Gündem doğrudan Lice’de
yaşanan olaylar üzerinden açıldı ve eylem planı hazırlandı. Yapılan açık
kürsüden sonra mum temin edilerek 100. Yıl merkezindeki kavşakta çember halinde
mumlar yakıldı ve “Savaş değil barış, diren Lice” pankartı açıldı.
Konuşulanlar:
- Faşizm her yerde faşizmdir. Dini, dili, ırkı
yoktur. Bu uyanışla burada toplanabiliyorsak bu konuları özgürce burada
tartışabilmeliyiz.
- İki taraflı bir ateşkes vardı. Barış süreci
vardı. Hükümet hiçbir somut adım atmadı. Ek karakollar yapıldı. Kürt halkı
iyi niyet gösterdi ve hükümet buna karşılık vermedi. Direnişimiz
başlamışken buna da tepki koyabilmeliyiz.Ethem için nasıl tepki koyduysak
Medeni için de koyabilmeliyiz.
- 100 yıl buna nasıl tepki koyacak bunu
tartışmalıyız, eylem planları yapmalıyız.
- Olay yeni ama savaş 30 yıldır sürüyor.
Silahsız insanlara ateş açamazsınız.
- Gezi olaylarında insanlar çok çabuk haber
aldı. Bu olayda da çok çabuk bir şekilde doğru habere ulaşmamız lazım.
- PKK bir terör örgütü. Ölen Türkler var,
öğretmen, doktor vb. Oradaki insanlar da devlet yönünden haksızlıklara
maruz kaldı. PKK ve halkı birbirinden ayırarak düşünmek lazım. Doğudaki
halk PKK’yı onaylamıyor.
- Kürt demekten çekinmeyelim lütfen!
- Lice olayını kınıyoruz. Faşizm saldırısıdır.
Yapılış zamanına dikkat. Ne zaman halkın dikkati bir yere çekilmişse
Doğu’da bir olay olur. Tüm medyanın dikkati oraya kaydı. Buradaki direnişi
unutmayalım ve Lice ile bağlantısını görelim.
- Direnişin meşruluğu ortaya çıktı.
Diyarbakır’ın yandığını görmedik bu süreçte neden görmedik? Toplumsal
barış sokakta kurulacak. Lice’de ölen insanların neden öldüğünü görürsek
bu direnişin bir anlamı olacak.
- Olaylar dış mihraklara bağlanmaya çalışıldı.
Doğu’da bir kimlik sorunu var ve bu da dış mihraklara bağlanmıştı. Dilleri
yasaklandı, Türkçe bilmedikleri için dayak yediler. Tüm bunları empati ile
anlayı.
- Bizim devletimiz destanlarla doluç Güney
Afrika’da da akil insanlar benzeri bir süreç yaşandı, iki taraf da
dinlendi. Bu işi yapan komisyonun adı “hakikat ve uzlaşma komisyonuydu”.
Tanıklıkları kullanarak İHD ya da Mazlum-Der’den bir kaç kişi çağrılıp
boşaltılmış köyle vb konuları kendilerinden, olayları bizzat yaşamışlardan
dinleyelim.
- Ben Lice’yi gördüm. Sağlık bakanlığında
yöneticik yatığım dönemde çocuk felci projesiyle bağlantılı olarak Bingöl,
Diyarbakır, Şırnak bölgelerinde ekipler halinde gezdik. Lice’de yanan köyü
gözlerimle gördüm. Elazığ’da kızamık aşısı için askerle köy köy dolaştım.
Bunu yapabilmek için bile uzun uzun izin alabilmek için uğraştım. İzin
verilmiyor konu sağlık bile olsa. Askerler çatılardan insanların üzerine
silah doğrultur biz de aşı yapardık. Ev ev dolaştık. 94- 2005 arası
Malabadi’de bir eve girdik. Korku toplumunun nasıl kurulduğunu gördüm.
Evin babası çocuklarının yanında hazır ola geçti. Adam konuşamıyordu.
