5 Temmuz 2013 Cuma

Ankara Çayyolu Üç Fidan Forumu Notları (2 Temmuz)


Katılımcıların getirdikleri mumlarla yere “Sivas’ı Unutma” yazıldı ve saygı duruşu yapıldı.

-          Bir katılımcı, forum manifestosu (ilkeleri) hakkında önerdiği maddeleri okudu.

-           Katılımcı: Manifestomuzu atlamadan oluşturalım. Arkadaşımızın maddeleri üzerine bir bir konuşalım, bu maddeleri zamanla arttırabiliriz. Bizi bir araya getiren maddeleri oluşturalım. Bugün bu konuda mesafe katedelim.
-          Katılımcı: Madde madde gitmek yerine bütünü üzerine karar verelim.
-          Katılımcı: İlk günkü demokratik özelliğimizi devam ettirelim.
-          Moderatör: Kartlarımız (iyilik kartları) konusunu oylayıp karar vermiştik. Matbaacı tanıdığı olan var mı?
-          Katılımcı: Bence önce Sivas ve Lice olaylarını tartışalım.
-          Katılımcı: Önce, geçmişte alınan kararları neden hala hayata geçiremediğimizi sorgulayalım.
-          Katılımcı: Sadece forum hakkında değil, Sivas ve Lice hakkında da konuşmalıyız.    
 Gündemin Sivas Katliamı ve Lice hakkında serbest kürsü olması kabul edildi.
-          Moderatör: Devlet varolduğu andan itibaren bazı hak ve özgürlüklere saldırdı, saldırıyor ve saldırmaya devam edecek. 20 yıl önce Sivas’ta, bugün Lice ve Taksim’de bunu gördük. Söz almak isteyen var mı?
-          Katılımcı: Ispartalı genç bir siyasetçiyim. Fikri Sönmez 78’de bağımsız belediye başkanı olduğunda “Ben sosyal bir belediye yöneteceğim” dedi ve halk komiteleri oluşturdu. 80 ihtilaliyle ipini çektiler. Forumlar şu an organize değil belki ama olacaktır. Dünya, siyaset, Türkiye bir ay önceki Türkiye değil. Gençlerin bağlayıcı bir karar mekanizması haline gelmeleri gerekiyor. Sivas Katliamı yaşandığında babam Sivas’taydı ve Sivas’a gittiğinde genellikle Madımak’ta kalırdı. Olaylar sırasında iletişim araçları da bu kadar gelişmiş değildi ve yaşadığımız korkuyu anlatmam mümkün değil. Döndüğünde dinledik. Birebir yaşamış birinin anlatması çok farklı. Orada, linçten ziyade okuyan, yazan, düşünen insanlara karşı büyük bir nefret vardı. Okuyan, yazan, düşünen insanlar engellendi; okuyan insana ket vurursanız insanları istediğiniz gibi yönetirsiniz. Anadolu’daki insanları karşınıza alıp anlatmalısınız. Bu insanlar “onlar çapulcu, marjinal, terörist” gibi söylemlere şu anda inanıyorlar. Çünkü okutulmadılar. 2002’den buyana olanlar, yapılanlar planlıydı. Bugüne kadar bir şey yapamadık. Biz artık %50 demeyeceğiz; %100 diyeceğiz. Lice, çok geri ve bölücü terör örgütünün etkisinde kalmış olduğu için daha kolay provoke edilebilir. İnsanların öldürüldüğü bu tür olayların bir daha yaşanmamasını dilerim.  
-          Katılımcı: (Bir Toplu Öldürümün Öyküsü kitabının yazarı. Yıllarca Sivas üzerine çalıştığını söyledi, Sivas Katliamını anlattı. Katledilenlerin arkadaşları olduğunu söyledi.)
-          Katılımcı: Lice olaylarını tartışırken devlet dilini bırakmalıyız. Orada insanlar katledilirken provakasyon sözü yanlış bence. Ben provokasyon göremiyorum. Gezi için de provokasyon denildi.
-          Katılımcı: Haftasonu Diyarbakır’da TMMOB Kadın Çalıştayı’ndaydım. Oradaki insanlar sadece hem barış sürecinden bahsediliyor, hem de neden yeni karakol yapılıyor diye eylem yapmışlardı. Ve ateş açıldı. Birtakım algıların değişmesi gerekiyor. Camiye girmek isteyen kıza örtünmesi söyleniyor. Bize bile avluda otururken Özgür Gündem okuyan bir çocuk örtünün dedi. Olayları oraya gittikten sonra eleştirmek daha doğru.
-          Katılımcı: Çayyolu’nda “billboard”larda ücretsiz kuran kursu ilanları var, görmüşsünüzdür. Bu ülkede hem din sömürüsü hem de vatan, millet, Sakarya sömürüsü yapıldı. Vatanını seven bir insan, -bir çıkarı yoksa- zırt pırt bunu söylemez. “Terörist” dediğimiz insanların çoğuna bugün Güneydoğu “özgürlük savaşçısı” diyor. Bugün Güvenpark’ta Sivas katliamı lanetlenirken birçok Güneydoğulu yanımızdaydı. Bu forumlarda hiçbir bayrak, flama veya gücün hegemonyasını kullanmayacağız.
-          Katılımcı: doğulu bir ailenin çocuğuyum. Lice’de provokasyon yok ama uyuşturucu, kaçakçılık oranın gerçekleridir. Doğu’da şeyhler, toprak ağaları gibi daha da ciddi sorunlar var. Burada olup biten bu güzel olayların Doğu’daki insanlara da anlatılması gerekiyor. Sivas Katliamı’na gelince, insanları bile öldüklerinde yakmayan bir dindeniz hepimiz.
-          Katılımcı: Kaçakçılığın büyük çoğunluğu İstanbul’da yapılmakta. (Özal döneminde yapılan yolsuzluklara örnekler verdi.) Roboski’yi de unutmamalıyız. Devlet tarafından yapılan ayrımcılığa gelmeyin.
-          Katılımcı: Karanlığa ışık tuttuğunuz taktirde güzel insan olursunuz.
-          Katılımcı: Ellerinde kuranla fakir halkın camiye girmesinde ya da “billboard”larda kurankursu reklamı yapılmasında sakınca görmüyorum. Özellikle Çayyolu’nda gençler ailelerinden dinle ilgili yeterli bilgi alamıyor. Ayrıca İslam ne yazık ki kadın-erkek eşitliği konusunda iyi değil. Ama ben Vatikan’da da kiliseye şortla giremedim.
-          Katılımcı: Ben Liceliler terörist demedim. Bölücü terör örgütünün baskısı var dedim.
-          Neredeyse Cumhuriyet kurulduğundan beri Doğu’ya baskı var. Bugünkü isyan kendiliğinden çıkmadı. Yıllardır Kürtler sırf Kürt oldukları için ötelendiler. Hazır böyle bir birleşme yakalanmışken tekrar ayrılmamalıyız. Bu kez medyanın oyununa gelmemeliyiz. Gezi bize çok şey öğretti.
-          Katılımcı: Bu ülkede her zaman hukuksuzluk vardı. Ergenekon’dan içeride yatanlar masum ama Lice’de katledilenler de masum. Kim için, ne için olursa olsun haksızlığa tavır takınılmalı, yoksa buna çifte standart denir.
-          Katılımcı: Koşullar ne olursa olsun insanların sırtlarından vurularak öldürülmesi son derece faşizan bir olaydır. Türkiye’deki insanların olaylara verdiği tepkiler hemen hemen her bölgede aynı. Bizim ülkede eğitim materyalist değil, idealist felsefe üzerinden veriliyor malesef. İdealist felsefe, “akil insanların” söylediklerini kabul edeceksiniz diyor. Materyalist felsefeyse “sorgulayın” diyor.    
2 Temmuz Salı 
3 Fidan Parkı Forum Notları – 2


• Oturum önce Sivas Katliamının yıl dönümü sebebi ile “SİVASI UNUTMA” yazısı şeklinde konumlandırılan mumların yakılması ve ardından Lice’de, Gezi olaylarında ve Sivas Katliamında kaybettiğimiz insanlar için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmasıyla başladı.
• Ethem’in ailesine yapılan ziyaret konuşuldu, Antikapitalist Müslümanlarla yapılan toplantı konuşuldu. Ethem’in ailesinin meydanları boş bırakmayın, Ethem boşuna ölmüş olmasın çağrısı duyuruldu. 
• Antikapitalist Müslümanlardan bir konuşmacının davet edilmesi oylandı ve kabul edildi. 
• Doğuda farkındalık yok, bunun için bir şeyler yapmak lazım hala 3 çocuk deniyor ama bu üç çocuk ne olacak, nasıl okuyacak nasıl büyüyecek bunları konuşmuyoruz.
• Lice geri kalmış ve terör örgütünün çok etkisinde kalmış bir yer. Provakasyona açık bir bölge, her ne kadar Licede yaşananların terör örgütü ile ilişkisi olduğunu düşünmesem de bunu belirtmek istiyorum. Umarım bir daha yaşanmaz.
• Lice konusunda devlet ağzından konuşmamak gerekir. Gezi parkı için de eylemcilere çok fazla şey söylendi ama biz kimin ne olduğunu kendi izlenimlerimiz ile gördük, anladık.
• Hafta sonu Diyarbakırdaydım. Tüm bu olaylardan sonra görüşlerimizde bir değişiklik yoksa vay halimize! Zaten bir karakol varken ve üstelik barış sürecindeyken ikinci bir karakol yapılmasının mantığını anlamaya çalışıyorum ama anlayamıyorum. Bu insanlar da bunu protesto ettiler. Her ne kadar doğunun Paris’i dense de Diyarbakır çok fakir bir yer, ikinci bir karakola kadar orda insanların ihtiyaç duydukları çok daha elzem şeyler var. Buradan bakıp eleştirmek çok kolay.
• Madımak Otelinde yaşananlar hakkında kısa bir bilgi verildi.
• Din sömürüsü toplumu uyutmanın en iyi yollarından biridir buna bir de vayan millet sakarya sömürüsü eşlik etti mi orada artık endişe duymak gerekir. Bu ülke uzunca bir süre bir madalyon ile yönetildi. Bir yüzü din, diğer yüzü ise milliyetçilik sömürüsü idi. Bunu artık görmemiz lazım.
• 1980 döneminde biz sosyalistlere de terörist deniyordu, bunu hatırlamak lazım. Bir avuç egemen insan var ve bu insanlar var olan sistemden beslendikleri için bu sistemin devamını istiyorlar, sisteme aykırılık yaratan yahut devamını riske sokan herkesin terörist olarak addedilmesi gayet olağan. 
• Lice’de terör yok. Ama doğuda uyuşturucu ve terör gerçeği var bunu göz ardı edemeyiz. Doğuda anormal bir biat kültürü var ve pek çok insan kul, garip olanı insanlar kul olmaktan memnun. Burada konuşulanların- nasıl bilmiyorum ama- bir şekilde oraya da iletilmesini sağlamamız lazım. Oradaki insanlar da düşünmeli.
• Kaçakçılık her yerde oluyor yalnız doğunun sorunu değil. En büyük kaçakçı devlet! Doğuda ne kaçırılıyor? Tütün, sigara, batıdaki zenginler petrol kaçırırken kimsenin sesi çıkmıyor. O zaman batıyı da bombalayalım. Ayrımcılığı bırakalım artık.
• Ötekileştirilen, ezilen bir toplum var ortada, senelerce bu insanların neler yaşadığını biz bugün bize gezi olaylarında neler yaşandığını yansıtmayan medyadan izledik. Biz gezi parkı olaylarında bir bütün olduk, kimse kimseyi ayrı tutmadı, ötekileştirmedi. Bunu unutmayalım. Haksızlığa maruz kalan kim olursa olsun her türlü çifte standarttan uzaklaşarak mazlumun yanında olmalıyız.
• Koşullar nolursa olsun, orada ne yaşanmışsa yaşanmış olsun, bir kişiyi sırtından vurmak faşistliktir.
• 
• Din sömürüsünden konu açılmışken billboardlardaki kuranı kerim öğrenmeye çağrı reklamlarından ve bu ilanların sıklığından da bahsetmeliyiz.
• Din kötü bir şey değil. İslam kötü bir şey değil. Burada yaşayan çocukların ailelerinden din öğrenmesi kolay değil, bunu sağlamak için denetimli olması kaydıyla çocukların bu kurslara gönderilmesinin yanlış olduğunu düşünmüyorum.
• Beni ilgilendiren, kuran konusunda çağrıda bulunulurken bana yapılan baskıdır. Baskı olmadığı sürece herkes her şeyi yapabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder