Merhaba,
Bugünlerde hepimiz dinlemeyi ihmal etmeden düşüncelerimizi ifade etmeyi öğrenmeyi yeniden öğreniyor ve deneyimliyoruz. Mahalle forumları gibi bir yapılanma hayatımıza yeni yeni giriyor. Bocalamalarımız, eksik ve gediklerimiz var. Üsküdar'da bugün katıldığım forumda Gezi Direnişi'ne başından bu yana katılmış ya da ucundan kıyısından parçası olmuş insanlar vardı. Pek çoğunun medya okur yazarlığı ve sosyal medya katılımcılığı konusunda aktif olduğunu belirtmeliyim. Arada söz kesmeler olduysa da, genel olarak herkes düzgünce görüş beyan etti. Bu bile Türkiye toplumu için önemi bir dönüşüm bence.
Söze bu yazdığım notun toplantı esnasında hızlıca dinleyerek aldığım notlar olduğunu söyleyerek başlayayım. Toplantıda konuşulanlar ayrıntılı olarak deşifre edilip ilgili bileşenlerle çok kısa süre içinde paylaşılacak.
Üsküdarlılar olarak bugün (19 Haziran 2013) tarihinde saat 21:00'de Doğancılar Parkı'nda yapılan forumda ilk kez bir araya geldik ve Gezi Parkı direnişinde başlayan dayanışmayı nasıl yayacağımızı konuştuk.
Forumda söz ilk önce Üsküdar'ın muhafazakar bir yapıda olmasından açıldı. Burası AKP seçmeninin yoğun yaşadığı bir yer. Eli spoalı insanların türemiş olması endişe yaratıyor. Eylem yeri konusunda bir tartışma yaşandı, ama şimdilik güvenlik sağlamada sorun olmayacağı düşünülerek her akşam 21:00'de Doğancılar Parkı'nda devam etme kararı alındı. Bu konunun gündeme gelmiş olması bile bana üzücü geldi. İktidar toplumda bilerek yarattığı korkunun tahribatının ayırdında mı, bilmiyorum.
Forumda sunulan fikirleri toplamak gerekirse;
1- Üsküdar'da kurulacak dayanışma ağının adı: Üsküdar Dayanışma. Facebook, Twitter ve e-mail ağı kurulup, buralarda bu isimle temsil sağlanacak.
2- Bu geniş çaplı bir halk hareketi. Bunun sürekli kılınması için neler yapılacağını konuşmak lazım.
3- AKP seçmenini dışlamamak, elitist dilden vazgecilerek, onlar ve biz anlayışından kesinlikle uzak durarak yaşadıklarımızı anlatmak gerekir.
4- Direnişe ilk günlerde destek veren kesim, bir süre sonra uzadığı için tepki duymaya başladı. Özellikle esnafta oluşan bu algıyı değiştirmemiz gerekiyor.
Üsküdar'da esnafa yaşananlar anlatılmalı, onlara destek verilmeli.
5- Bir katılımcı, polisin çalışma koşullarının çok zor olduğunu, bunun eylemcilere şiddet olarak döndüğü görüşünü ifade etti.
6- Rantsal dönüşüm göz ardı edilmemesi gereken bir konu. Üsküdar bu dönüşümden en fazla etkilenecek semtlerden. Üsküdar'ın yanı sıra, Haydarpaşa Dayanışma ya da Kadıköy'de AVM yapılmasına karşı duran inisiyatiflerle dayanışma halinde bulunulmalı.
7- Seçimlerde temsil hakkımız olmalı. Barajın kaldırılması için çalışmalar gerekiyor. Oy sandıklarına sahip çıkılmalı.
8- Medya bu direnişi günlerce vermedi. Etrafımızaki direnişten habersiz insanlara neler yaşadığımızı anlatmalıyız. Birebir iletişim kurmak önemli. Mahalle komiteleri kurulabilir.
9- Video Eylem Önerisi: İnsan Hakları Beyannamesi'ndeki temel haklar okunarak bir video çalışması yapmak.
10- Yaşananların kayıt altına alınması için yazıya döküm çalışması yapmak gerekiyor. Sosyal medyanın yasaklanması durumunda bu belgeler imdada yetişecek.
11- Doğancılar Parkı'nda Ethem Sarısülük ve öldürülen diğer dostların fotoğraflarını ağaçlara asarak onları anmak fikri var.
(Corap satan bir seyyar satici geldi. Hukuk eğitimi almış. Toplumdaki adaletsizlik yüzünden kendi mesleğini yapamadığını söyledi.)
12- Hukuki açıdan bilgilenmeye ihtiyacımız var. Meslek grupları bu dayanışmaya dahil edilmeli. Doktorlar afet durumlarında ilk yardım ve sağlık, avukatlar hukuki destek konusunda bilgilerini aktarmalı. Gezi Hukuku oluşumu iletildi.
13- Ethem Sarısülük'ün cenazesine gitmiş bir mühendisin aktarımı: "Kendi köylüsü dahi siz neden geldiniz, köylüsü müsünüz? diye sordu. Oradaki insanlara duygularımızı, yaşadıklarımızı anlatmaya çalıştık. İletişimi tamamen kapatmamışlar, dinliyorlar, yani umut var."
14- Forumlarda çok yaratıcı eylem fikirleri çıkıyor. Yeni eylem biçimleri üzerinde düşünülmeli. Aramızda oyuncu arkadaslar var. Tiyatro oyunları hazirlayabilirler. Müzisyenler katılabilir.
15- Boykot kararları konusunda dayanışmadaki insanların düzenli olarak bilgilendirilmesi önemli. Yandaş medyaya karşı tepkiler çoğaltılmalı.
Bir katılımcının şu düşüncesine sessiz alkışımla destek verdim: Gezi Ruhu bize çok şey öğretti. Paylaşarak çoğalmayı, birbirimizle konuşmayı, dayanışmayı ve umudu... Bu umudu sürdürmek için çaba göstermek, karamsarlıkları evde bırakıp bu forumlara gelelim ve birbirimizi dinleyelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder