Cennet forumda kurulan kadın meclisi Hürriyet Caddesi’ndeki müzik etkinliğinden sonra bir araya gelerek, neden Gezi’de kadınların ön planda olduğu, neden orada olduklarını, direnişte yaşanan sorunlar ve bundan sonra kadınların neler yapabileceği üzerine konuşuldu.
- Panik atağım olmasına rağmen oradaydım. Ben Türk – Kürt kökenli aleviyim. Türk ve Kürt halklarının kardeşliği için oradaydım. Sanki dansçı ve müzisyen olduğumu biliyorlarmışçasına kulak ve bacaklarıma coplar yedim. Polislerin arasında bayıldım ama beni oradan polis değil, bir başka direnişçi kaldırdı. Annem de panik ataktır, buna rağmen uygulanan şiddeti görünce sol kolunu kaldırıp Taksim’e geldi, hatta tüm apartman kadınları bir arada evlerde hazırladıkları yiyeceklerle bizlerin yanındaydı.
- Aslında kadın-erkek ayırt etmeksizin oradaydık ama iktidarın kadını sömürüyor ve onun üzerinden oy kazanmaya çalışıyor olması, açıkları ötekileştirerek dışlaması biz kadınlara da “yeter” dedirtti. 52 yaşında annem de oradaydı ve çadırda 2 gün kaldı, çünkü biz evlatları oradaydık. Oradaki herkesi de evladı yerine koydu. Kadının olduğu yerde erkekle iletişim de yumuşuyor.
- Kadın öncü kimliktir. Bu topraklar bizim ve bizim evimiz. Kurtuluş Savaşı’nın da her safhasında kadınlar vardı.
- Ergenliğe giren herkes “kadın” kimliğini kazanır. Bu kimlik RTE’nin “kadın mı, kız mı” dediği şekilde kazanılan bir şey değildir. Kürtaj, 3 çocuk, kurulacak ilişkiler, el ele görmeyi istememeler vs. gibi söylemlerle devlet eliyle kadını farklı örgütlemeye başladılar. Kadının önemini yitirip erkek egemen aileyi kutsallaştırdılar. Ve sömürülen, dışlanan biz kadınlar da, kendimizi 2. sınıf vatandaş gibi hissettiğimiz için oradaydık.
- Cumhuriyet zaten kadınlara haklarını vermişti. RTE iktidarı evde oturan, başka hiçbir iş yapmayan kadınları paralar, arabalar vs. sayesinde örgütleyerek karşı tutuma yöneltti. Sonuçta ötekileştirmeyi, dışlamayı yine kadınlar yaptı.
- Okutulmamış kadınların özgürlükçü olması zor. Oysa aileyi yürüten onlar. Yürüyüşlerde direnişçilere karşı görüşteki bir kadın, erkeğe oranla çok daha rahat laf edebiliyor ve bu rahatlığı iktidarın kendine verdiği güçten alıyor.
- Valinin anneleri Gezi’ye çağırması da ondandı. Gelip götüreceklerini sandı. Oysa gençlere yapılan şiddeti gören anneler, ablalar koruma güdüsüyle oraya gitti.
- Asıl sorunun kadının okutulmamasında olduğunu sanmıyorum. Çünkü modern yaşam içinde dediğimiz, son derece eğitimli kadınlarımızın da erkek çocuklarını yetiştirirkenki tutumları ne yazık ki diğerlerinden farklı değil ve kadını ikinci plana atabilecek görüşte evlat yetiştiriyorlar. Üstelik kadınlar birbirlerine karşı çok daha düşmanca davranıyor. Egoları, kıskançlıkları çok fazla.
- Kadınların bu egolarından kurtulup birbirleriyle dayanışma içinde olması, birbirlerini desteklemeleri lazım.
Kadın meclisinde konuşmalar sonrasında forum etkinlikleri üzerine bazı kararlar alındı. Alınan kararlara göre:
- Hafta içi cadde etkinliklerine kadına yönelik şiddet üzerine bir oyun eklenecek.
- Etkinlik günlerinden birinde “Bakımlı Çapulcu” adı altında mahallemizdeki kadınlara saç bakım, makyaj, geçici dövme uygulanacak.
- Mahallede kurulan pazarda tezgâh açılacak. Aksesuar, takı, zücaciye, hediyelik ve yiyecek gibi ürünlerin bulunduğu bu tezgâhta aynı zamanda mahalle forumu hakkında bilgi verilecek.
- Gezi Fotoğraf Sergisi açılacak. Bu sergi alanına konulacak bir panoya öncelikle kadınların “neyi özledin, neye isyan ediyorsun?” sorularından yola çıkarak içinden gelenleri yazmaları istenecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder