücü anlatıldı. Sorunları aramalı ve düşmanın AKP’nin değil sistemin olduğu, AKP’li seçmenlerin yıllarca ezildiği söylendi. Ayrışmaya değil, dayanışmaya yönelmenin doğruluğu vurgulandı.
- Keşke birbirimizi tavlamaya çalışmasak. İlkokuldan üniversiteye hiçbir öğretmenim siyasetten bahsetmedi. Annem babam ki askerdi konuşmadı. Beni çocuklarım sokağa çıkardı.
- İlla birini ikna edeceğiz diye bir şey yok. Türban sorunu da yok.
- Eskiden ayrımcılık yoktu. Türban kılık kıyafet devriminde var. Siyasi simge haline bu hükümet getirdi. AKP bana hiç bir şey vermeden ve üstüne sürekli benden alarak her şeye karışıyor. Yalancılıkla dindarlık olmaz. Adı eşarptı, başörtüsüydü, türban değil.
- Akademisyenim. Başörtüsü yasakken de hocalık yaptım. Görünen türban asıl kadın bedeni denetleniyor. Sendikacılık yok. Yakın tarihimizi bilmiyoruz.
- 2002’ye kadar gazeteciydim. İki kelime, direniş ve örgüt. 12 Eylül sonrası tabuydu, kırıldı. Türbanla ilgili çocukların suçu yok, o zaman bebektirler. Dinci diye bir tabir çıktı. Direniş, meydanda çatışma olarak kullanıldı. Forumlarda örgütletilmeli. Küçük komiteler daha kolay çalışır. Her gün 5-6 kişi Valiliğe dilekçe verebilir.
- Geziruhu.com var arkadaşlar. Şiddete dair fotoğraf ve raporlar isteniyor. Sessiz kalmayalım.
- Cumartesi Ethem Sarısülük ve Adalet için Taksim’e gidelim.
- Yarın akşam Çapul TV Abbasağa Forumundan yayın yapacak. Bizim forumumuzdan temsilci olarak gitmek isteyen var mı?
- İletişim komitesini kurmamız gerekiyor.
- Tarihimizi bilmeliyiz. Biz tarihi bilmeyen bir toplumuz. Sivillerde ölüyor savaşta. Cumhuriyet dönemi varlıklarının hepsi satıldı. AKP nasıl başarılı gözüküyor, çünkü medya asli görevi olan kamu yararından iktidar yararına geçiş yaptı.
- Duyuru: Hukuk semineri var yarın. Tombul pil ihtiyacımız var ses sitemi için!
- Ötekileştirme, cepheleştirme yok. %50’nin bir sebebi var, her birinin. Sol partiler başa gelmedi, gelmeyecek. Kim gelirse gelsin, isterse AKP önemli olan haklarımızı gasp etmesin, sahip çıksın.
- Gaza gelmemeyi başardık. 80 öncesi karşıt görüştekiler çatışırdı, şimdi birleşti. Gezi ruhu çok güzel.
- 2. Kez söz alan bir konuşmacı ters bir şey söylenince eleştirel yönden yaklaşmak gerekir. Hepimiz aynı şeyleri düşünmediğimiz için güzeliz.
- Tekrar söz almaya mecburum. Hiç kimseyi küçük görmem, saygı duyarım. Hatan yapan özür diler.
- Yeni bir söyleme ihtiyaç var. Küfürlerle başka birileri gücendirilir. Halk devrimidir Gezi.
- Hiçbir şekilde Atatürk’ün devrimi halktan kopuk değildi. Herkes vardı, birlikteydi. AKP seçmeni kadar çalışsak, burada olmazdık. Her kesimden insan AKP’ye oy veriyor. Ne solcular dinsiz ne de dindarlar AKP’li.
- Yeni bir isim bulmalı. Özgürlük Mücadelecileri gibi. 70’lerde Dev Genç Ütopyada herkesi özgür kılmak istiyordu. Şimdi gençler önce kendi özgürlüklerini istiyorlar, güzel.
- Hem gençler hem 68 kuşağı burada. Mizah devam etmemizi sağladı. Bazı kelimeler ironi amaçlı, gençleri anlamak gerek. Çapulcular söylendiği amacın aksini benimsetti. Karşı tarafı silahsız bırakıyor.
- Mustafa Kemal Devrimi tepeden inme olsa 90 yıl sürmezdi. Aksine tabandan tavana yapıldığını düşünüyor. Mustafa Kemal’i anlamak önemli.
- Tepeden inme konusunu daha fazla tartışmak istemiyor. Mustafa Kemal’i eleştirebilmek özgürlüğü gösterir. Gezi Parkı ruhu kaybolmaz, bu ruhu siyasi sürece dönüştürmek gerek.
- 1924 bütçesi 120bin lira, 40 bin lirası aşar vergisi, köylüden alınıyordu, Atatürk sildi. Atatürk 75 yıl önce öldü, mezarını milyon kişi ziyaret ediyor.
- Konu Gezi Parkı. Dedem MHP’li, babam AKP’li ben solcuyum. Bu kadar farklı insan bir araya gelebiliyorsa sesimizi duyururuz seçimde. Toplanmışken bölünmeyelim, gençlerle yola devam edelim.
- Atatürk’ün gençliğe emaneti sağlam ellerde. Filozof Karl Popper artık devrimler kaldırıldı, bir hedef var dünyanın gideceği. Küçük adımlarla gidilirken geri adım atılsa da hedef korunuyor. TC’yi bölmek isteyenlere karşı gelmeliyiz, başarabiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder