Günlerdir
Parklar’da toplanarak, #DirenGezi hareketinden, bir toplum olarak öğrendiğimiz
dersleri en olumlu ve yapıcı şekilde eyleme koymayı amaçlayan tüm arkadaşlarımıza,
yenisi seçilene kadar adı “Açık Demokrasi Türkiye” olan hareketimizden selam
ederiz.
Ülkemizin,
anayasamız ile garanti altına alınan düşünce özgürlüğü, laik devlet, refah,
modern bir demokrasi gibi taahhütlerini yerine getirememiş olması, yıllardır
bizlerin başlarının eğik dolaşmasına ve içlerinin kaçıp kurtulma isteğiyle
dolmasına neden oldu. Çoğumuz birkaç hafta öncesine kadar, bize borcunu
ödememiş bu ülkeye bir borcumuz olamayacağını düşündük. Kalan kısmımız ise, bu
borcu üstlenip ödemeye kalktığında; mevcut siyasi arenanın kirlenmişliğinde
kendine bir yer olmadığını gördü. Oysa artık, dünyada eşi benzeri görülmemiş ve
eminiz ki tüm dünyaya örnek olacak bu sivil direnişin ardından, insanımız yeni
yolların da olduğunu görmeye başladı. Günümüz teknolojisini etkili biçimde kullanan
büyük bir insan topluluğu, kendi örgütlenmesini kendinin başarabileceğini ve bu
muhteşem ülkeye emir kulu olmadan da hizmet edebileceğini anladı. Şimdi bu
anlayışı bir sistematiğe oturtmanın ve uygulamanın zamanıdır. Açık Demokrasi
Türkiye’nin de soyunduğu görev tam olarak budur.
Bizler, farklı siyasi görüş,
yaşam tarzı, etnik köken ve anlayışlara sahip insanların birarada barış ve
huzur içinde, baskı ve dayatmalara maruz kalmadan yaşayabileceğine inanıyoruz.
Açık Demokrasi Türkiye, insanlarin sosyal medyada bir araya gelerek, insanca
yaşamın olmazsa olmazlarını tespit edebilecekleri ve bu tespitleri hayata geçirmek
icin organize olabilecekleri bir platform olma hedefiyle yola çıktı.
Eylemlerin daha ilk günlerinde,
sokaklarda süren direnişi yaymak ve ivme kaybetmeden fikirlerimizi paylaşıp,
uygulayabileceğimiz bir platform oluşturmak amacıyla kurulan facebook sayfamızdan
yurtiçi ve yurtdışında, daha yirmi gün dolmadan 200.000’e yakın kişiye ulaşıldı
ve 7000 kişi çalışmak için aramıza katıldı. Sayımız arttıkça, tek bir noktada organize
olamayacağımızı bildiğimizden spesifik konular için atölyeler yarattık. Şu an
koordinasyonu sağlayan ana atölye altında, halkla ilişkiler, söylem, strateji,
internet altyapısı, kurumsal kimlik, sosyal
medya, finans, hukuk ve politika belirleme gibi atölyelerimiz aktif bir
şekilde çalışmaktalar. Yurtiçi ve
yurtdışında bu hedef için çalışan tüm grup ve oluşumlarla dirsek teması
sağladık ve bu teması hiç kaybetmeyeceğimize,hatta gerektiğinde bu oluşumlarla
organik bağlar kurabileceğimize dair irademizi ortaya koyduk. Açık Demokrasi Türkiye
hareketinin, sadece internet üzerinden yapılanan “sanal” bir oluşum olmadığını
da 19 Haziran’da İzmir’de, 22 Haziran’da da İstanbul ve Ankara’da 600 civarı
katılımla yaptığımız ilk toplantılarla kamuoyuna duyurmuş olduk.
Bu atölyelerin çalışma prensiplerinde en çok önem verdiğimiz
nokta karar alma şeklidir. Bize göre, karar alma sürecinde, görüşülen konular
hakkında herkesin fikri alınarak uzlaşmaya varılması amaçlanmalıdır. İşte bu
çalışma prensibine bağlı kalarak, bu hafta ana sayfamızda tartışma ve
sonrasında oylamaya açılacak, Söylem Atölyesi’nin emekleriyle oluşturulmakta
olan ve ADT’yi tanımlayan ilk metnin taslak halini sizinle paylaşmaktan
mutluluk duyuyoruz.
1. Açık Demokrasi Hareketi; ülke yönetiminde söz
sahibi olmaya aday, tüm politik ve ekonomik çıkar gruplarından bağımsız,
yalnızca halkın çıkarı doğrultusunda hareket eden, sosyal medyada, halkın
katılımıyla oluşturulmuş alternatif bir yapılanmadır.
2. Açık Demokrasi Hareketi hiçbir kurum, kuruluş veya siyasi partiye bağlı olarak çalışmaz. Hareketin amaçları doğrultusunda diğer sivil toplum örgütleriyle fikir ve eylem birlikteliği yapabilir.
3. Tüm fikirlerin eşit şekilde
değerlendirilmesine ve kendini sürekli geliştiren şeffaf bir örgütlenme modeli
oluşturmaya öncelik verir. Çalışmalarını hukukun ve bilimsel düşüncenin
üstünlüğünü gözeterek yapar.
4. Temel hak ve özgürlüklerin korunması, doğru ve tarafsız bilginin oluşturulması ve yaygınlaştırılması için çalışır. Toplumu oluşturan alt kimliklerin haklarını, hiçbir ayrım gözetmeden tarafsız bir tutumla savunur. Bu yolla, devamlı olarak toplumsal bilincin arttırılmasını amaçlar.
5. Çalışmalar ve tartışmalar, hareketin ihtiyaçları doğrultusunda oluşturulacak atölyelerde yapılır. Bu atölyelere herkes katılabilir, sağduyulu bir şekilde, tartışma konuları açabilir ve oya sunmayı önerebilir.
6. Mevcut siyasi kalıpların ve kutuplaşmanın dışında, yeni ve bağımsız bir dil geliştirerek, farklı görüşlere sahip insanların ortak bir akılda uzlaşmasını sağlamayı amaçlar.
7. Hareketin belirlenmiş bir lideri yoktur. Örgütlenme şeması içinde seçilmiş yöneticileri, temsilcileri ve sözcüleri olacaktır.
8. Hareketin sürekliliği için gerekli olan maddi kaynakların oluşturulması ve kullanılması şeffaflık ve katılımcılık ilkelerine göre yapılır. Hareketin bağımsızlığına gölge düşürecek maddi kaynak teklifleri kabul edilmeyecektir.
Özgürlüğümüzü kazanmak için
hangi şekillerde ve nerede çalıştığımız hiç önemli değil. Artık biliyoruz ki,
milyonlarca kişi bunun için çalışıyor. En önemli nokta, bu milyonların, demokrasinin
olmazsa olmazı olan sandık başına gidildiğinde de aynı toplu bilinç ve
birliktelikle hareket edebilmesi. Bu milyonları koordine etmenin tek yolunun da
internet ve sosyal medya olduğu artık ispatlandı. Biz ve bizim gibi internet
üzerinden bu organizasyonu yapmaya aday oluşumları lütfen ciddiye alın ve
destek olun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder