19 Haziran 2013 Çarşamba

Mimarlar Odası Forumu (19 Haziran)




Merhaba.

Bu akşam Mimarlar Odası Karaköy Binası’nda gerçekleşen forumun notlarını bir önceki postta olduğu gibi her rakam bir kişinin dediklerini anlatacak şekilde aktarıyorum;

Not: Forum Abbasağa’dakinden epey farklı şekilde gelişti. Mimar olduğumuzdan ışınsal şekilde dizdiğimiz sandalyelere rağmen bir iki kişi dışında kimse ortaya çıkıp konuşmadı. “Form follows function, function dont kill my vibe”
Not 2: Toplantıda 20:00-21:45 saatleri arasında kaldım. 19:00’da başlaması planlanıyordu, büyük ihtimalle 19:30 gibi başladı.
Fotoğraf: E. Seda Kayım / SGM Studio
1 İş yavaşlatma yapabilir miyiz? Bunu deneyelim, bunu konuşalım. Piyasa üzerinde yaptırımımız nedir? (Cevap gelmedi)
2 İnsanları, Gezi’nin neresi olduğunu bilmeyen kişileri ya da pek gitmemiş kişileri Gezi’nin bu olaylardan önceki halini aktararak bilinçlendirelim.
3 Ak Parti Taksim Projesine ait animasyonlar sunuyor ise, biz de elimizdeki bilgi ve araçlarla, eğer Gezi kalırsa ve düzenlenirse nasıl olacağına dair animasyon hazırlayalım, insanları bu görselle motive edelim.
4 Koruma Kurulu’nda bulunan kişilerin, Ak Parti’nin bu koruma karşıtı kararlarına verdikleri tepkilerin arkasında olalım, onlara desteğimizi hissettirelim, basında bunu bu şekilde belirtmelerine yardımcı olalım.
5 İki problem var. Biri RTE. Biri ise parkın ve Taksim’in geleceği. Eylemin devamı için çaba gerekiyor. Rte probleminden önce, konuyu tekrar ağaç problemi gibi düşünebilmeliyiz. Çünkü şu an belediye tam da onu yapıyor, hükümet ağaç dikerek, çiçek ekerek yapıyor propagandasını. Biz de öyle yürüyelim. Temel sorun plebisit/referandum kelimeleriyle kamuoyunun uyutulması. Referandumdan evet çıkarsa ne! yapacağımızı konuşmamız lazım. (Ne halt yiyecez dendi. :)
6 Bu toplantıdan hemen çözüm çıkacağı beklentisine girmek yanlış olur. 31 Mayıs’tan önceki kamusal alan tanımıyla şimdiki bir değil. Bundan önce, hakim düşünce, Gezi Parkı’nın iyi tasarlanmadığı için az kullanıldığı idi. Artık görüyoruz ki bu tamamen kullanım geleneğiyle ilgili bir şey. Demek ki bunu geliştirebiliriz.
7 Gezi Parkı’nın plebisiteye yönlendirilmesini engelleyemeyiz. Taksim Dayanışması’nın hatalı olduğunu düşünüyorum bu konuda. Taleplerindeki bazı maddeler pek doğru yolda değil. Yapılan tüm projeler durdurulsun demek talepten öte, oralarda çalışmalarla olur, ve tüm bu çalışmalar bir birlik içerisinden yönetilmelidir.
Taksim civarındaki dolmuş şöförleriyle sohbet ettim. Projenin neden olmaması gerektiğinden bihaberler. Mimarlar ile diğer kişiler arasında iletişimin güçlendirilmesi şart. Bu reklam kampanyalarıyla değil, yüzyüze olmalı.
9 Mimarlar Odası’nın dinlenilebilirliği kalmadı, kimseyle iletişimi yok. Bir romantizm rüzgarı içinde gidiyoruz. Bu hükümet karar vermiş, bunu yapacak. Bizimse organizasyon içinde, zamanı gelince yerini gençlere bırakması gereken insanlar var. Basın açıklaması misal, oldukça romantik. Kurumsallığın tembelleşmesine maruz kalmamış yerlere götürün önerilerinizi, kendi pratiğimiz içinde konuşup kalmayalım.
10 Mimarlar Odası’nda bir gençlik meclisi oluşturulabilir mi? Var mı bilmiyorum. Hükümetin yapmaya çalıştığı şey odaları itibarsızlaştırmak hatta onlara terörist örgütleri demek. Odalarla ilişkilerimizi güçlendirmeliyiz.
11 Yönetim kuruluna yaş kotası gelebilir. Mimarların aşkın durumundan vazgeçmemiz gerekiyor. Merkezi sisteme karşı bir süreçteyiz. Kişilere değil, bu otoriter yapıya karşıyız, sürekli merkezleşmek çabasındansa yeni konuşma şekilleri, yeni diller üretmek zorundayız. Kamu projeleri ihale ile veriliyor örneğin, yarışmalar sadece bunun maşası oluyor, halbuki katılımcı süreçleri tasarlamamız gerekiyor. Mimarlar olarak fikir paylaşımı şeklinde üretmeliyiz işleri, kent üzerinde sadece bizim sesimizin olmadığını kabullenmeliyiz.
12 Nasıl oluyorsa, bizim okuduğumuz her şeyi bizden iyi bilen bir başbakanımız var. Bununla nasıl başa çıkıcaz? Dayanışma olarak örneğin bir eyleme katıldığımızda, kendi içimizde bile 80 bileşenden çoğu eksik oluyordu bu zamana dek. Halbuki biz tüm bu olayların ana motoru olduk, biz mimarlar yatırımlar için image maker olmaktan öteye geçmeliyiz. Mimarlığın kendisi de kent gibi metalaştırıldı. Bir düşünün, 5 tane star mimar saysanız, hepsinin sicilinde kent suçları bulursunuz. Mimarlar Odası hepinizin örgütüdür, yönetimler gelir gider ama sahip çıkıp içine girmek sizin elinizde. Oda olarak, kendi mesleğimizi kendimiz denetliyoruz, bundan daha doğalı ne olabilir? Ben kamu çalışanıysam, bir projeyi imzalamadığımda sözleşmem feshediliyorsa, benim derdim vardır. Buna çareyi Oda yoluyla aramak zorundayım. Ek olarak da, Abbasağa forumunun yöntemlerinden birşeyler öğrenelim.
13 Proje ve yarışma konuşmak birşey kazandırmaz, o noktayı çoktan aştık. Sosyal medyayı kullanarak biz örgütleniyoruz ama bunu kullanmayanları bilinçlendirmek lazım. Daha akıllıca, daha sağlam hamleler yapmak lazım. Kamusal alanın değerini arttırmak lazım.
14 40 yaş üstündeki mimar arkadaşlarıma söylüyorum, gençliğe “yapılabilir” bir mimarlık bırakmak lazım. İhaleyle proje hizmeti vermeyeceğimiz bir sistemi aramalıyız.
15 Forum güzel bir alışkanlık oldu. Forum kararlarını koordine şekilde devam ettirelim. Hala bir kazanımımız yok. Forumların devam etmesi ve temsilcilerin olması gerektiğini düşünüyorum, sokağı terk etmek için henüz çok erken.
16 Mimarların “Topluma yön veriyoruz.” bakışından kopması lazım, çok tehlikeli. Mimarların projecilik yaparken aslen işletmeci ve yatırımcı ile, neyin neden gerekeceği konusunda ve kamusal haklara uymak açısından müzakerecilik de yapması lazım. Hala ana akım bir gazetede mimarlıkla ilgili bir tartışma yapan sürekli bir köşe yok. Mimarlık eleştirmenliği ana akımda gözükmüyor. Sokakta yürürken mimar olmayanların da mimarlık konuşuyor hale gelmesi lazım. Kent haberciliğini geliştirmeliyiz. Bilgilerimizi, başkalarının alanlarına taşımalıyız.
17 Burada anlattıklarımızı Abbasağa’daki gibi park forumlarında anlatmalıyız asıl. Parklardaki forumlarda bulunalım.
18 Bu kadar gazı, şu an mimarlık konuşmak için yemedik. Memleket memleket gezelim, durumu başkalarına anlatalım. Yeniden neden seçilmemesi gereken bir hükümet olduğunu açıklayalım bunun.
19 Roma bir günde kurulmadı. Sabırlı olmalıyız. Ayrıca konuşurken soru soruyor şekilde konuşsak daha iyi olur.
20 Mimarlık tarihçisiyim. Bu bir demokrasi meselesi, Gezi’yi aştı. Herkes önce birey olarak, “Bugün, elimden alınagelmiş demokratik haklarım için ne yaptım?” diyebilmeli ve yapmalı elinden geleni. Sandıkta gönüllü şekilde mi bekleriz, uluslararası denetçiler mi buluruz sandık başlarına… Yapılabilecekler bireysel olarak da yapılsın, toplum hafızası en fazla 6 aylık.
21 Parkı sanat parkı olarak lanse etmek lazım. Parka sanatsal bir işlev vermek lazım.
22 Mimar olarak websitenizin ana sayfasına bu olayları anlatır bir görsel veya yazı koyun. Haberi yaymaya devam edin.
23 Parklardaki forumlara gidelim.
24 Herkesi politik olmaya davet ediyorum.
25 Herkes iş mailine ek olarak bir bağlantı, görsel, bir haber koyabilir. İş yaptığınız kişilere bunu bu şekilde aktarabilirsiniz.
26 Gezi için de, Ekümenopolis gibi bir film yapılabilir. İstekli genç arkadaşlar Oda dahil, organizasyonlara girmekten çekinmesinler.

27 Bugün somut bir eylem planı yapacağımızı sanıyordum. Ülke elden gidiyor.

Bunlara sanırım yorum eklemeyeceğim ama bir Not 3 ekleyebilirim.
Not 3: Çok ciddi şekilde formatlandığımız bir mesleğin içindeyiz. Bu mesleğin çerçevelerinin dışına çıkıp bu mesleğe bilgi ile bakmak şart. Bunu iyice görmüş oldum.
Sevgiler…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder