- Bugün 21:30’daki buluşma, bizi motive
edeceğini düşünerek, Türkiye’nin ve Dünya’nın bir çok yerinde yapılan
forumların listesinin okunmasıyla başladı.
- Diğer forumların notlarının bulunabilceği
yeni internet sitelerinin duyuruları yapıldı.
- Forum içinde herhangi bir örgütün
propagandasına izin vermeyelim denildi.
- Daha sonra ilk dalga gözaltı ve tutuklamayla
içeri alınan ve bugün salıverilen bir arkadaşımızın konuşmasıyla devam
etti.
- Mısır gündemiyle devam edildi.
- Amaç AKP iktirarına karşı bir duruş mu yoksa
anti-kapitalist bir duruş mu sorusu tartışıldı.
- Gecenin sonunda, kendimizi karşı olduğumuz
görüşlere sahip insanların yerine koyarak düşünmek ve argüman üretmek
üzerine kurulu forum tiyatrosu oynandı.
Konuşanlar Konuşulanlar
—Yusuf: Hergün Sincan’da “Her Yer Taksim Her Yer Direniş”
sloganlarıyla inliyor cezaevi. Orada direnişe devam ediyor arkadaşlar ve
dışarıdakilere selam gönderdiler. Bugün sizlere bu selamı getirmek için geldim.
Aslında son dönemde asılsız iddialarla karşılaştık, asılsız bir iddaname vardı
önümüzde bizi insan öldürmekle suçladılar. Neredeyse Türk ceza kanununda bizi
suçlamadıkları tek bir ceza kalmadı. Işte insane öldürmekler başlıyor,
nitelikli yağma ve hırsızlık, en son devlet büyüklerine sövmekle bitiyordu
yadıkları 12-13 tane suç. En son sorduk hani biz kimi öldürdük bize isim verin;
polis dediki valla biz de bilmiyoruz. Işte bu şekilde tutuklandık. Dün bir
kişiyi daha bırakmışlar, bugün ben çıktım. Operasyonlar devam edebilir. Nasıl olur
bilmiyorum ama F tiplerinde bile direniş devam ediyor arkadaşlar.
—İsimsiz: Gezi direnişiyle başlayan bu sürece nasıl katkı
sunabiliriz? Gezi eylemlerinin çıkış noktası çok haklı.Ne istiyorduk?ortak
payda demokrasi, adalet, eşitlik, hak, hukuk. Peki bu hareket nereye doğru
evrilecek? Daha demokratik ve bağımsız bir Türkiye için neler yapılacak? Mısır
da böyle başladı, halk 40 yıllık bir diktatörlüğe karşı ayaklandı. Fakat bu,
müslüman kardeşler tarafından kendi çıkarlarına devşirildi. Aradan geçen bir
yıllık süreçte onların tutumlarına karşı biriken halk tekrar sokaklara çıktı.
Fakat bu defa aynı asker, yani 2 yıl önce mübareği deviren aynı asker bugün
darbe yaparak mursiyi devirdiler. AKP bundan kendine pay çıkaracak. Ve belkide
bu gençleri darbe hazırlığıyla suçlayacak. Bunlar önümüzdeki engellerdir. Biz
böünmeden, kitlesel eylemliliği bozmadan cepheleşmeye gitmeliyiz. Halkın
katılımını sağlamak için ne yapmalıyız. Halkın katılımını engellemeyen bir
ortam hazırlamalıyız.
—İsimsiz: biz Türkiye’de direniyoruz, Mısır da direniyor. Mısır’da
daha önce Mübareğe karşı da ayaklanmıştı halk. Fakat bu direniş emperyalizmin
yön verdiği, dinci destekli bir harekete dönüşmüştü malesef. Ve halk kendisi
olabileceği iktidarı belki mübarekten daha gerici birilerine bıraktı. Ve bügün
biraz daha farklı birşeyler oldu fakat ikinci operasyonlar askeri darbe geldi.
Mısır’da olan biten üzerinden kendi adıma bir ders çıkardım, 1.si Mübarek
diktatördü ama Mursi de koyu bir dinci, şeriat anayasası geldi ve Amerika bu
anayasayı korumak için bir askeri darbeyi Mısır’a reva gördü. Şunu bir yere
yazmak lazım, gericiliğin olduğu yerde halk istediğini alamaz, iş bir yerde
illaki emperyalizme bağlanır. Diğer yandan Mısır halki buna uymak zorunda kaldı
ya da kendi çağırdı ama ilk ayaklanmada biz şunu görmüştük, Tahrir meydanına
Amerika dışişleri bakanı istediği gibi Tahrir’e girdi ve elini kolunu sallaya
sallaya yürüdü. Bugün Taksim’e gelse muhtemelen taşa tutulacaktır.
Emperyalizmden medet umarak direniş olmuyor, bir ülkenin bağımsızlığı
mücadelesi verilmeden diktatörlerle savaşılmıyor. Mısır’dan alınacak diğer bir
ders; halkın bu devrimi kendilerinin yapmasına izin vermediler. Emperyalizm
bunu istemedi. Halkın kendi iradesine izin vermez. Türkiye’de olan biten de bu,
halkın bunu kendi iradesiyle yaptığına bizi inandırmak istemyorlar, dış
mihraklar vb. şeyler öne sürerek bu hareketi itibarsızlaştırıyorlar. Bir açıdan
şanslıyız, mısırda mübarek yerine mursiyi koyabiliyor düzen güçleri ama
Türkiye’de AKP bir şey yaptı 11 senedir, yani bugün AKP’nin AKP gibi bir
alternatifi yok. Bu nedenle mücadele AKP ile halkın iradesi arasında bir şey
yok. AKP’yi bu ülkeden gönderirsek istediğimizi almış oluruz. Biraz gecikirsek
iktidarı tekrar toparlarlar.
—İsimsiz: yusufcan’a geçmiş olsun, diğer arkadaşlar da bir an önce
aramıza katılırlar umarım. Mısır bizim için başka bir ders daha içeriyor;
haklın siyaset yapmadığı durumlarda yani her nekadar mevcut egemen güçler kendi
siyasetlerini geliştirecek mekanizmalar geliştirseler de bunların tıkandığı noktalarda
bile halkın eline inisiyatif almadığını gördük. Halkın siyaset yapma
kanallarının tıkalı olduğu koşullarda hareketi ileriye atmak zor. Biz bu
direnişle eylem yapmayıi sokağı ve parkları hatırladık ama şimdi siyaset de
yapmamız lazım. Bu anlamda da yapılması
gereken ilk iş şu olacaktır; Türkiye^de siyaset kirletildi, insanlar
siyasettten uzaklaştırıldı. Insanlar fikirlerinn varlığını ancak siyasetle
sürdürebilir. Biliyorsunuz önümüzde yerel seçimler var; buna dair yatırımlar
yapılmaya başlandı. Işte şurada görüyorsunuz AKP ODTÜ’den ve 100. Yıl’dan
geçecek yol çalışmasıyla başladı işe, CHP ise hemen yanına bir park yapıyor.
Kritik olan şu seçimlerde oy kullanıyoruz, kullandığımız oyların tek bir anlamı
yok. Türlü oyunlarla halkın iradesinin sonuçlara yansıması bir şekilde
engelleniyor. Tayyip arkasında saklandığı %50 bir balon. Onları istemeyen ezici
bir çoğunluk bence. Dolayısıyla seçim sandıklarına sahip çıkmak bize düşen.
Burada oynan oyunu açığa çıkarmamız lazım. Bunun için gerekirse yine sokaklara dökülelim.
—İsimsiz: iktidarlardan rahatsızlık olmuştu geçmişte de susurluk
olayı üzerine olanlar gibi. özgürlük ve yaşam meselesi, alkol yasası gibi.
şimdiye dek 2007’e dek insanlar bir rahatsızlık duyduğunda işi başkalarına
havale ediyordu. Mesela hemen nasılsa ordu var falan deyip çözümü başkalarının
sırtına yükleyen bir anlayış vardı. Fakat bugün Türkiye’de toplumsal
hareketlerin kazanımı insanlar kendileri sokağa çıkmadan haklarının
koruyamayacaklarını gördüler.
—İsimsiz: yanlızca siyasal iktidarı protestoların hedefine koymak
yeterli değil, Mısır bunun en iyi örneği. Bu forumun şunu tartışmasını rica
edicem. Anti-tayyip mücadelesi ne kadar anlamlı duruyor bugün bunun alternatifi
olarak ne önümüze koyuyoruz?
—İsimsiz: şunu unutmayalım birdenbire anti-kapitalist mücadeleye
girdiğimizde ne kadar kitle/halk peşimizden gelecek? Özgürlük, eşitlik,
demokrasi, halkların kardeşliği savunusu yapmak zaten sosyalizm savunusu
yapmaktır. Türkiye’de gerçek anlamda demokrasi varolmadı. Burjuva demokratik
devrimlerini yapamadı daha. Neo-liberal politikaların gerçek yüzünü açığa
çıkarmak lazım. Türkiye’de oluşan sermayeyi üretici güçler lehine nasıl
dönüştüreceğiz? Bunun için nasıl bir projemiz var buna bakalım. Eşitliği
neo-liberal islamcı gerici düzende nasıl sağlayacağız? Faşizan bir iktarın
gecekonduları nasıl ele geçirdiğini sormak lazım. Tabanda türk ve kürt solunun,
ulusalcıların ve sosyal demokratların birliğini koruyarak öncelikle. Türkiye’de
iki olay özgürlüklerin ve adaletin önüne çıkabiliyor; dili ve etnik kimliği
kullanmak. Bizim için önemli olan adalettir. Cephenin büyütülmesini sağlamak ve
daha sosyal demokrat bir ülke için nasıl propaganda yapacağız, mesele halkı
hareketin içine nasıl çekeceğiz onun yolunu bulmak. Bunun için adalet ve
eşitlik önemli kavramlar. Hükümet bunları kırmaya çalışacak ve provakatörlerini
devreye sokmaya çalışacaklar. Bunlara gelmeyelim. Biz şuna bakacaz; daha meşru,
daha kitlesel, daha halkçı, daha demokrat bir ülkenin gereklerine bakacaz. Bize
herşey tepeden geldi demokrasi ve laiklik dahil. Demokrasi ve laiklik konusu
tabana yayılmaya başladı bu zemini koruyalım.
—İsimsiz:
bu direniş baya baya anti-AKP.
—İsimsiz:
halkın karşı olduğu şeyler bir noktada cisimleşiyor. Bugün AKP halkın karşı
olduğu şeylerin cisimleşmesidir. Bu nedenle bu hareket daha çok AKP karşıtlığı
üzerinden okunmaya çalışılıyor. Buradan Mısır’a dönersek halkın karşıt olduğu
güçler öncesinde mübarek sonrasında mursi. Bugün mısır’da niye bir darbe
oluyor, çünkü mısırdaki iktidar odakları halkın gücünün farkında bugün orada
halk iktidarı devirecek güçte olduğu için askeri darbe oldu. Türkiye’de şunu
görelim muktedirler halkın öz gücünün farkında
e o zaman bizim Türkiye’de de bunun farkında olmamız lazım. AKP
karşısında bir mücadele verirken bunun nereye evrileceği ibizim AKP karşısında
koyacağımız şeyle alakalı olacaktır. “AKP mezara halk iktidara”. Bu toplam bu
süreci örecek. Bunun araçları nedir? Halk forumları bulunduğumuz bölgelerde
halkın iradesinin toplandığı yerler olarak görülmeli.
—İsimsiz:
kamusal alan tahrip edilmiştir Türkiye’de ve bunun bir yapıcısı var, bu alanen
11 yıllık projesiyle kapitalizmin şekle bürünmüş hali olarak AKP’dir. AKP’li
milletvekillerinin kendileri bizzat tüccar ve fabricator. Bunlar doğrudan
doğruya sermayenin kendisi. Profesyonel siyasetçiler patronlar adına konuşmuyor
artık. Kendileri iş adamı zaten. Başka hedef yok. aramayalım. AKP bu ülkenin
herşeyi oldu; yargısı, ordusu, polisi, toplumsal yaşamı herşeyi oldu. Tekel
işçileri Ankara’ya patronlardan hesap sormaya geldiler 10 gün içinde AKP’den
hesap sorar hale geldiler. Siyasi tercih meselesi değil, ihtiyaçlara baktılar.
AKP’nin yerine gelebilecek yeni bir düzen partisi yoktur. CHP de değil. AKP
iktidarı Türkiye’nin yekidir. Başka uğraşacak şey yok. Bu iktidardan
çalınabilcek her güç, her zayıflatma bölgenin her türlü sermaye misyonuna
vurulacak bir darbedir ve Türkiye halkına bir kazanç olarak dönecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder