21 Haziran 2013 Cuma

Abbasağa Parkı Forum Notları (20 Haziran)


Forumda uzun bir süredir açık kürsü vesilesiyle tartışılan başlıkların artık hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı ve önemli bir adım olarak gönüllü katılım temelinde hareket edecek inisiyatif-istişare grupları oluşturuldu. Mit Yasası’nın takibi ve Gezi Direnişi sırasında yaşanan hukuksuzluklar ile ilgili çalışma yürütecek hukukçular inisiyatifinden, doktor-mühendis-öğretmen-öğrenci ve esnaf inisiyatiflerine kadar tüm çalışmalar için gönüllülerin iletişim bilgileri alındı.  

Abbasağa Parkı’nın yaşayan bir alan haline dönüştürülmesi gerekliliğinden ve 20 Haziran itibariyle yoksul çocuklara verilen özel dersten bahsedildi.  Açık kürsünün yanı sıra belirli saatlerde gerçekleştirilecek resim-heykel-drama atölyelerinin oluşturulması ve bundan sonraki forumların gece saat 12-1 civarında bitirilmesi kararlaştırıldı. Bu çalışmaların raporlarla hem forum bileşenlerine, hem de diğer parklardaki forum katılımcılarına duyurulacağı belirtildi. Facebook’taki “Direniş, Halk ve Özgürlük Platformu” grubu üzerinden de haberleşmenin sağlanabileceği vurgulandı.

Forumun en ihtilaflı başlığı “örgütlenme”ye dair izlenecek yol oldu. İlk seçimlerde aday çıkarılması gerektiğini düşünenlerin, bir parti girişimine sıcak bakanların fakat bu partili profilinin “koltuk sevdası”ndan öte düşünmesi gerektiğini savunanların yanında, parti kurmaya dönük yeterli vaktin olmaması sebebiyle varolan siyasi partiler ile ittifaka girilmesi gerektiğini  ve kıyıda CHP, Doğuda BDP, İç Anadolu’da ise MHP ile ortak çalışılabileceğini önerenler de vardı.  Diğer yandan Abbasağa Halk Meclisi’nin kendisini bir yurttaşlık hareketi olarak tariflemesi gerektiğini savunanlar, hareketin meclis çatısına daraltılmaması ve otonom karakterinin korunmasına önem verenler ve “sokak”ların can damarı olduğunu belirtenler de vardı. Özellikle “kendi liderimizi çıkartmamız gerekiyor” söylemi; sokağın ve bizler gibi düşünmeyenlerin örgütlenmesinin başa yazılması gerektiği ve yöneticilik vb. kaygıların hareketin sonu olacağı savıyla karşılandı. İlerisi için bu başlık netlik kazanamasa bile “örgütlenme”ye dönük bir fikir birliği olduğu fakat bu örgütlülüğün biçimine dair bir muğlaklığın henüz ortadan kalkmadığı rahatça söylenebilir.

Türkiye Psikiyatri Derneği’nin MYK’sının toplanacağı ve İnsan Hakları Derneği ve İstanbul Barosu ile polis saldırısı sonrası ruhsal travma yaşayanlar için ortak bir çalışma yürütüleceği belirtildi.

“Açık Teklif”, iktidar yanlısı kurumlarda çalışan ve ayrılmak isteyen direnişçilere iş bulma konusunda yardımcı olmak için oluşturulmuş bir yapı, iletişime geçmek isteyenler için : http://acikteklif.tumblr.com/

Sahiplendiğimiz yeri savunup koruduğumuz fikrinden hareketle oluşturulan “Abbasağa Bostanı İstişare Grubu”nun gerçekleştireceği, permakültür tasarımına dair bilgi verildi.

Kendi iletişim araçlarımızın oluşturulmasına dair ortak fikre binaen, yeni bir gazetenin çıkarılması önerisi getirildi ve twitter ve facebook üzerinden sosyal medyanın daha etkin bir biçimde kullanılması gerektiğinden bahsedildi. 

Türkiye’ye biber gazı satışını gerçekleştiren firmalara mail atılması ve tepkilerin ortaya koyulması gerektiği belirtildi.

Darbe anayasası ile mücadelenin mümkün olmadığından hareketle, sivil ve çerçeve bir anayasanın oluşturulabilmesi için çalışmaktan, müdahil olmak gerektiğinden bahsedildi.
Forumda karar alma sürecine dair Occupy Wall Street ve Yunanistan’daki örneklerden faydalanmak gerektiği konuşuldu ve Gezi Postası’nda yer alan “Forumlarda Konsensüs Yöntemiyle Karar Alma” metni dağıtıldı.

Gözaltındaki direnişçi arkadaşlarımıza kart atmak, ölülerimizi anmak ve hastanelerdeki yaralı arkadaşlarımıza yanlarında olduğumuzu hissettirmek gerektiği konuşuldu.

Mahkeme kararı olmaksızın evimizi aramaya yetkisi olmayan polisin yanında, MİT’e yeni yasa ile mahkeme kararına gerek kalmaksızın operasyon yetkisi tanındığı ve muhakkak sürecin takipçisi olunması gerektiği belirtildi. Bunun için gerek twitter’da hashtag yoluyla, gerek bilgilendirme toplantılarıyla kamuoyunun dikkatini çekmek gerektiği vurgulandı.

Eşcinsel direnişçi arkadaşlarımızdan biri, birkaç gün önce bir saldırıya uğradığını, dışarıda hala kendilerini güvende hissedemediklerini, hem direniş ruhunu diri tutmak, hem de onlara omuz vermemiz için 23 Haziran Pazar günü saat 17.00’da Taksim’de gerçekleştirilecek “Onur Yürüyüşü”ne katılım çağrısında bulundu.

İktidarın ötekileştiren söylemini sahiplenmenin yanlış olacağından, derdimizi en çok da Akp’li seçmenlere anlatmak gerektiğinden ve iletişim kanallarının öneminden bahsedildi.

Seçim barajının düşürülmesine dönük talepler dile getirildi.

3 yorum:

  1. Özellikle parka yakın oturan biri olarak, Yaşam alanı haline getirmek ve park alanlar içindeki zaman geçirmeyi artırmak adına kütüphane kurulmasını ve bunun içinde gönüllü olduğumu belirtmek isterim. Bu konuda birlikte çalışmak ve gezideki kütüphanenin benzerini kurmak adına birlikte çalışabileceğimiz gönüllüleri bir araya getirebilirmiyiz.
    Teşekkürler
    Gülin Gürsoy

    YanıtlaSil
  2. Bize bir e-mail verir misiniz?

    YanıtlaSil
  3. 21 haziranda küçük forumda bir öneri getirmiştim, buradan bir kez daha duyurmak istiyorum.

    bilgi iletimi için berberler ve taksiciler aktif olarak kullanılmalı. gerekçelerini kendimce uzun uzun yazdım. http://s--o--t.blogspot.com/2013/06/berberler-ve-taksiciler teşekkür ederim.

    YanıtlaSil