23 Haziran 2013 Pazar

Kocaeli Cumhuriyet Parkı Forumu Notları (22 Haziran)


-->


19:37 : Forum başladı.
Gezi parkı direnişinin Kocaeli’nin yerel sorunlarını konuşulacağı herkesin özgürce konuşabildiği, söz kesemeden birbirimizi dinleyebileceğimiz bir forum olması gerektiği vurgulandı. Direnişte yitirdiğimiz yoldaşlarımız için saygı duruşunda bulunuldu.
19:41:
Sinan: Ülkemizde ilk defa böylesine tarihi bir direniş başladı. Bu durum gençliğin Erdoğan’ın “Senin için en iyisini ben yaparım” tavrına isyanıdır. Devrimciler, sol olarak sürekli sokaklarda “en öncü biziz” deriz. Kitleselleşemedik, job ve gazla dağıtıldık, TOMA’nın önünde korkusuz duran gençlerin arkasında bu zaman kadar ki devrimci duruş ve Kürt Hareketinin pratikleri rol almıştır. Bütün toplumla iletişime geçen kavrayıcı bir hareket tarihimizde olmamıştır. Toplumsal muhalefet, gençlik “ben buradayım” demiştir. Tüm eylemlere katılmaya çalıştım. Teşekkürler.
19:45:
Erkut: Gezi parkı eylemlerinin İzmit te katılımcısıyım. Buraya müthiş bir heyecanla geldim. Yeni eylem tarzlarını konuşarak birbirimizin fikirleriyle gelişeceğimizi düşünüyorum. Dünya da her saat eylemler yapılmakta. Sokakları ele geçirmişken kıymetini bilelim. Bu muhalif sesin büyütülmesi gerekmektedir.
19:48:
Yağız: Kamu Yönetimi öğrencisi gözlemleri: İnsanların bireysel özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı çıktığını düşünüyorum. İktidara tepki gösteren ama sokağa çıkmayanların artık sokağa çıktığını düşünüyorum. Diğer %50’nin nasıl sokağa çıkabileceğini konuşmak onlarla tartışmak gerekiyor. Tüm bunların örgütlenmekten geçtiğini düşünüyorum.
19:52:
Hasan: Haziran İsyanı’nın neler getirdiğine değinmeyeceğim. Sokakların ne kadar anlamlı olduğunu gördük. En önemli meydan okumanın sokak olduğunu gördük. Kocaeli’den örnek vermek gerekirse bir yıldan beri Yürüyüş Yolu eylemlere yasaklıydı. Haziran Direnişi bu yolu açmış ve buna ek olarak yeni bir meydan eklemiştir.
19:50:
Örgen U. (Akademisyen): Tek noktadan konuşmak istiyorum. Artık Parklar keşfedildi. Üstten bakan, büyük ideolojilerden konuşmak yerine yerellerden bahsetmek istiyorum. Nasıl bir kentte yaşamak istiyoruz ve İzmit ten neler bekliyoruz onu konuşmamız gerekir.

19:57:
Bora Yıldız: İnsan duygusuna yoğunlaşmamız gerekiyor. İnsanlardan beklediğim tek şey direnişe destek olmalarıdır. İnsanların birbirine destek olmasıyla büyüdü bu direniş. Sesimizi duyurmamız gereken tek şey direnişi bırakmamız gerektiğidir. Herkesi birbirine destek olmaya çağırıyorum. Bizleri psikolojik savaşla yıldırmaya çalışacaklardır.
20:00:
Babür: karşıdaki %50 ye ulaşmamız lazım. AVM’leri boykot etmemiz ve insanları tüketim çılgınlığından vazgeçirmemiz gerekiyor.
20:02:
Okan: Medyadan bahsetmek istiyorum. Polise taş atanların arkasında Faiz Lobisi olduğu söylendi. Sosyal Medya’nın halktan yana yayın yapan kanalların dört elle sarılmamız gereken tek şey olduğunu düşünüyorum. Kürtlerin yaşadıklarını yıllardır bu burjuva medyadan gördük, bizim artık halktan yana yayın yapan kanalların yanında yer almamız gerekiyor.
20:05:
Utku Akgün (Elektrik mühendisi): Sosyal medya üzerinden foruma çağrı için ulaştığımız insan sayısı çok az. Sokağa çıkarak da duyuru yapmamız gerekiyor. Diğer forumların notlarını da okumamız gerekiyor. Basit bir başlangıç ama önemli bir başlangıçtır.
20:08:
İlker: Kocaeli’nin tanıklık ettiği bir Posco süreci oldu. Eskileri yetmezmiş gibi endüstriyelleşmeye doyan ve kanser oranı yüksek olan Dilovası’nda halk buna karşı bir çevre duyarlılığı örgütledi. Mücella Yapıcı tüm “İstanbul un pisliğini size gönderiyoruz” demişti. Hatta taksimdeki direniş başlamadan imza kampanyası vardı. Sonra tepkiler cılız kaldı, çağrılar da ciddiye alınmamıştı. Şimdi ters köşe oldum ve bu direnişle birlikte büyük bir patlama yaşandı. Geri kalan %50 kapsayıcı olacak şekilde onları da ötekileştirmeden bir çalışma yapmamız gerekiyor.
20:11:
Selen (Gazetecilik Bölümü): Göğsümü gere gere ben gazeteciyim diyeceğim. Başından beri Taksim’deydim. Bizim artık bir sonuca varmamız gerekiyor. Direnişe geçenlerin artık aktif bir şekilde boykota gitmesi gerek. Halkın boykota katılmasını da sağlamak gerek. Diğer %50 ye ulaşmamız gerekiyor.
20:15:
Ebru: Hareketi doğru yerden tanımlamak için herkesin taleplerini incelememiz gerekiyor. Bir kadın olarak baktığımda kaç çocuk yağacağıma karışılıyor. Hangi diziyi izleyeceğime karar veriliyor. Bizi buraya süreci kavrayamayışımız getirmiş olabilir. AKP iktidarının düşeceğini düşünmüyorum ama bizim umutsuzluğa düşmememiz için de özgürlük taleplerini kavrayabilmemiz gerekiyor. Örneğin; ulaşım, barınma gibi şeyler her zaman sorundur.

20:20:
İlyas: Kazlıçeşme mitingini düşündüğümüzde AKP seçmenini ikna etmenin zor olduğunu düşünüyorum. Taksim deki dayanışma ortamı gördüm. Müslüman ateist deist vs. bir çok insanın aralarında hiçbir sorun olmadan birlikte mücadele ettiğini gördüm.

20:24:
Coşkun: Bundan 2 ay önce bu toplantıyı yapsak polis saldırırdı. Şimdi rahatça yapıyoruz. İktidarın düşmesi iktidarın değişmesi değil mesele. Biz bu iktidarı döve döve terbiye edebiliyorsak mesele budur. Kadir Topbaş’ın açıklamalarında söylediği şey söylediğimi kanıtlar niteliktedir.
Bir Üniversiteli: Erdoğanı ve AKP’nin yaptığını anlamlandırmaya çalışacağım. Erdoğan sanılanın aksine çok zeki bir insan çünkü kitleleri parçalayarak yönetmeyi çok iyi biliyor. Sıkıştığı zaman konu değiştirmeyi çok iyi biliyor. Ben bir Kürt’üm ve bir polisin ne kadar zalim olduğunu Diyarbakır da yaşadıklarımla biliyordum zaten. O zamanlar bunu arkadaşlarıma anlattığımda insanlar bana tepkiyle yaklaşıyordu. Uzaydan gelmişim gibi bakıyorlardı. Oysa şimdi polis şiddetini gören herkes biz Kürtleri anlamaya başladı. Bir de Eylemlerde içki içilmesi konusuna dikkat edilmeli, AKP muhafazakar kesimlere karşı bunu istismar edip bizi kutuplaştırmaya çalışacaktır.
20:26:
Zeynep: Sorumluluk ve görevlerimin olduğunu düşünüyorum. Ben güneşi gördüm ve sırtımı dönmeyeceğim çünkü güneşi görmeyenlere ulaşmam lazım. Direnişi, polis şiddetini göstermeyen medyaya karşı bu olanları insanlara anlatmam lazım. En ufak bir haksızlıkta sokağa çıkmamız gerekiyor.
20:28:
Merve : Ben bu direnişte mizahın ne kadar önemli bir silah olduğunu gördüm. AKP bu mizah karşısında çaresiz kaldı. Mizahi dille gelen eleştriler oldukça zekiydi. Bizim artık bu direnişi Akçakoca, Bayındırlık, Yahya Kaptan vb. mahalleler taşımamız gerekiyor. Bunun nasıl yapabileceğini konuşmamız gerekiyor.
20:30:
Çağla: Benim siyasi bir düşüncem yoktur. Bence bizim ülkede Kürt sorunu yoktur. Bu ülkede seçim barajı var. Birbirimize destek vermemiz gerekiyor.
20:32:
Newroz: Öncelikle konuşan Çağla arkadaşa cevap vermek istiyorum. Benim ismimin Newroz olmasından dolayı şimdiye kadar çok baskıya ve şiddete maruz kaldım. Sizce bu Kürt olmamdan kaynaklanmıyor mu? Kürt sorunu varmış demek ki. Gezi parkından da bahsetmek gerekirse. Halka özgürlükleri anlatarak onları bilinçlendirmemiz gerekiyor.

20:35:
Çağan: 90 kuşağı gençleri bizler, sokakta top oynarken benim babam polis diyerekbize böbürlenen arkadaşlara öfkelenerek büyüdük. Durumu anlatmak gerekirse devletin yaptığı 80 sonrası yan yana gelme durumunu engellemektir. İnsanların dayanışması o kadardı ki 2metrelik barikatlar 2 dakikada kuruldu. Belediye bir duvarı örmek için bile bir hafta uğraşırken, insanların birbiriyle dayanışması bu süreyi dakikalara indiriyor.
20:38:
Emrah Durmuş: Ben Erzurum İspirliyim. 9 yaşında İzmit e geldim. Ben her şeyi bu şehirde öğrendim; Sevdayı da kavgayı da. Gezi Direnişi de bana insanlarla bir araya gelmeyi öğretti. Temsili demokrasinin hiçbir işe yaramadığını bundan sonra doğrudan demokrasiye ihtiyacımız olduğunu gördüm. Önceleri Erdoğan muhalefet partileri için “böyle muhalefeti Allah herkese versin” demişti. Artık alternatif bir muhalefet var. Ve bunun için Allah Erdoğan dan razı olsun çünkü bizi onun bu kibri birleştirdi.
20:41:
Bir kadın arkadaş: Kısa konuşacağım. Taksimde düşenlere dövüşenlere bin selam olsun. Polise de şunları söylüyorum. Polislik yapmayı bırak onurunla simit sat ! Halkız haklıyız kazanacağız.!
20:42:
Babür: Bazen eğlencesine STV ye bakıyorum. Bizi terörist olarak gösteriyorlar. Yıllardır bu aynı medyadan Kürtleri izlediğimizi unutmayalım. Biz bunu şimdi anlamazsak hiçbir zaman anlayamayız.
20:45:
Gürkan: Taksimde ki dayanışma çok önemliydi. Orada kapitalizme karşı alternatif bir yaşam olduğunu gördük. Rekabetçiliğin aslında sistem tarafından insanlara empoze edildiğini gördüm. Örnek verecek olursak, Gezi Direnişindeki sokak çocukları daha önceleri yiyecek yemek bulamazken, direnişten sonra o dayanışmayı, o komün yaşamı gördükten sonra sosyalist yaşamı benimsediler. Biz böyle bir sistemde yaşamak istiyoruz dediler. Bu çok önemlidir. Bu pratiği devam ettirmemiz gerekiyor.
20:48:
Okan: Bundan 100 yıl önce Karl Marks Paris Komünü için :“bilmiyorlar ama yapıyorlar” diyordu. Eğer böyle devam ederse Taksim Gezi komünü için de onlar söylenecek. Bizim buradan örgütlenerek çıkmamız gerekiyor. Forumda somut adımların konuşulması gerekiyor.
20:50:
Bir işçi arkadaş: Bizler %50 değil %90’ız. Egemenler ayırdıkları farklı kesimlerin nasıl bir araya geldiğini merak ediyorlar ve bizi farklılıklarımızla bölmek istiyorlar. Bunun için birleşelim diyorum. Ayrılacaksak da Türk, Kürt, Alevi, Sunni diye değil demokrat olanlar ve olmayanlar diye ayrılmamız gerektiğini düşünüyorum.


20:53:
Çapulcu Rıza: Aleviyim. Ben her zaman özgürlükten ve kardeşlikten yanayım. Erdoğan benim gençlerim bunu yapamaz diyor. Biz onun gençleri değiliz.
20:56:
Bir kadın arkadaş: Tayyibin bize söylediği hiçbir sıfatı kabul etmiyorum. Biz sadece insanız. Geçen hafta Gezi Parkındaydım. Müdahale olunca gazdan etkilenip Divan Otele sığındım. Onlara da teşekkür ediyorum. Direnince çok güzel oluyorsun Türkiye.
20:59:
Bir kadın arkadaş: Gezi Parkındayken oturma eyleminde arkamda duran teyze otururken ayakları ağrıdığı için “sana tutunabilir miyim” dedi. Daha sonra “zıpla, zıplamayan tayyiptir” sloganı atılmaya başlandı. Ben zıplamadım ve arkamda bir el beni dürttü. Beni dürten o Teyzeydi ve şöyle diyordu :
“ kızım bak neler diyorlar zıplamayana, hadi durma sen de zıpla. 
21:02
Bir Beşiktaşlı: Bizler İnönü stadı yıkılsın yerine park yapılsın da deriz . Çarşı daha önce Tekerlekli sandalye kampanyası için mavi kapak toplamak ve buna benzer bir çok sosyal projeleri yürütmüştür. Neler yaptığı ortadadır. Çarşıya örgüt diyorlar. Halkın yanında duranlara örgüt deniyorsa, evet biz örgütüz.
21:04:
Esma: 21 mart doğumlu bir Türk’üm. Ben Newroz gününde doğmuş olmaktan gurur duyuyorum. Ben insanları ayırmanın ve ötekileştirmenin zamanı olmadığını düşünüyorum. Ayrıca önceki İzmitte önceki eylemlerde küfürler olduğunu görmüştüm. Cinsiyetçi ,homofobik ve ırkçı söylemlerden uzak durulması gerektiğini ve ancak bu şekilde gerçek bir dayanışma yakalayacağımızı düşünüyorum.
21:05:
Necati: Gezi Direnişinin arkasında yatan sebebin aslında kapitalizm ve sömürüye karşı verilen bir tepki olduğundan eminim. Nasıl yemek yemesine karışan bir babaya karşı çocuğunun bir isyanıdır bu. On yıldır AKP ile yaşıyorum. Bu da bizim isyanımızdır artık.
21:08:
Yağız: Kocaeli nin bir işçi kenti olmasına karşın yanımızda fabrikalarda çalışan işçilerin sayısının az olması bir eksikliktir.
21:10:
Bir üniversite öğrencisi kadın (iletişim fakültesi): Ben kendi irademle başörtüsü giyiniyorum. bu ülkede 11 yıllık AKP iktidarına rağmen hala bir başörtü sorunu vardır. Başörtülülere ayrıcalık olduğu iddiası var, fakat ben başörtülüyüm ve işsizim. AKP gençlik kollarına üye olup tanıdıklarımın aracılığıyla iş bulabilirdim. Ama ben bunu yapmak yerine kimsenin hakkını yemek istemedim. Ben gerekirse başımı açıp bir işe girerim ve kendi günahımı düşünürüm ama başka insanların günahına girmem. Devlet hiçbir inanca bağlı olmamalı, benim inancımla aynı olup olmaması farketmez. İnançlardan bağımsız bir devleti anlatabilmemiz gerek. Bu hareketlenmeyi ileri taşımak için üniversitelere ve akademisyenlere büyük görevler düşüyor.
20:16:
Bir işçi: Ben bir işçiyim. Numunelik olarak geldim. Üniversitelilere soruyorum. Sizler çok mu iyi eğitiliyorsunuz? Çok mu iyi yerlerde barınıyorsunuz? Neden sorunlarınızı dile getirmiyorsunuz? İşçiler az diyorsunuz. Devrim yapacağız diyorsunuz. Siz devrimci gençlik ne kadar çok olursanız bizler de o kadar çok oluruz. Bizi bilinçlendireceksiniz ki biz çoğalalım. Bundan sonraki forumlar için gündem başlıkları belirlemeliyiz.
21:20:
Akın Şişman: Kocaeli de 31 Mayıstan itibaren sürdürülen cadı avıyla 2 arkadaşımız tutuklandı. Biz bu dayanışmayı güçlendirirsek ve buna benzer durumlar karşısında bir araya gelirsek bunların üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorum. Bu baskıları dayanışmayla püskürtebiliriz.

ÖNERİLER:
  • Forumların bir sekretaryası oluşturulması,
  • Ustream TV üzerinden forumun canlı yayınlanması,
  • Haber portalı kurulması,
  • Facebook ve twitter iletişim sayfalarının açılması,
  • İnternete ulaşamayacaklar için broşür dağıtılması,
  • Forumdan haberlerin olduğu fanzin gibi basılı bir yayın olması,
  • Daha fazla katılımın sağlanması açısından herkesin çevresini bilgilendirmesi ve mümkünse en az 1 arkadaşını getirmesi ve sürece katması,
  • Mahallerde de forumlar düzenlenmesi önerileri yapılmıştır.

NOT : Bu notlar forum esnasında alelacele yazıldığı için konuşmaları birebir yansıtmaya bilir veya eksik yansıtabilir. Sonraki forumda videolu görüntü alınacağı için daha rahat not alınabilecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder