4 Temmuz 2013 Perşembe

Ankara Batıkent Forum Notları (21 Haziran)


Foruma katılım kelimenin gerçek anlamıyla 7'den 77'ye her yaş grubundan insanı kapsıyor. 4+4+4 düzenlemesi nedeniyle İmam Hatip okuluna dönüştürülmeye çalışılan Kardelen İlkokulu öğrencileri (bir kısmı düzgün cümle kuramayacak kadar küçük ve ancak sorular sorarak düşüncelerini öğrenebiliyorsunuz) direnişe katılım gösteriyor. 7 yaş civarında olan iki küçük direnişçiye okullarını nasıl geri kazandıklarını sorduğumda muzaffer birer edayla sadece ikisinin 450 imza topladığını söylüyorlar. "Direnişten umutlu musunuz? Sizce kazanacak mıyız?" şeklindeki sorularıma gülümseyip erkek çocuklarına has o cilveli gülümsemeleriyle cevap veriyorlar. Burada çocuklardan böylesine geniş bahsetmemin sebebi bu çocukların anne babalarının hazırladıkları pankartlarla sokağa çıkıp fotoğraf veren çocuklar değil, kendi eğitimleri konusunda eylemlilik gösterdikleri yetmezmiş gibi bugün de titrek yazıları ve boya kalemleriyle kendi yaptıkları pankartlarla forum alanında olmaları idi. 
Forum başlamadan önce sevgili yoldaşımız Ethem'in annesi ve ağabeyi kısa birer konuşma yapıyorlar. Ethem Batıkent'in çocuğu, dolayısıyla Batıkent'te yapılan her toplantıda adının anılmaması olanaksız. Ethem'in ağabeyi Mustafa'nın "Bedel ödenecekse ödemekten çekinmeyeceğiz." cümlesi, halizhazırda o bedeli ödeyen biri olarak gösterdiği bu yüreklilik kalabalıktan büyük alkış alıyor. Ethem'in annesi ve ağabeyi Ethem'in vurulduğu Güvenpark YKM binası önündeki durma eylemine katılmak için aramızdan ayrılıyorlar. 
Forumda ilk söz alanlardan bir amca Melih Gökçek'in bir önceki yerel seçimde olduğu gibi bu seçimde de usulsüzlüklerle seçime hile karıştırmasından endişe duyduğunu belirtiyor. Bu endişenin kolektif olarak semt halkı tarafından paylaşıldığını söylemek yanlış olmaz. Bir önceki yerel seçimlerde olduğu gibi Yenimahalle ve Çankaya'dan çıkan oyların geçersiz sayılması yönünde hileler olacağına dair bir kuşku var. Amcanın ve kalabalığın ortak önerisi; Sandıklarımıza göz kulak olalım! 
Kadınların öfkesi Batıkent'te de oldukça belirgin. Bedene ve yaşam biçimlerine yönelik müdahalelere tepki yüksek. "Hayat arkadaşımın arkamda ya da önümde değil, yanımda, benimle mücadele içinde olmasını istiyorum." diyen orta yaşlı bir kadının konuşması oldukça alkış alıyor. Genel olarak da kadınların erkek egemen gündelik yaşam kültürüne olan tepkisi başbakanın şahsında saflaşıyor. 
Taksim ve Gezi Parkı her ne kadar coğrafi olarak çok uzaklarda olsa da, Ankara ve Batıkent halkı tarafından oldukça sahiplenilmiş. Halkoylaması ve referandum önerilerine tepki var. Referandum ve halkoylamasının meydanları kazanmak için verilen mücadeleyle bağdaşmadığı görüşü hakim. 
Kemalist ve ulusalcı söylem Batıkent forumunda söz alan konuşmacılarda oldukça baskın. Zaman zaman bu düşüncelerin dışındaki insanların incinmesine neden olabilecek kadar milliyetçi söylemler olabiliyor kürsüde. Bununla beraber sayıca az olmakla birlikte "Türk ya da Kürt değil, insan olmak istiyorum" diyen konuşmacılar da varlar ve kalabalıktan destek de görüyorlar. 
Batıkent hatırı sayılır bir Alevi nüfusa sahip olduğu için başbakanın Alevilere yönelik kimi zaman pragmatist kimi zaman da ayrılıkçı söylemlerinden rahatsız olduğunu belirtiyor kimi konuşmacılar. Kitle de başbakanın Alevilere yönelik işine geldikçe ayrılıkçı işine geldikçe "Alevi kardeşlerim" minvalindeki pragmatist söyleminden rahatsız. 
Yerel forumların yayılması, hatta sitelerin kendi içlerinde forumlar düzenleyerek doğrudan demokratik katılımı yaygınlaştırması ve örgütlenmesi önerisi destekleniyor. Hareketin yaygınlaştırılması ve demokratik forumların yaklaşan seçim dönemi için nasıl kullanılması gerektiğine yönelik fikirler var. Bir kaç konuşmacı "Çapulcu Partisi" adında bir parti kurmanın gerekliliğinden bahsediyor. Var olan parti ve örgütler üzerinden örgütlenmeyi de destekleyen konuşmacılar var. Örgütlenme konusunda somut bir karara varılabildiğini söylemek zor. Forumun ilk gününün olmasının da etkisiyle kafalar biraz karışık görünüyor. 
Forumda Adana'dan misafir var! 7 aydır Suriyeli mültecilerle yaşadıkları sıkıntıları özetliyor. Bu süreç içerisinde kırılan elinden bahsederek gerekirse diğerini de kırmaya hazır olduğunu söylüyor. Suriyeli mültecilerin hastanelerde ve çeşitli kamu kurumlarında iltimasla hizmet aldığından şikayet ediyor. "Kendi ülkemizde vatansız muamelesi görüyoruz." diyor. 
Oğlu 3 gün boyunca gözaltında tutulmuş bir baba da öfkeli bir konuşma yapıyor. Öfkeli ancak inancı kırılmamış. Konuşmasını Batıkent sokaklarında sıkça yankılanan bir cümleyle sonlandırıyor; "Birleşe birleşe kazanacağız!"
Söz alan orta yaşlı bir kadın konuşmacı topluluğun ortak hissini dile getiriyor; "Şimdi artık geçirdiğim yılların, büyüttüğüm çocukların bir anlamı var!"
Daha sonra Ulusal Kanal yayın aracı alanda canlı yayına hazırlık yapmaya başlıyor ve ne yazık ki bu ana kadar kendi içinde bir ahenk yakalamış forum o ahengi kaybediyor. Konuşmacılardan bazıları birden fazla kere söz alıyor ve söylemler de ne yazık ki yavaş yavaş Ulusal Kanal'ın ilişkili bulunduğu İşçi Partisi söylemine yakınsıyor. Bu sırada da kalabalık doğal ve -bence- yerinde bir tepki vererek dağılmaya başlıyor. 
Batıkent forumu bu akşam da saat 21'de meydan'da olacak. Tüm semte ve çevre semtlerden katılmak isteyenlere kollarımız açık. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder