6 Temmuz 2013 Cumartesi

Ankara 100. Yıl İzci Parkı Forum Notları (4 Temmuz)


  • Bugün 21:30’daki buluşma, bizi motive edeceğini düşünerek, Türkiye’nin ve Dünya’nın bir çok yerinde yapılan forumların listesinin okunmasıyla başladı. 

  • Diğer forumların notlarının bulunabilceği yeni internet sitelerinin duyuruları yapıldı.

  • Forum içinde herhangi bir örgütün propagandasına izin vermeyelim denildi.

  • Daha sonra ilk dalga gözaltı ve tutuklamayla içeri alınan ve bugün salıverilen bir arkadaşımızın konuşmasıyla devam etti.

  • Mısır gündemiyle devam edildi.

  • Amaç AKP iktirarına karşı bir duruş mu yoksa anti-kapitalist bir duruş mu sorusu tartışıldı. 

  • Gecenin sonunda, kendimizi karşı olduğumuz görüşlere sahip insanların yerine koyarak düşünmek ve argüman üretmek üzerine kurulu forum tiyatrosu oynandı.




Konuşanlar Konuşulanlar



Yusuf: Hergün Sincan’da “Her Yer Taksim Her Yer Direniş” sloganlarıyla inliyor cezaevi. Orada direnişe devam ediyor arkadaşlar ve dışarıdakilere selam gönderdiler. Bugün sizlere bu selamı getirmek için geldim. Aslında son dönemde asılsız iddialarla karşılaştık, asılsız bir iddaname vardı önümüzde bizi insan öldürmekle suçladılar. Neredeyse Türk ceza kanununda bizi suçlamadıkları tek bir ceza kalmadı. Işte insane öldürmekler başlıyor, nitelikli yağma ve hırsızlık, en son devlet büyüklerine sövmekle bitiyordu yadıkları 12-13 tane suç. En son sorduk hani biz kimi öldürdük bize isim verin; polis dediki valla biz de bilmiyoruz. Işte bu şekilde tutuklandık. Dün bir kişiyi daha bırakmışlar, bugün ben çıktım. Operasyonlar devam edebilir. Nasıl olur bilmiyorum ama F tiplerinde bile direniş devam ediyor arkadaşlar.


İsimsiz: Gezi direnişiyle başlayan bu sürece nasıl katkı sunabiliriz? Gezi eylemlerinin çıkış noktası çok haklı.Ne istiyorduk?ortak payda demokrasi, adalet, eşitlik, hak, hukuk. Peki bu hareket nereye doğru evrilecek? Daha demokratik ve bağımsız bir Türkiye için neler yapılacak? Mısır da böyle başladı, halk 40 yıllık bir diktatörlüğe karşı ayaklandı. Fakat bu, müslüman kardeşler tarafından kendi çıkarlarına devşirildi. Aradan geçen bir yıllık süreçte onların tutumlarına karşı biriken halk tekrar sokaklara çıktı. Fakat bu defa aynı asker, yani 2 yıl önce mübareği deviren aynı asker bugün darbe yaparak mursiyi devirdiler. AKP bundan kendine pay çıkaracak. Ve belkide bu gençleri darbe hazırlığıyla suçlayacak. Bunlar önümüzdeki engellerdir. Biz böünmeden, kitlesel eylemliliği bozmadan cepheleşmeye gitmeliyiz. Halkın katılımını sağlamak için ne yapmalıyız. Halkın katılımını engellemeyen bir ortam hazırlamalıyız.

İsimsiz: biz Türkiye’de direniyoruz, Mısır da direniyor. Mısır’da daha önce Mübareğe karşı da ayaklanmıştı halk. Fakat bu direniş emperyalizmin yön verdiği, dinci destekli bir harekete dönüşmüştü malesef. Ve halk kendisi olabileceği iktidarı belki mübarekten daha gerici birilerine bıraktı. Ve bügün biraz daha farklı birşeyler oldu fakat ikinci operasyonlar askeri darbe geldi. Mısır’da olan biten üzerinden kendi adıma bir ders çıkardım, 1.si Mübarek diktatördü ama Mursi de koyu bir dinci, şeriat anayasası geldi ve Amerika bu anayasayı korumak için bir askeri darbeyi Mısır’a reva gördü. Şunu bir yere yazmak lazım, gericiliğin olduğu yerde halk istediğini alamaz, iş bir yerde illaki emperyalizme bağlanır. Diğer yandan Mısır halki buna uymak zorunda kaldı ya da kendi çağırdı ama ilk ayaklanmada biz şunu görmüştük, Tahrir meydanına Amerika dışişleri bakanı istediği gibi Tahrir’e girdi ve elini kolunu sallaya sallaya yürüdü. Bugün Taksim’e gelse muhtemelen taşa tutulacaktır. Emperyalizmden medet umarak direniş olmuyor, bir ülkenin bağımsızlığı mücadelesi verilmeden diktatörlerle savaşılmıyor. Mısır’dan alınacak diğer bir ders; halkın bu devrimi kendilerinin yapmasına izin vermediler. Emperyalizm bunu istemedi. Halkın kendi iradesine izin vermez. Türkiye’de olan biten de bu, halkın bunu kendi iradesiyle yaptığına bizi inandırmak istemyorlar, dış mihraklar vb. şeyler öne sürerek bu hareketi itibarsızlaştırıyorlar. Bir açıdan şanslıyız, mısırda mübarek yerine mursiyi koyabiliyor düzen güçleri ama Türkiye’de AKP bir şey yaptı 11 senedir, yani bugün AKP’nin AKP gibi bir alternatifi yok. Bu nedenle mücadele AKP ile halkın iradesi arasında bir şey yok. AKP’yi bu ülkeden gönderirsek istediğimizi almış oluruz. Biraz gecikirsek iktidarı tekrar toparlarlar.

İsimsiz: yusufcan’a geçmiş olsun, diğer arkadaşlar da bir an önce aramıza katılırlar umarım. Mısır bizim için başka bir ders daha içeriyor; haklın siyaset yapmadığı durumlarda yani her nekadar mevcut egemen güçler kendi siyasetlerini geliştirecek mekanizmalar geliştirseler de bunların tıkandığı noktalarda bile halkın eline inisiyatif almadığını gördük. Halkın siyaset yapma kanallarının tıkalı olduğu koşullarda hareketi ileriye atmak zor. Biz bu direnişle eylem yapmayıi sokağı ve parkları hatırladık ama şimdi siyaset de yapmamız lazım. Bu anlamda  da yapılması gereken ilk iş şu olacaktır; Türkiye^de siyaset kirletildi, insanlar siyasettten uzaklaştırıldı. Insanlar fikirlerinn varlığını ancak siyasetle sürdürebilir. Biliyorsunuz önümüzde yerel seçimler var; buna dair yatırımlar yapılmaya başlandı. Işte şurada görüyorsunuz AKP ODTÜ’den ve 100. Yıl’dan geçecek yol çalışmasıyla başladı işe, CHP ise hemen yanına bir park yapıyor. Kritik olan şu seçimlerde oy kullanıyoruz, kullandığımız oyların tek bir anlamı yok. Türlü oyunlarla halkın iradesinin sonuçlara yansıması bir şekilde engelleniyor. Tayyip arkasında saklandığı %50 bir balon. Onları istemeyen ezici bir çoğunluk bence. Dolayısıyla seçim sandıklarına sahip çıkmak bize düşen. Burada oynan oyunu açığa çıkarmamız lazım. Bunun için gerekirse yine sokaklara dökülelim.

İsimsiz: iktidarlardan rahatsızlık olmuştu geçmişte de susurluk olayı üzerine olanlar gibi. özgürlük ve yaşam meselesi, alkol yasası gibi. şimdiye dek 2007’e dek insanlar bir rahatsızlık duyduğunda işi başkalarına havale ediyordu. Mesela hemen nasılsa ordu var falan deyip çözümü başkalarının sırtına yükleyen bir anlayış vardı. Fakat bugün Türkiye’de toplumsal hareketlerin kazanımı insanlar kendileri sokağa çıkmadan haklarının koruyamayacaklarını gördüler.
İsimsiz: yanlızca siyasal iktidarı protestoların hedefine koymak yeterli değil, Mısır bunun en iyi örneği. Bu forumun şunu tartışmasını rica edicem. Anti-tayyip mücadelesi ne kadar anlamlı duruyor bugün bunun alternatifi olarak ne önümüze koyuyoruz?

İsimsiz: şunu unutmayalım birdenbire anti-kapitalist mücadeleye girdiğimizde ne kadar kitle/halk peşimizden gelecek? Özgürlük, eşitlik, demokrasi, halkların kardeşliği savunusu yapmak zaten sosyalizm savunusu yapmaktır. Türkiye’de gerçek anlamda demokrasi varolmadı. Burjuva demokratik devrimlerini yapamadı daha. Neo-liberal politikaların gerçek yüzünü açığa çıkarmak lazım. Türkiye’de oluşan sermayeyi üretici güçler lehine nasıl dönüştüreceğiz? Bunun için nasıl bir projemiz var buna bakalım. Eşitliği neo-liberal islamcı gerici düzende nasıl sağlayacağız? Faşizan bir iktarın gecekonduları nasıl ele geçirdiğini sormak lazım. Tabanda türk ve kürt solunun, ulusalcıların ve sosyal demokratların birliğini koruyarak öncelikle. Türkiye’de iki olay özgürlüklerin ve adaletin önüne çıkabiliyor; dili ve etnik kimliği kullanmak. Bizim için önemli olan adalettir. Cephenin büyütülmesini sağlamak ve daha sosyal demokrat bir ülke için nasıl propaganda yapacağız, mesele halkı hareketin içine nasıl çekeceğiz onun yolunu bulmak. Bunun için adalet ve eşitlik önemli kavramlar. Hükümet bunları kırmaya çalışacak ve provakatörlerini devreye sokmaya çalışacaklar. Bunlara gelmeyelim. Biz şuna bakacaz; daha meşru, daha kitlesel, daha halkçı, daha demokrat bir ülkenin gereklerine bakacaz. Bize herşey tepeden geldi demokrasi ve laiklik dahil. Demokrasi ve laiklik konusu tabana yayılmaya başladı bu zemini koruyalım.

İsimsiz: bu direniş baya baya anti-AKP.

İsimsiz: halkın karşı olduğu şeyler bir noktada cisimleşiyor. Bugün AKP halkın karşı olduğu şeylerin cisimleşmesidir. Bu nedenle bu hareket daha çok AKP karşıtlığı üzerinden okunmaya çalışılıyor. Buradan Mısır’a dönersek halkın karşıt olduğu güçler öncesinde mübarek sonrasında mursi. Bugün mısır’da niye bir darbe oluyor, çünkü mısırdaki iktidar odakları halkın gücünün farkında bugün orada halk iktidarı devirecek güçte olduğu için askeri darbe oldu. Türkiye’de şunu görelim muktedirler halkın öz gücünün farkında  e o zaman bizim Türkiye’de de bunun farkında olmamız lazım. AKP karşısında bir mücadele verirken bunun nereye evrileceği ibizim AKP karşısında koyacağımız şeyle alakalı olacaktır. “AKP mezara halk iktidara”. Bu toplam bu süreci örecek. Bunun araçları nedir? Halk forumları bulunduğumuz bölgelerde halkın iradesinin toplandığı yerler olarak görülmeli.

İsimsiz: kamusal alan tahrip edilmiştir Türkiye’de ve bunun bir yapıcısı var, bu alanen 11 yıllık projesiyle kapitalizmin şekle bürünmüş hali olarak AKP’dir. AKP’li milletvekillerinin kendileri bizzat tüccar ve fabricator. Bunlar doğrudan doğruya sermayenin kendisi. Profesyonel siyasetçiler patronlar adına konuşmuyor artık. Kendileri iş adamı zaten. Başka hedef yok. aramayalım. AKP bu ülkenin herşeyi oldu; yargısı, ordusu, polisi, toplumsal yaşamı herşeyi oldu. Tekel işçileri Ankara’ya patronlardan hesap sormaya geldiler 10 gün içinde AKP’den hesap sorar hale geldiler. Siyasi tercih meselesi değil, ihtiyaçlara baktılar. AKP’nin yerine gelebilecek yeni bir düzen partisi yoktur. CHP de değil. AKP iktidarı Türkiye’nin yekidir. Başka uğraşacak şey yok. Bu iktidardan çalınabilcek her güç, her zayıflatma bölgenin her türlü sermaye misyonuna vurulacak bir darbedir ve Türkiye halkına bir kazanç olarak dönecektir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder