29 Haziran 2013 Cumartesi

Etiler Forum Notları (26-27 Haziran)


26 Haziran 2013 Etiler Forum Konuşulanlar.

-          Kaldırımlarımızı geri isteyelim. Reklam panoları, kurye motorskletleri ve arabalar var. Belediye ve kurumlardan kaldırımlarımızı geri isteyelim. Birincisi bir metin hazırlayabiliriz, imza kampanyası düzenleyebiliriz. Beşiktaş ve büyükşehir belediyesine ulaştırabiliriz. Günaydın lokantasıyla birebir iletişime geçebiliriz, otoparkı kapatıyorlar. Reklam panoları bu kaldırımları çok doldurdu, deprem anında trafiği ve yolları kapatacak. Engelli insanlar, yaşlı, çocuklu insanlar sokağa çıkamıyorlar.
-          Üniversitelerde öğrenci komisyonları kuralım. Zaten gezi parkında esas unsur gençler, öğrenciler. Boğaziçinde öncelikle bu komisyonları kurup, 7 maddeyi üniversitelerde de dillendirelim. Ve etki alanımızı genişletelim.  Öğrencilerle ayrıca toplanıp konuşabiliriz.
-          Bu mücadele tüm Türkiye’ye yayıldı. Yerelde ne kadar güçlüysek, Türkiye genelinde de o kadar güçlenip sağlamlaştıracağız. Önerim, Ethem Sarısülük’ün katili tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi. Buna ilişkin bir suç duyurusu yapılması planlanıyor. Pazartesi yeni baştan bir suç duyurusunda bulunulacak (İstanbul barosu). Bu davaya müdahil olmanızı rica ediyoruz. Son olarak Pazartesi günü özellikle öğrenci arkadaşlarımız, çağlayan adliyesinde buluşulacak, bu davaya müdahil olmanızı istiyoruz. Ve Pazartesi günü de bu dava metninin savcılığa sunulmasında sizlerden kitlesel bir şekilde orada bulunmanızı rica ediyoruz. (Dilekçe okundu)
-          Dün akşam manifestoyla ilgili çalışmayı da dinledim. Muhteşem bir olay, birkaç noktayı belirtmek isterim. Bu deklarasyonun işe yarıyacağını zannetmiyorum. Türkiye’de hukuk olduğuna inanmıyorum. Böyle bir dilekçenin cumhuriyet savcılığına verilmesinin bir sonuç olacağına inanmıyorum. Tayyip erdoğanın 3 korkusu var. 1) kendisine oy vermeyen %50 2) amerika 3) avrupa ve ona bağlı kuruluşlar. Avrupa insan hakları komitesi ve birleşmiş milletlerin insan hakları bölümü. Bunları inceliyorum. Bence yapılması gereken, avukatların, uluslararası bu güçlere bir başvuru yapılması gerekitğini düşünüyorum. 1998’de şili’deki Pinochet, ingiltere’yi ziyaret ettiğinde yaklaşık 1,5 sene ev hapsinde tutuldu, ispanyadaki bir hakimin sayesinde. Ben uluslararası platformlarda sesimizi duyurmamız gerektiğini düşünüyorum. (TC iç hukuk yolları tükenmediği sürece bu merciilere gidilemiyor. Öbür türlü lobiler, dernekler kurulur, ama tamamen Türkiye yollarının tıkanması gerekiyor.)
-          Belediye ve semtimizle ilgili. Birkaç seferdir geldiğimde bu forumlar ne olacak diye kendi içimde tartıyordum, bugün gazetede bir haber görünce ne kadar işe yarayabileceğini gördüm. Benim de ikamet ettiğim 4. Levent gazeteciler sitesi ile ilgili bir haber. (okudu) bulunduğumuz çevreden başlayarak, bu yağma ile ilgili bir çalışma grubu yapalım diyorum.  – bir bayan söz aldı. Beşiktaş’ta imara açılan tüm arsaların listesini alabileceğimizin bilgisini verdi.
-          Etiler geriye dönüşüm konusunda öncü olabilir mi? Avrupa’daki gibi . Çevre mühendisi- katı atık uzmanı bir başan söz aldı: çok kapsamlı, büyük stratejik planlar gerektiriyor. – benim bildiğim Türkiye’de 3 tane geri dönüşüm fabrikası var, etrafta çöp toplayan arkadaşlar da oraya götürüyor, bilginiz olsun.
-          Üniversite öğrencisiyim. Birçok gazetede, blogda vs, geçirdiğimiz son 1 ayda çok fazla yazı var. Gençlik vurgusu yapılıyor, annelerimizin bze karşı hissettikleri düş kırıklığı ve umutsuzluğun yerle bir olduğundan bahsediyoruz. Sadece gençliğe maledilmiş gibi de gözüküp baskı yaratıyor. Ben bu öğrenci olarak, özellikle farklı kurumlarda, özel şirketlerde çalışan insanların hayatına nasıl devam ettiğini merak ediyorum. Şunu yaptım, bunu yaptım tadında değil de, bir portalda falan duyurulabilir
-          Bazı fikirler var, siyasi partilere girelim, tabandan değiştirelim gibi fikirler var. Ben bunun mümkün olduğunu zannetmiyorum, partilerin tüzükleri var. Yeni bir siyasi parti kurulması gerektiğine inanıyorum. Buradaki ruhu yansıtan tabana dayalı bir ruhu yansıtalım. Siyasi arenada 4 parti var, bunların liderleri üzerinden konuşuluyor. Şu an en güçlü boksör başbakan, çıkanı indiriyor. Ancak onun platformuna çıkarak dövüşebileceğimize inanıyorum. Bunlar şu an evet yapıyoruz. Bunun kışı da var, kışın nerede toplanılacak, bunlar ne kadar devam edecek? Bunları nasıl yapıcaz? Bu çalışmaları bir parti düzeninde yaparsak, bunu çok daha büyütebileceğimize inanıyorum. 20-30 milletveili çıkartmak zor diyorlar, bence denemek lazım. Change.org’da yeni bir şey başlattım, siyasi parti kuruluşlarıyla ilgili arayanlar beni bulabilirler. – Siyasi partilerin tüzüğü, siyasi partiler kanununyla uygun olması lazım. Öncelikle siyasal partiler kanununun değişmesi lazım. Parti kurmak için hem maddi, hem de çok başka imkanlar lazım. Bunu da hatırlatmak isetrim. Ama bunları halledecek arkadaşlar varsa, hodri meydan. – yeni parti kurma meselesini gerçekçi bulmuyorum, bu halk hareketinde onlarca unsur vardı, pek çok siyasi parti vardı pek çok çok siyasi parti olmayan örgütlenme vardı, çarşı taraftar grupları vs. Toplumun bütün birleşenleri vardı. Şu anda bunları tek potada birleştirecek bir parti kuralım demek doğru gözükmüyor. Şu anda bizim taksim platformunu nasıl türkiye platformuna dönüştürebiliriz onu düşünmeliyiz.
-          Ben de katılıyorum, siyasi parti kurmak gerçekçi değil. Hangi planla, programla... herkesin ayrı fikri, ayrı siyasi parti yakınlığı var. Ben bu soruyu şöyle önemsiyorum. Biz siyasi parti kuramayacaksak, biz ne yapabiliriz, bir halk hareketi olarak, bu açıdan bu soru önemli. O da bütün forumları aynı ortak irade etrafında birleştirerek olur bence. Dün saydığımız 7 madde gibi iktidara baskı unsuru yaratabilme bence önemli.
-          Başarılı olamazsak ne kaybederize ben katılmıyorum. Çünkü 5 sene daha akp bize çok şey kaybettirecektir. Facebookla ilgili bir rahasızlık var. Etilerforum sadece duyurular ve oylamalar olmalı. Bir internet sitesi, acikdemorasi.org adlı bir internet sitesi. Fırsatınız olup göz atarsanız, fiirlerinizi iletebilirseniz çok sevinirim.
-          2023’ün ne kadar kritik bir hedef, cumhuriyetin 100. Yılı neden çok önemli. 2011’de akparti 11 milyon oyla %48 oy aldı. Toplam seçmen sayısı 42 milyona yakın. 24 ay sonraki seçimde yeni kuşağın oy potansiyeli 6 milyon. Bunlar 90’larda doğanlar. 8 yıllık temel eğitimi almış, imam hatip eğitimini almayan kuşak. Ve 2000 kuşağı, yani 2023’te oy verecekler ise 7-8 milyonluk bir oy potansiyeli.  Çok vaktimiz olmadığını düşünüyorum.
-          Tüketim alışkanlıklarıyla ilgili. Yanlana oturduğum insanlarla sohbet edebilmek güzel. Spor bizim için önemli, sporcu olmamız, koşabilmemiz lazım, direnişte bizim işimize yaradı. Bundan sonra da bize yarayacaktır. Hemen yanda çok güzel bir koşu parkuru var. Davet ediyorum. Her akşam forumdan evel gelin koşalım.
-          Siyasi partileşme bence çok zor. Şu anda gezi olayı baya markalaşmış vaziyette, dünya çapında da. Hepimizde bir bilinç devrimi yarattı, her yerde. Bunun bir nevi dernek, veyahutta stk olarak dönüştürebilirsek, ağaçlandırma, çevre düzenlmesi, geri dönüşüm, maddi durumu yetersiz öğrencilere yardım amaçlı, hizmet odaklı (iktidarlar hizmetin ne olduğunu gördüler ve yapıyorlar. ) bir organizasyon yapabiliriz. En basit kurumsallaşma neyse... onu yapıp ilk adımı başlatabilirsek ilerde bunun artık partileşmesi yolunda da ilerleneceğine inanıyorum.
-          Yarın saat 8’de burçak hanımın alkol yasası ile ilgili yaşayan kütüphane yapacağız. Video konusunda destek istendi.
-          Küçük ve kısa vadeli ulaşılabilir hedefler koymak bir stk’nın kurumsallaşması için çok faydalı olabiliyor. Benim önerim: kaldırımlarımızı şu restoran, işletmelerden geri alalım. Çocuklarımla kaldırımda yürüyemiyorum. Günaydın restoran bütün kaldırımları dolduruyor. Adak apartmanının karşısına gri korkunç bir bina dikildi, adamlar otopark yapacağı yere havuz yaptı. Benim önerim: madem facebok’ta grup kurulmuş, etiler mahallesinin sahipleri olarak bu restoranların önünde sesiz protesto yapalım. Günaydın önünde duran adam protestosu yapalım. Oralar bizim kaldırımımız. Bu birinci önerim, oralar bizim kaldırımımız.
-          Yasal olarak kaldırımlar zaten bizim, belediyeye ilk olarak talebimizi yapalım, o yolu tüketirsek duran adam protestosunu yaparız.
-          Ben stajyer avukatım. Bilişim, ceza ve anayasa hukuku konusunda soru-cevap ve bilgilendirme yapabileceğiniz bir ortam yaratmaya çalışıyorum. Ikinci olarak dün chp’den biri vardı. Mhp içinde yer alan ümit özdağ, davet edebilirim. (izin yok, davet edebiliriz.) kimi davet edersek.
-          Siyai parti oluşumuna sıcak bakmıyorum. 4 yasa: petrol ve orman yasası geçti, maden yasası geçti. Çözüm önerim: bu yasalarla ilgili tweet atın, facebooktan paylaşın. MİT yasası: Gestapo oluşturuluyor. Eskiden sadece istihbarat topluyordu, artık kolluk kuvveti olup hamle de yapabilecekler. Bunu da lütfen herkes okusun.
-          Iki farklı yasadan daha bahsetmek istiyorum. Çevreyle ilgili çok konuşuyoruz. Tabiat ve bioceşitliliği koruma yasası çok önemli. Milli parklar, doğal alanlar şu anda tehlike altında. Arazi kullanımıyla ilgili bir yasa var. Ikisi de kullanılan arazilerde gerçek sahipleri değil, finans kuruluşları devreye giriyor yasayla birlikte ve sahiplerinden geri alıyorlar. Bu iki konuda da konuşmak ve bilgilenmek gerekiyor. Sadece ağaç dikmek ve çöpleri geri dönüştürmekten daha derinlere gitmek gerekir diyorum.
-          Duyurum olacak bu konuda:bu Cumartesi saat 1 veya 2’de taksim dayanışması ekoloji inisiyatifinin forumu olacak. Fındıklı parkında, Cumartesi günü.
-          Abbasağa forumu katılımcıları, takvim’in ethem sarısülük le ilgili yalan haberini protesto etmek üzere yürüyor.
-          Yerel seçimlere 8 ay var bu gücümüzü bölmeyelim. Taksim dayanışması altında ama her yerde toplanarak gücümüze güç katarak.
-          Bazı endişelerim var. Günlerden beri buraya geliyorum, konu dağılıyor gibi geliyor bana. Bir güce ya da bir misyona gereğinden fazla güç yüklediğinizde, o misyon o gücü kaldıramayabilir. 5 kilo kaldıracak insane 10 kilo yüklerseniz, kaldıramayabilir. Gezi olayı küçümsenmeyece bir olay, buna hemfikiriz. Ancak bu direnişe kaldıracağı yükün üzerinde yükler yüklerseniz, çeşili parmaklar bu güzel enerjiyi farklı yönlere çekebilir. Bu forumda bir laf etmek için bin kere düşünmek grektiğine inanıyorum. Bu sıradan bir düşman veya durum değil. Karşımızdaki  dünyadaki güçler. Gerçekten çok güçlü. Topu, gücü, televizyonu, her şeyi var. Biz burada 5-10 kişi ile... küçümsemek kesinlikle istemiyorum, sözlerimi yanlış anlamayın, lütfen bu direnişi amacından saptırmayalım ve ona gereğinden fazla misyon yüklemeyelim. Yeniden bir parti kurmaktan, mahallenin problemlerini çözmekten... yani bu toplumun, bu misyonun çözemeyeceği bir problem yok gibi davranmayalım. Şunu yapalım: mevcut durumda, bu bir cephe. Ne cephesi? Mevcut iktidarın kötü uygulamalarına bakın, bu iktidarın kötü uygulamalarına karşın bir cephe kurmamız gerekiyor. Bir kişiyi kaybetmeden, bütün siyasi kurumlarla bir bağ kurmamız gerekiyor.
-          Ben sokakta olmak, sokakta kalmak, bilgilenmek için buradayım. Burada kalmaya devam etmek istiyorum.  -  motive olmanın yolu ufak hedeflere, ulaşılabilir hdefler koyup ulaşmak istiyorum.
-          Yeni bir parti kurulmasına sıcak bakmıyorum. Olan partilere angaje olmak gerektiğini düşünüyorum. Ben evde de duramıyorum, burada bir nevi grup terapisi oluyor.
-          Ne yapabiliriz? Demin bir arkadaşımız petrol kanunun dedi. %2’sini biz alıyoruz, %98’ini satıyoruz. Umumi kanaati her partiye bildirebiliriz. Bizim platformumuz bu konuda şunu düşünüyor, şudur diyebiliriz. Bunu yapabiliriz.
-          Bugün abbasağa parkı yürüyormuş atv’ye. Buradan abbasağa parkına yürümeye başlayalım, başka türlü yolu yok bunun.
-          Ideolojiden, bir araya gelemeyeceğimizden, parti kurulamayacağından bahsedildi. Hepimiz farklı ideolojilere sahip olabiliiz, ama gezi ruhunda bir ideolojiye bağlı olarak insanlar birbirini sevebilir. Bir araya gelebilir. Kendinize bir ist-izm istiyorsanız, humanist olun, ondan sonra başka dertlerin peşinden konuşun. Günaydın restoranın önüne gidebiliriz.
-          Yaklaşık 4-5 akşamdır buraya geliyorum. Herkesten güzel fikirler çıkıyor, fakat bu mücadelelerde belli bir fiir etrafında birleşmek şart. Yoksa mevcut iktidara karşı herhangi bir yaptırımımız olamaz. Mecburuz bir fikir etrafında birleşip, bunu bir siyasal parti çevresinde birleşip, hareketimizi sonuçlandırmak zorundayız. Yoksa bu dağılır gider. Ve mevcut iktidarın şu anda geçirmek istediği kanunlar çok tdehlikeli. Çünkü mit’in insanları fişleyip takip etmesi, tüm hürriyetinizin elinden alınması demek. Bunun dışında satılmayan birşey kalmadı türkiyede. Çok iyimser değilim, bir an once bazı şeylere karar vermenin zamanıdır. Bu zaman da elimizden kayar giderse, ilk yerel seçimde, sonra genel seçimde tren kaçmış olur. Herkese iyi akşamlar.
-          Moderatörlük zor bir iş. Insanları susturmak da zor, konuşmak da zor. Ben kayserideydim 3 gündür. Denizli ve adana’dan Istanbul ve Ankara ile ilgili iyi hislerle dönmüştüm. Kayseride duvara tosladım. Bana öyle şeyler söylediler ki... Satanist misiniz, sen de taş attın mı, nereleri yıktınız, ne kadarlık zarar verdin, din düşmanı mısın, erdoğanı devirmek için nasıl planlar yapıyorsun? Cumhuriyet okuyoruz gülüyoruz, çok eğlenceli dediler. Kendimce anlattım hislerimi, yaşadıklarımızı. Fakat şunu farkettim. Iletişim, algı herşeydir algı yanlış yönetilirse sonrasını toparlamak çok güç. Bir önerim var. Bir ortak ifade biçimi, bir iletişim dli kurmak lazım diye düşünüyorum. Burada olan biteni onlara anlatabilmemiz gerekiyor. Iletişim düşünmeden hızlı hızlı kurulan cümlelerle olmuyor. Bence bizim bir iletişim stratejisine bence ihtiyacı var. Bunun için çalışmaya ve fikir koymaya hazırım, teşekür ederim.
-          7. Madde olan başörtüsü maddesi ve facebook’taki post okundu.
-          Tüm bireysel hak ve özgürlüklerin ve inanç özgürlüğü kapsamında, başörtüsünün her alanda serbestçe kullanılmasının anayasa tarafından garanti altına alınmasını ve bunun siyasi malzeme yapılmamasını talep ediyoruz. Bence cemevleri de eklenebilir. Inançların garanti altına alınması konusunda zenginleştirilebilir. 4 mezhep, 174 tarikat var. Sadece başörtüsüne takılmakta bir fayda yok. Bu dinsel sembollerin özgürlüğü için, ülkemizde yaşayan ve farklı inançları olan herkesi kapsayan bir şey yazmanız gerekir. Başörtüsüne özgürlük derseniz, ben sarıkla gireyim. Bizim üniversitede farklı renkli sarıklarla sınavlara giren öğrenciler oldu. Başörtüsü hassasiyetini iktidarın elinden almak. Bence doğru bir konu. Ayrımcılığa karşı olan duruşumuzu çok net belirleyelim. ama burada alevilik, başörtüsü gibi konulara girersek, bu hareketin farklı hassasiyetlerini birbirine karşı yaparak parçalanmak riskine gireriz. Ayrımcılığa karşı gelmek istiyorsak, bu gezi direnişi ile din dil, ırk, etnik köken, her türlü ayrımcılığa karşıdır. Ben bunun yeterli bir tanım olduğunu düşünüyorum. Bence bu yeterldir.
-          Bence tayyip erdoğan turban meselesi üzerinden gezi hareketini çürütmeye çalışıyor. Onun argümanlarını referans alarak bence bir madde yamamalıyız. Eğer biz turban meselesini halkımıza anlatmak istiyorsak, gezi parkının türbana karşı olmadığını söyleyebiliriz.
-          Yarın buraya 5 tane başörtülü olsa bunları dinletebilir myiiz, çok merak ediyorum. O kitleyi içimize alabilmek için böyle kelimelere strateji açısından ihtiyacımız var. Adam son 10 yıldır aynı kelimeleri kullanıyor. Camii, başörtüsü.
-          Öncelikle her akşam aynı tartışmaların yapılmasından çok sıkıldım. Somut adımlara geçmekten bahsediyoruz. Bu bir deklarasyon. Yapılabilecek en ufak somut adım. Buradaki kimsenin birinci hedefi turban değil. Ama bunu önemseyen çok büyük bir kitle var. O seçmene bakın tehlikede değilsiniz demek için yapılmıştır. Ve lütfen bu tartışmaları biraz hızlandıralım.
-          Neden başörtüsü gibi bir konuyu koyma hassasiyetini tartıştık. Zannetmiyelim ki hiçbir konuda oy birliği sağlayabilelim. Benim önerim, başörtüsünü içericekse, kınama ile ilgili bir madde olsun, bu hassasiyetimizi içersin. Geri kalanı içinse inanç özgürlüğü gibi daha kapsayıcı bir şeyle kapatalım. Bir noktada buluşmamız gerekecek.
-          Birincisi bu çok önemli bir konu, sabırlı olmak lazım. Tekrar düşünüp yeni öneriler getirip herkes için daha kabul edilebilir bir cümle olabilir. Akp’den nasıl ayrıştığımızı öne çıkartmak için bir iki örnekle daha, yetişkin insanların giyim kuşamına karışılmaması olabilir. Bence cemevlerini eklemek çok faydalı olacaktır.
-          Mahalle direnişine çok inanıyorum. Bir sivil toplum örgütü başarıya ulaşacaksa, etrafında birleşebileceğimiz bir inanlık meselesi bize iyi gelir. Biz savaşa girmiyoruz. Biz savaşa gitmiyoruz, bizi anlamayan bir kesime akıl ve mizah ile birşeyler anlatmaya çalışıyoruz.
-          Bundan 3-4 gün once burada bayaa kalabalıktık fakat atatürkçülük tartışması çıktı. Sonra insanlar yavaş yavaş ayrılmaya başladılar. Fakat ertesi gün insanlar gene kendileri geldiler. Fakat bugün yine aynı şeyleri yaşadık, yazdığım şeyleri okumak istiyorum.
-          30 mayısta gezi parkına ilk gittiğim günden bu yana sokaktayım. Polisin vahşetini insanların gençlerin olduğu kadar orta yaşlı, kadınların olduğu kadar erkeklerin direnç ve dayanışmasını gözlerimle gördüm. Sabahın 3’ünde gecelikle dışarı fırlayan kadınları gördüm. Hiç tanımadığı insanların yüzüne talcid lmon sıkan insanları gördüm. Polisin vahşetinden korunmak için işyerni otelini açan yaşlı teyzeyi gördüm. Elinde poşet gece ikide bize kek meyve suyu dağıtan. Hepimizin bu güzel ve yaradı yurdumuzla ...
-          Sayı azalıyor, bence gitikçe de azalacak, biraz beyin fırtınası, alkol terapi merkezinde gibiyiz. Insanlar sıkıntılarını arttıkça gelmemeye başlıyorlar. Iki ay sonra buralarda oturamayacağız. Mit yasasını geçirince zaten yasak olacak. Parti kurulması konusunda herkes hemfiir, parti kurmak çok zor. Herhangi bir partiye 1-2 kişi giderseniz sesinizi kısıyorlar. Eğer partilerde sesimizi duyurmak istiyorsak toplu halde gitmemiz gerekiyor. Ancak o şekilde kendimizi ifade edebileceğimizi düşünüyorum. Ilçelerde aslında 15-20 kişinin tekelinde. 30-40 kişi gidersek orayı ele geçirebileceğimizi düşünüyorum. Partilerde baskı grubu oluşturabileceğimizi düşünüyorum. Ön seçim, aday adaylarda ön seçim yapmak istiyoruz. Evet mit, alkol yasasını tartışalım. Buradaki grup genel olarak internete ulaşımı olan bilgiye erişimi olan insanlarız. Çok hızlı aksiyona geçmeliyiz. Artık broşür mü basarız. Occupy partiler şeklinde bir kampanya başlatalım. Ama 1-2 kişi az, 30-40 kişi gidelim. Yapabileceğimiz başka birşey yok kısa sürede.
-          Herkeste gerginlik seziyorum, sebebini tahmin ediyorum. Bir kendimize güvenimiz gelsin. Biz çok önemli birşey başardık. Ekonomik sistemde ciddi sıkıntı yaşandı. Bundan sonraki hareketlerde halkın benzer taleplerinden çekineceklerdir. Bu sürcin keyfini çıkaralım bir taraftan.
-          Bir de insanları geren bir şey bir sonuç için bildirim hazırlıyoruz. Bu bildirim gerekiyor mu? Ben aslen hepimizin mutabık kalacağı bir metin olması grektiğini düşünmüyorum. Ulaşılabilir küçük hedeflere ulaşıp motivasyonumuzu sağlamak istiyorum. Ciddi şekilde yaralanan gözünü kaybeden insanlar oldu. Bize bir hasta bulsun, bir tanesinin tedavi masraflarnı üstlenelim. – gözle ilgili olarak romada bir kliniğin tedavi masraflarını karşılayabileceği söylemişlerdi, uçak masrafını karşılayabiliriz.
-          Deklarasyonu yazma fikrindeyim ben. Siyasetin bir strateji işi olduğunu düşünerek, deklarasyonu bir strateji belirleyip diğer forumlara da ortak ses için minimum müştereklerde buluşmayı duyurmuş oluruz. Israrla bazı şeyleri değiştirmemekte fayda görüyorum. Ilk 5 maddeyi değiştirmemek, virgülüne bile dokunmadık. Başörtüsü meselesinde pınar’ın önerisi bende bir fkir oluşturdu. Bence başörtüsü stratejik olarak doğruydu, cemevleri vs doğru önermeler. Madde olarak değil, girizgahta geçer, buna sahip çıkacağımızı söyleriz. 6. Madde, seçim barajı kaldırılsın, seçim yasası değişsin idi. Biz sıfır noktasına dönebilmek için bunun baskı unsurunu yaratmalıyız.
-          Bu olaylar başlamadan çok endişem vardı, artık azalmış durumda. Bu park bir sürü yerde insanlar konuşuyor, ben sabırlı olma taraftarıyım. Farklı insanları buraya buraya çekerek bilgilenmeye çalışalım. Hoşgörü ve sabır.
-          Başörtüsü demeyelim, kişisel özgürlük diyelim.
-          Bir proje taslağı oluşturduk, eğitime gönül verenler olarak. Eğitimci olmak isteyen herkesi bana veya sinan arkadaşıma ulaşmaya davet ediyorum. Facebook grubunda varım.
-          Yerel seçimlerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. O bize iktidarı getirdi. O iktidarın müjdeleyicisi olabilir, yerel seçimler bence boş değil, herkesin yakın gördüğü partiye oy vermesinin doğru olduğunu düşünmüyorum. Türkiye işçi partisi behice boranları ve refah partisini gördü. Refah partisi, az milletvekiliyle bir çok şeyi başardı ve meclisi kitledi. Madem bizim seçim barajları konusunda bir dileğimiz var, daha keskin ve net tavırlı olmamızı diliyorum.  Herkes bir partiye kerhen oy veriyor olabilir. Seçim barajı indikten sonra insan gönül rahatlığıyla istediği yere oy verebilir. Seçim barajı seçmenlerin önündek en büyük engeldir. Ben liberal değilim, fakat herkesin özgürlüklerinden yanayım. Evet o başörtüsü önerisini verenlerden biri bendim, evet herkesin özgürlüğü üzerinde odaklanalım. Alevi, kürt, eşcinsel, bizim ötekileştirdiğimiz her kimse ... liberal değilim. Ihsan eliaçık bir gün gelecek, hafta içi bir gün olacak, muhtemelen önümüzdeki hafta içi. Liberal parti genel başkanını da dinlemek isterseniz, davet edeblirim. Liberal değilim, eğer farklı düşünceleri dinlemek istiyorsak, dinleyelim diyorum.

27 Haziran 2013. Etiler Forum toplantı notları.

Alkol yasası ile ilgili canli kutuphane yapıldı., kamuoyunun sadece alkolün otobanlarda ve 22:00’dan sonra bakkallarda satılmaması konusunda bilgilendirildiği ve ekonomik ve kültürel etkilerinin çok daha büyük olduğu konusunda bilgiler verildi.

-          Imkansızlıkların farkına varıyoruz. Bir yerde bir adım atmamız lazım. Bu manifestoyu mükemmele ulaştırmamız imkansız. Içinde çok kötü birşey yoksa bunu diğer parklara yollayalım, bu adımı atalım ihtiyacımız var. Ethem sarısülük’ün katil zanlısı tutuksuz yargılanmak üzere tutuklandı. Sadece ailesinin katıldığı insanların davası olarak kabul etmiyoruz. Bu dava milyonların davasıdır, demokratik hak ve özgürlükleri savunmayla alakalı bir davadır. Pzartesi 12:30’da çağlayan adliyesine bu dilekçeler verilecek. Siz de katılıyorsanız bu dilekçeleri imzalayabilirsiniz. Taksim dayanışması bizleri Cumartesi de Taksim’e davet etti. Saat 19:00’da.
-          7 temmuz’da da gazdan adam festivali var. Sanatçılar, Istanbul barosu katılacak. Akp’nin bu süreçte uyguladığı şiddeti protesto edeceğiz, demokratik taleplerimizi yineleyeceğiz. Bence bu forumlar yerel konulara eğilebilmeli, ama diğer forumlarla da bir araya gelebilmeli. O yüzden onlardan fikir alacağımız ve onlardan fikir alacağımız ortamlar da olmalı.bence bunun ilk adımı çağlayan’da olacak. Sonraki 7 Temmuz’da olacak.
-          Istimlak yasası, torba yasası ile ilgili. Bildiğim kadarıyla 17 tane yasa geçti bu torba yasanın içerisinde. Ve torba yasa sunulursa, teker taker değil torba olarak olabilir. Bence alkol yasası çok büyük bir kamuflaj olabilir. Istimlak yasası da bu torbadadır. Bundan once elimizde olan mülk devlet tarafından el konmak istendiğinde değerinden düşük olursa bedele itiraz edilebilirdi. Herhangi bir inşaat varsa, inşaat durdurulurdu. Şimdi inşaat durdurulmayacak. Ben mobilyacıyım, 2 ustamla ve köfteciyle konuştum. Şöyle ikna edebildim: sizin elinizde 100 milyarlık bir arsa varsa, devlet 10 lira vererek alabilir.
-          Kamulaştırma yasası. Bütün bedele yönelik itirazlar şu andan itibaren durduruldu. Kamulaştıran makama bir dilekçe verip uzlaşma istememiz gerekiyor. O makam bize 6 ay içinde cevap verecek. Eğer ki uzlaşabilirsek, bize orayla ilgili bedel ödenecek, ama makamın parası varsa, yoksa taksitlendirilecek. Fakat taksidin ne şartlarda olacağı belli değil. Eğer anlaşılamazsa yine dava açılabilecek. Bedel isteyemiyoruz diye bir şey yok.
-          Kaldırım ve vale eylemi ile konusuna gidilmesini istiyorum. 9 gündür buradayım, 21 gün kaldı. 44 tane forum var, taksim gezinin bundan sonraki hareket nedir? Ben bu enerjiyi niçin veriyorum bilme istiyorum. Kaldırım hareketiyle ilgili, ufak hareketlerin bizi güçlendirebileceğini ve bir umut tohumu ekilebileceğini düşünüyorum. Alkol yasasını değiştirmek ben çok isterim ama meclis çoğunluktayken önümüzdeki 24 ay hiçbir şey yapılamayacağını kabul etmemiz lazım. Bu insanlar o kadar vurdumduymazlar ki. Yerel seçimleri hiç konuşmuyoruz. Önümüzde 7 ay kaldı.
-          Burda güzel bir ortam var ama kişi sayısı az. Deklarasyonla ilgili ne kadar çok şey söylersek o kadar başarma ihtimalimizin az olacağını düşünüyorum. Bence gösteri hakkına odaklanalım.
-          Çok fikir var, bir münazara şekline getirebilirsek, o konuyu çalışıp gelirlerse, o konuda bir tezi savunabilsem burda, bu şekilde seyirciyi ve insanları kazanmaya çalışsak, çok daha etkili birşeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. Benim en büyük talebim, arkadaşların daha da fazla inisiyatif alması, konuların dağılmasına izin vermemesi. Ikincisi, daha bilgli bir şekilde konuşmamız, önceden çalışmamız. 3-4 gün öncesinden belirleyelim. Insanların çok araştıramadığını düşünüyorum.
-          Geldiğimizden beri en somut yaptığımız şey, bugün dağıttığımız dileçeler ve oylayıp deklarasyon yapılması. Benim bir önerim var: buradaki herhangi bir yere Beşiktaşta kaybettiğimiz insanlar adına ağaç dikeriz, önüne plaketler koyarız. Uygun görürseniz, ağaçları da biz alırız, buluruz, buraya da ekeriz. Ihsan Eliaçık bu hafta değil önümüzdeki hafta içi günlerden birinde bizim misafirimiz olacak.
-          Ilk başladığı günden beri burada çok güzel fikirler ortaya çıkıyor. Yalnız birbirimizi ikna edicek şekilde değil, buradaki olmayan insanlara etki edecek şekilde yönlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ben cihangir foruunu gördüm, çok beğendim. 20 madde yazmışlar, 20 grup var. Bilgi iletişimle uğraşan arkadaşların bu konuda etilerforum’u nasıl aktarabiliriz, bunun için bir grup yapmışlar. Ikinci grup gazeteciler için bilgi yapmışlar. Ben buradaki bilgilerden bazı şeyler öğrendim, amaç dışarıya nasıl duyurucaz bunu planlayarak geçirmemiz lazım. Benim önerim, gruplarımzı ulaştıralım. Bilgi işlem, basın, yurtdışına çeviriler, hukukçular varsa mücadelemizi hukuk anlamında nasıl düzenleyebiliriz onlar olsun. Mesela nasıl eylem yapabiliriz bunu planlayalım. Fikirler yazılıyor, yazıp paylaşılıyor. Etilerforum’un grup planlarını nasıl yapalım, kendi özel grup alanlarında fikir üretsinler.
-          Burda bizi bir araya toplayan asgari müştereklerdir. Bence ayrılık noktalarını değli de bunlara vurgu yaparak. Mesela bildirgede benim de bazı şeylere itiralarım var. Ama genelde şiddetle itirazım yok. Yerel seçimleri konuşalım diyorum. Çok fazla zaman kalmadı. Basın seçim ihtimalinden de konuşuluyor.
-          Bilgi alışverişi var, her şey uygulamadan geçiyor ne yazık ki. Bu da siyaset. Anayasa konuşuldu, kızanlar ve gürleyenler yazlığa gittiler. Akp hep işin başını bekleyerek kazanıyor. Bizim seçimlere de odaklanmamız lazım. Sandığı beklemek... belki bu aktivistler geziyle olan şeyler, belli yerlerde partilerin diğeri adına feragat etmesi, bir adayda birleşmesi gibi. Madem bir ay sonra da dağılıcaz,zaman zaman inşallah gene toplanılır bilmiyorum ama... uygulamada önemli konulardan biri olsun. Başka birşey daha söylemek istiyorum, bu toplum mühendisliği lafı çok var, akp mahallelere kadar gitti, biz hep kapalı gruplar içinde konuşuyoruz. Bir ara söz edilmişti, eğitim için gidilse diye. Bu halka ulaşmanın da planlarını burada konuşmamız lazım, bunlar çok önemli. Biz biraz artık kabuğumuzdan çıkıp bunun yöntemini de konuşmamız lazım.
-          Once esnafa uyarı yazısı yazalım, o tarihe kadar bekleyip, sonra o tarihte imza toplayıp hukuksal başvurumuzu yapalım.
-          Bir sürü partinin gençlik kolları var, bunlar daha esnek. Büyük etkisi var. Bence bu partilere buradan genç arkadaşlar olarak bir grup olarak gidersek ben etkili olacağına inanıyorum. Facebooktan bir grup da oluşturulabilir. Dikkat ettim Abbasağa parkının ayrı bir twitter accountu var, bizim neden yok? Twitter daha iyi olur. Hemen alıyoruz.
-          Çalışma grupları oluşturalım. 5 tanesini seçeriz, onu nasıl hayata geçiririz ona bakarız. Saat 9’la 10 arasında lazım olanlar söylenir, biz bunlar üzerine fikir üretiriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder