3 Temmuz 2013 Çarşamba

Heybeliada Forumu Notları (26 Haziran)


Heybeliada Forumu'nun ikincisini moderatörsüz, yani söz alan kişinin konuşması bitince bir başkasına söz vermesi yöntemiyle ve ikramlar eşliğinde yürütmeyi başarıyla uyguladık. Açılışta diğer forumlara ilişkin bilgiler paylaşıldı ardından genelde ve yerelde pek çok konu/sorun/bilgi/öneri gündeme getirildi. İki saatlik sürenin yetmediği, hafta içi olmasına rağmen katılımın her anlamda yoğun yaşandığı bir forum yapıldı. 

GENELE Yönelik Düşünce ve Öneriler:

- Varılan ortak nokta ötekileştirmenin kötü olduğu ve iletişimin gerekliliği. Biz ve onlar gibi ayrımcı kelimelerin kullanılmaması. Mikro düzeyde iletişimin arttırılması.
- 2008 yılında uyum yasaları ile birlikte Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre tüm yurttaşlar istedikleri yerde gösteri ve toplantı yapma hakkına sahiptir. Polisin yaptığı tüm hareketler kanun dışıdır ve yasalara aykırıdır.
- Hükumet tüm plan yetkilerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na vermek üzeredir. Yani kamuya ait yeşil alanlar ve sit alanları üzerindeki plan yapma yetkisi bundan sonra belediyeler ve koruma kurumları yerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda olacaktır. Bu da orman alanlarının ve kıyıların çok daha kolay ve hızla betona dönüşmesine neden olacaktır.
- Türkiye deneyimlerine göre ilk defa kitlesel bir durumla karşı karşıya kalınmıştır. İlk defa kalede değil, penaltı noktasında bulunan halk biran önce akılcı çözümler üretmelidir. 
- Herhangi bir siyasi parti oluşumu genişlemiş olan sayıyı daraltabilir, parti yerine sivil toplum örgütleri daha iyi olabilir. 
- Her geçen gün daha fazla boğuluyor gibi hisseden, daha fazla hayatının sınırlandığını, yaşama alanlarının daraldığını hissedenler için "forumlar" bir nefes alma alanıdır. Bir tespite göre, parayla vahşileşen sisteme hep beraber "hayır" diyebilmenin gücü ve rahatlığı insanların antidepresanları bırakmalarına yaramıştır. 
- Çalışma gruplarının oluşturulması ve bir sonraki forum için bir gündem belirlenmesi ve ön çalışma yapılması. 
- "Gezi ruhu"nu kaybetmeden, hep beraber paylaşarak ötekiyle bütünleşmek. Farklı görüşte, farklı inançta daha çok kişinin forumlara katılımını sağlamak. 
- Forumlar belli bir kitlenin toplanma alanı olarak görülüyor. Bu algı değiştirilmeli. 
- Forumlarla sınırlı kalmayıp herkesin tatile gittiği alanlarda konuşmaya ve çevresini bilgilendirmeye devam etmesi gerekiyor. 
- Ekonominin yükselişinin yurtdışındaki yatırımcılar tarafından yalnızca yüzeysel olarak izlenmemesi, daha derine inilip gerçeklerin araştırılmasının gerektiği. 
- Devletin tarih boyunca hep aynı olduğu; şimdiki akımın neoliberal, daha öncekinin de monarşi olduğu üzerinden, devletin istediği herşeyi zorla zorbalıkla yaptığı ve yapmaya da devam ediyor oluşu.
- Kıyıların kullanımının temel insan hakkı olduğu, istenildiği gibi işgal edilemeyeceği.
- Zaman kaybetmemek adına herkesin forumlara çalışıp gelmesi, düşünüp, fikir üretmesi.
- Adalar arası ve kendi içimizde daha yoğun bilgi paylaşımı.
- Bir diktatörü devirebilmek için %30’la %100’ü yönetemeyeceğinin gösterilmesinin önemi. 
- Twitter ve facebook hesabı olmayanlar, edinmeli. Gezi ruhu sosyal medyadan takip edilmeli.
- Çok seslilik içerisinde kan kaybı olabilir, önemli olan enerji ve birlikteliği kaybetmeden icraata geçebilmek.
- Forumlarda alınan notlar belediyelerle de paylaşılmalı.
- Çalışmaya ve düşünmeye öncelikle “neyi istemiyoruz?”la başlanmalı.
- Yerelden genele doğru sorunlar çözülmeye başlanırsa daha sağlıklı ve başarılı olunabilir.
- Karşılıklı polemiklere yer verilmemeli.

YERELE Yönelik Düşünce ve Öneriler:

- Ramazan ayında gıda paketleri hazırlanıp, çok ihtiyacı olduğunu bildiğimiz ailelere dağıtılabilir.
- Büyük bir iftar sofrası kurulabilir. 
- Heybeliada'nın önemli yapılarından Sanatoryum ve Ruhban Okulu'nun kapatılmasının ardından Deniz Lisesi'nin de kapatılma planları ile Ada, turizm adına boş bir macera alanına dönüşmüş durumdadır. Önümüzdeki yıllarda büyük rant projeleri tehlikesi altındadır. 
- Vapur saatleri, özellikle her gün işe ve okula gidip gelen insanlar için bir problem. Vapur ve motor ücretleri de çok yüksek. Diğer adalarla birlikte ortak bir çalışma yapılmalı.
- Tüberküloz tedavi protokolünün değişmesi nedeniyle Sanatoryumun açılması şimdiki sağlık sistemi içinde imkansız. Bunun yanında kesin olmamakla birlikte Sanatoryumun haremlik-selamlık olarak kurulacak bir otel olarak değerlendirileceği belirtildi. 
- Halk Kütüphanesi, Sanatoryum gibi korunması gerekli mekanlar için bir taraftan bilgi toplarken diğer taraftan o alanlarda eylemler yapılmalı. 
- İlk eylem Halk Kütüphane'sinin bahçesinin temizlenmesi, tarih 6 Temmuz 2013. Bu amaçla yaygın duyuru yapılması. 
- Saydam olmayan konuların listesinin çıkarılması. Önce bilgilenme, sonra ilgilenme.
- Sahillerin parsellenmesi Orman ve Bayındırlık Bakanlıklarının kiralama sistemi ile gerçekleşiyor. Milli Emlak ve Belediye de zaman zaman işin içine giriyor. Belediye, Orman Bakanlığından ya da Milli Emlak'tan bir yer kiralıyor, ardından onu başka bir kuruluşa kiraya veriyor ve dolayısıyla para vermeden ne sahile ne ormana girilemiyor.
- Kaymakam ile yapılan bir görüşme aktarıldı. Bu görüşmeye göre Kaymakam, adalıların bir “adalı kültürü” oluşturduğunu, kimseyi dinlemediklerini, adalıların yapılacak yeniliklere karşı çıktıklarını, örneğin adaların birbirine bağlanmasını, adaların İstanbul’a bağlanmasını istemediklerini söylüyor. Adaların boşalmasını tamamen bu nedenlere bağlıyor. Bunun üzerine kaymakama sorulan soru “Belediye’den aldığınız sağlık binasına 24 saat hizmet verecek sağlık ocağı sözü verdiğiniz halde neden yapmadığınızı açıklayacağınız yerde neden adalı kültüründen bahsediyorsunuz? İnsanların adaya gelmemelerinin asıl nedeni sağlık sorunu. Devlet vatandaşın sağlığını düşünmek zorunda. Biz Adalar’da sizin medeniyet anlayışınızı istemiyoruz. Araba istemiyoruz, İstanbul’a bağlanmak istemiyoruz”. Bu soruya Kaymakamın yanıtı “hükümet politikası ne yapabilirim?”. Yıllardır var olan politika: Adalarda nüfusu azaltmak, İstanbul’a bağlamak daha sonra istedikleri gibi rant düzeni kurmak ve ormanların 4/1’ini inşaat alanı olarak kullanmak.
- Esnafa bir duyuru; Ülkede Cumhuriyet olmadan kime ne satacaksınız?
- Heybeliada forumlarında tutulan notlar facebook üzerinden “Heybeliada Forum”da, Adalar forumları “Adalar Postası” sayfasında, tüm forumların notları “Parklar Bizim” ve “Direniş Forum” sayfalarında paylaşılıyor. Ayrıca Heybeliada forumları sahildeki panoda da paylaşılacak.
- İstanbul’un tamamı sit alanı olan tek ilçesi Adalar. Buna rağmen Yassıada sit alanından çıkartıldı ve turizm alanı ilan edildi. İtiraz için Adalar Belediyesi çalışma ve hazırlık yapıyor. Şehir Bölge Planlama da itiraz edecektir. 2 tane resmi itirazın yanında Ada halkı olarak da neler yapılabileceği düşünülmeli.
- Ada içerisinde kitaplar paylaşılabilir, okuma alanları yaratılabilir.
- Adanın ilk ve en önemli sorunu sağlık hizmeti. Doktor yok, sağlık ocağı 24 saat çalışmıyor. Kazalara müdahale yapılamamasının yanında aşı gibi temel hizmetler bile verilemiyor.
- Çocukların doğru dürüst okulları yok. Okullar arası ulaşım şartları çok kötü.
- Sağlık sorunları çalışma grubu, ulaşım sorunları çalışma grubu oluşturulmalı.

Teşekkürler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder