21 Haziran 2013 Cuma

Kadıköy Yoğurtçu Parkı Forum Notları (20 Haziran)

Oylamaya sunulacak forum önerileri
- Yaralanma ve ölümlerin sorumlularının cezalandırılması için eylemler düzenlenmeli.
- Hukukçular toplanarak Gezi Anayasası taslağı oluşturmalı.
- Mahallelerde kurulacak komitelerden temsilciler çıkarılarak yerel meclisler oluşturulmalı.
- 1 Temmuz’da bankalardan 1 günlük para çekme eylemi düzenlenmeli. Sabah çekilen para erti gün geri yatırılabilir. Bu eylemin duyurusu diğer forumlara da yapılmalı.
- Taksim Dayanışması’nın Cumartesi günü düzenleyeceği eyleme saat 16:00’da Boğa’da buluşulup katılınabilir.
- Yoksul mahallelerde çocuklar için yaz okulları açılabilir.
- Belediye tarafından parkta bir forum alanı oluşturulabilir. Bununla lgili imza kampanyası başlatılabilir.
- Muhalif siyasi parti ve örgütler göreve çağrılmalı. Varolan bu siyasal oluşumlarla ilişkiye geçilerek sürecin enerjisini seçimlere aktarmak için birleşik bir cephe oluşturulmalı. Bu konuyla ilgilenecek temsilciler seçilmeli.
- Göz altına alınanıp tutuklananlar unutulmamalı. Duruşma günleri büyük bir klabalıkla adliye önüne gidilmeli. Arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar bu eylemler kitlesel olarak sürdürülmeli.
- Forumlar sokak yürüyüşleriyle birleştirilmeli. Forumlara gelinirken mahallelerdeki belirli yerlerde toplanılıp forum alanına yürünmeli.
- 21-22 Haziran ITUC eylemi desteklenmeli.
- Erdoğan’ın yalanlarının teşhir edileceği panolar yapılmalı. Park ve Kadıköy içine yerleştirilmeli.
- Parklara “Bu parkta grev vardır.” Pankartı asılmalı.
- Forumlarda zorunlu kadın ve gençlik kotaları uygulanmalı.
- Haftasonları kitlesel merkezi eylemler yapılmalı. Konuyla ilgili Taksim Dayanışması ile iletişime geçilmeli.
- Ortak simge tasarlanıp o simge ile pankart, flama vs. yapılmalı.
- Haydarpaşa Dayanışması ile iletişime geçilip, yürüyüşe kitlesel olarak katılma çağrısı yapılmalı.
- 2 Temmuz’a kitlesel olarak katılma çağrısı yapılmalı.
- LGBT Onur Yürüyüşüne kitlesel olarak katılma çağrısı yapılmalı.
- Gezi Parkı eylemleri ve hükümetin yalanlarını anlatan bir CD hazırlanarak evlere dağıtılmalı.
- Yoğurtçu Parkı’nın içinde yeni forum alanları oluşturularak, forumlar bölünmeli.

BU ÖNERİLER BUGÜN (21 HAZİRAN) YAPILACAK OLAN FORUMDA OYLAMAYA SUNULACAKTIR.

1 yorum:

  1. OTURUP KONUŞSAK

    Desek ki,

    "Bak güzel abim, ablam. Senin Recep Tayyip Erdoğan'a karşı duruşunla Recep Tayyip Erdoğan'ın temsil ettiği anlam dünyasına karşı duruşun birbirine karıştığı an haklı mücadelende bizden alabileceğin desteği yitirdin. Zira, Tayyip Erdoğan'a oy veren insanların çoğu o tencere-tava seslerini duyunca 'yeni bir 28 Şubat mı' sorusunu sordular. Çünkü yaraları çok taze. Çünkü acıları çok derin."

    Desek ki,

    "Başlangıçta, polisin anlamsız ve gereksiz şiddetini protesto etmek için; o şiddete karşı koymak için Gezi Parkı'na giden insanların başımızın üzerinde yeri vardır. O insanlarla oturur, konuşur, çay içer, dertleşiriz. Lakin; bin yıllık sol örgütlere ve ulusalcı-faşizme kaptırdınız işte o meydanı. Onların ne bana, ne de sana tahammülü olmadığını bile bile bir şekilde aynı toplam içinde anılmayı içinize sindirebildiniz. Bir Troçkist ile bir Kemalisti birbirinden ayırt edebilecek güç bırakmadı bu durum bizde..."

    Desek ki,

    "Dış mihraklar meselesine kızgın olduğunuzu biliyoruz. Ancak bu kızgınlık, dış mihrakların o ya da bu oranda alanlarda olmadığı, çeşitli işler çevirmediği anlamına gelmez. CNN International'ın Gezi Parkı'ndan 3 saat aralıksız yayın yapmış olması gerçeğini değiştirmez. Bir arkadaşımın da dediği gibi: CNN mevlüd yayınlasa arkasında bir sebep ararım."

    Desek ki,

    "Elitist, ötekileştirici bir sosyal medya dili geliştirildi bu süreçte. İnsanların sosyal statüleri, kimlikleri, inançları, fizyolojik özellikleri dalga ve aşağılama konusu yapıldı. Bu dilin geliştirilmiş olması 'birbirimizi anlamak' konusuna bir katkı sağlamıyor olduğu gibi, aradaki iletişimsizlik uçurumunu daha da açtı."

    Desek ki,

    "Biz, Gezi Parkı eylemindeki çekirdek birincil kitle ile, bu eyleme eklemlenen ikincil ve üçüncül kütleleri birbirinden ayırma temayülündeyiz. Siz de, bu yönde bir temayül geliştirebilir ve 'yandaş' profili ile 'dindar-Müslüman' profilini birbirinden ayırabilirsiniz. Gelecek için umut verici bir hamle olur."

    Desek ki,

    "Yaklaşan, yaklaştırılmaya çalışılan Alevi-Sünni gerginliğini çok küçük adımlarla bozabilir, bu ülkenin 'birlikte yaşamaya mecbur olan eşit yurttaşları' olduğumuz gerçeğinin altını birlikte çizebiliriz. Kendi adıma ben, bu konuda birlikte çalışmaya hazırım. Benim gibi düşünen pek çok insan bulabileceğimden de eminim."

    Desek ki,

    "AK Parti tabanı zannettiğiniz gibi 'koyun', 'kömürcü-makarnacı', 'gerizekalı' insanlardan oluşmuyor. Şu dili bir kenara bırakalım. AK Parti tabanındaki 'koyun', 'kömürcü-makarnacı' ve 'gerizekalı' ortalaması diğer %50'nin ortalaması ile aynı. Bu tavır, iletişimsizliğimizin temel dinamiklerinden birini oluşturuyor."

    Desek ki,

    "Bizim 'iletişime geçebiliriz' çağrımızı yanlış anlamayınız. Birlikte yaşamaya tahammül etmemiz için gerekli asgari nezaketi elden bırakan taraf genellikle biz değiliz inanın. 20 gündür, sizi anlamaya çalışan, size adaletli muamele etmeye çalışan pek çok insan görüyorum etrafımda çünkü. Lütfen 'ama devletin polisi, şiddet' falan diyerek emri biz veriyormuşuz gibi davranmaktan vazgeçin."

    Desek mi?

    YanıtlaSil