Çocuğuna aşı yaptığım halde istersem tekrar yapabilir, istersem o ilaç
şişesini çocuğun ağzından boşaltabilirdim ses çıkarmazdı. Bunun suçlusu
halk değil. Buna sırt çeviremeyiz.
- Bu insanların yaşam alanları çok uzun zamandır
zapt edilmiştir. Bu nedenle PKK ile halk arasında ayrım yapmanın bir
manası yoktur.
- Babam karakolda askerdi. Orada büyüdüm.
Akşamları çatışmalar olurdu. Sabahları sokaktaki mermi kovanlarını toplar
oynardık. Aileme ne oluyor diye sorduğumda bizimkiler değil bir şey yok
korkma derlerdi. Devlet kendi halkı olarak bakmıyor Kürtlere. Onlar halkın
bir parçası gibi hissetmiyor. Bu algı kırılmalı empati çok önemli.
- Başkalarına kolayca terörist diyemeyiz.
- Yapılması gereken en acil şey bu olayı
unutmamak. Bu olayı bağrımıza basalım, kimseye unutturmayalım.
- Mum yakma fikri; devlet bilmediği şeyle başa
çıkamaz. Sürekli hale gelsin.
- Ana akım medya insanları yıllarca uyuttu.
TV’na çıkan herkesin doğru söylediğini sanıyoruz, bunun üzerinden bir
hakikat rejimi kurulmuş durumda. TV izlemeyin.ana akım gazeteleri
okumayın. İzledikçe uyuyacaksınız. Biz plastik mermiyle uğraşırken onlar
gerçek mermiyle uğraşıyor.
- Diyarbakır’a doğu illere gidin yaz
tatilinizde, oraları görün. PKK’nın ne olduğunu böyle anlayın, kendi fikrinizle
karar verin. Ancak bilglendiğiniz zaman düzeni değiştirebilirsiniz.
- Yapılacak genel eylemlere mahalleli olarak
katılalım. Diyelim ki Medeni bugün Ankara’da vuruldu, nasıl bir eylem
önerirdiniz?
- PKK bir terör örgütü değildir bir halk
hareketidir. Bunu bilmek için az biraz sosyoloji bilmek yeterli. İster
sevelim ister sevmeyelim. Milyonlarca halkın kabul ettiği iradem dediği
bir hareket olarak duruyor önümüzde. Ezberlerimizi yenelim bnu yapmamız
için sosyolojik olarak varlığını kabul etttiğimiz hareketin bir parçası
veya neferi olmaya gerek yok. Newrozlara veya bölgede karşılık bulan
hareketi bilimsel bir analizle ele alıp değerlendirmemiz yeterli. Kirli
bir savaşta kimse günahsız kalamaz. Devlet de PKK de ikisi de kalamaz.
Dolayısıyla toplumsal bir barış olurken bir yandan da her iki taraf da
geçmişte yaptığı hataları ortaya karşılıklı koyup hakikatleri ortaya
çıkarmalıdır. Böylelikle toplumsal barış da ortada belirmiş olur hızlıca
...
- Ben mühendisim. Somut hedefi olmayan projeler
ölür. Çok basit prensipler belirlenmeli acilen. Bu ne olabilir? Çok basit;
TC’nin her vatandaşı 1. Sınıf vatandaştır. Yargı ve milletvekillerinin
yasalardan muaf tutulması gibi ayrımcılıklara izin vermeyen bütün
ayrımcılıkları yok edecek bir anlayışın oturması lazım.
- Lice ile ilgili bilgilendirme yapalım.
Anlamlandıralım, anlamı zaten açık. Bu olayın şimdi olması barış sürecine
baltadır. Devlet eliyle yapılmıştır. Devlet güvenlik önlemlerinde
ısrarlıydı kara/lekol vb. Bunun yolunu da bu olayları bahane ederek
bulacak.
- Barış hemen şimdi!
- Acil demokrasi!
- Kardeşlerimizi sahiplenelim!
- Lice için bir şarkı yazalım kürtçe ve türkçe
söyleyelim.
- Diğer forumlarla görüşme yapılıp genel eylem yapılsın! (yapıldı bu arada ama polis müdehale etti)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder