21
Haziran 2013
Beşiktaş,
İstanbul
Gezi
Direnişi’nde ölümsüzleşen Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş,
Ethem Sarısülük ve Mustafa Sarı’ya,
tüm
yaralananlara ve tüm yurtta direnişe devam eden
halkımıza
selam olsun.
ABBASAĞA
FORUMU’NA ÇAĞRI
Gezi
Parkı’yla başlayan, özgürlük mücadelemiz artık yeni bir
safhaya geçti. Gezi Parkı’ndan kentin tüm mahallelerine dağılan
yüzbinlerce direnişçi şu anda bulunduğu ilçenin, mahallenin
parklarını özgürleştiriyor.
Türkiye’de
birçok noktada başlayan bu direniş biçimi dosta düşmana
demokrasinin, özgürlüğün ve dayanışmanın kol gezdiği bir
ülkenin ilk ipuçlarını veriyor. Bugün geldiğimiz noktada
direnişin kendi kurumlarını oluşturduğu, karar alma ve uygulama
mekanizmalarını yarattığı bir yöne doğru ilerliyor. Bu konuda
günlerdir birçok park forumunda nasıl bir örgütlenme ve nasıl
bir temsiliyet oluşturulması gerektigiyle ilgili tartışmaların
ortak bir noktası olduğu açıklıkla görülüyor. Doğrudan
katılımcı, doğa ve insan dostu, bırakın insanlar arasında
ayrım yapmayı, canlılar arasında dahi bir hiyerarşiye karşı
çıkan dayanışma temelli bir örgütlenme forumlarda konuşan
konuşmayan milyonların ortak talebi gibi görülüyor.
Günlerdir
bu tartışmaları izleyen, direnişte tanışan, isimleri önemsiz
bir dizi insan olarak park forumuna bugün bir öneriyle geldik.
Birlikte tartışalım zenginleştirelim, kabul edelim ya da
reddedelim diye bu dayanışmamıza destek olacağını düşündüğümüz,
ayrılsak da beraber olmamızı sağlayacak bir oluşum önerisiyle
Abbasağa forumuna katılmak istedik.
Oluşturmak
istediğimiz yapının amaçları, hedefleri ve ilkeleri ilk adımda
şunlar olabilir diye önerimiz var.
Bu
önerilerimizin forumlarda demokratik bir şekilde reddedilmesi veya
desteklenmemesi durumunda, önerimizi geri çekip buradan çıkacak
önerilere tabii olduğumuzu bildiririz.
Bu
yapılanma talebinin amacı öncelikle, direnen, direnişe devam eden
ve hatta artık direnmeyi bir yaşam biçimi haline getiren
yüzbinlerin bu direniş boyunca ortaya çıkacak tüm talep ve
isteklerine, ihtiyaçlarına cevap veren, konusuna hakim çalışma
grupları oluşturmak.
Bir
kişiyi dahi geride bırakmadan yürümemizi, ilerlememizi sağlayacak
kapsayıcı yapılar kurmak.
Bir
kişinin dahi fikrini dışarda bırakmadan ilerlememizi sağlayacak,
karar alma ve uygulama mekanizmalarının kurulmasını sağlamak,
sonrasında alınan ortak kararların uygulanmasına mümkün olan en
büyük katkıyı sunmak.
Sadece
Türkiye’nin değil tüm dünyanın yüzünü güldüren, ağlatan,
öfkelendiren ve sevdiren yaratıcılığımızın devamlılığını
ve gelişmesini sağlayacak oluşumlar kurmak.
Bizler
yüzde ellilerin altmışların seksenlerin değil doğadaki tüm
canlıların temsilcisiyiz. Kimseyi peşin olarak düşman ilan
etmiyoruz. Bize fiziki olarak düşmanlık edenlerden, saldıranlardan
başka kimse karşıtımız değil kardeşimizdir. Direnen direnmeyen
tüm kardeşlerimizin hakları için mücadele etmek, kafa yormak,
fikir üretmek en onemli misyonumuz olmalıdır.
İlkelerimiz
diye adlandırdıklarımız aslında bizim üzerine uzun uzun düşünüp
karar aldığımız bir tartışma sonucunda çıkmadı. Günlerdir
Abbasağa forumunda söz alanları dinleyip, not aldık. Bu direniş
boyunca o kadar birlikte, o kadar omuz omuza ve o kadar aşkla
birlikte olduk ki, birimizin ilkesi hepimizin ilkesine dönüştü.
Sanırız o ilkeler şunlardan oluşuyor:
- İnsanlar ve canlılar arasındaki her tür ayrımcılık aşağılama ve hiyerarşiyi reddediyoruz.
- Bizler barışçıl bir topluluğuz. Polisin bize uyguladığı şiddet karşısında kendimizi savunma hakkımızı saklı tutarak, şiddetin ortaya çıkmasına neden olan taraf olmaktan her zaman kaçınacağımızı bildiririz.
- Doğrularımızdan başka bize yön veren, özgürlükten başka bize ilham veren, toplumsal adaletten başka bizi yönlendiren hiçbir çıkar ve çıkar grubu yoktur. Olmayacaktır.
- Bu kurumlar içerisinde yer alan kimse, başkan, yardımcı, önder gibi sıfatlarla adlandırılmayacak ve öyle olmayacaktır.
- Çalışma grupları içerisinde yer alanlar, her an sorgulanmaya geri çağrılmaya açık olacaktır.
- Türkiye’nin ve dünyanın herhangi bir yerinde bir direnişçinin ayağına taş değse burada bizim canımız yanıyor, yanmakta. Bu dayanışma duygusunu yükseltmek yüceltmek, ortak hedefler etrafında birleşerek mücadeleye devam etmek, en önemli amacımızdır.
Bugün
birlikte bir ilk adımı atalım diyoruz. Abbasağa Park Meclisi’ni,
bu meclisin altında yer alan çalışma gruplarını kurarak tüm
dünyaya örnek olacak bir yapılanma oluşturalım diyoruz. Park
meclisleri, kent meclislerine, onlar da ülke meclislerine
dönüşebilir, direniş kendi temsilcilerini oluşturabilir diyoruz.
Bugün bu konuyu konuşalım ve tüm fikirleri biraraya getiren bir
uzlaşma zemini bulalım istiyoruz.
Buradan
tüm park direnişçilerine çağrımız şudur. Bulunmak, katkı
sunmak istediginiz çalışma ve tartışma gruplarında yerimizi
alıp bu mücadelenin demokratikleşme ayağını hep birlikte
örelim.
Ve
son olarak diyoruz ki, parkımızdan mahallemizden başlayan bu
direniş ve dayanışma ruhu bütün dünyayı değiştirebilir. Biz
Gezi Parkı’yla başlayan bir isyanın direnişçileri olarak tüm
dünyaya şunu söylüyoruz. Bu çocuklar dünyayı değiştirecek,
bizi izlemeye devam edin...
izlemeye devam edecegimiz degil icine dahil olacagimiz mucadeleleri ve yapilacak olan eylemleri ortaya koysak ve yaninda yer almak degilde oncu olmak gibi unsurlarla yola ciksak iyi olmazmiydi?dunyayi degistirecek olan cocuklari eger sizler degistirmeye baslamazsaniz degisen dunya icinde ya oncu yada ardil olacaginiz bilgisiyle iyi calismalar.az laf cok is getirir.
YanıtlaSilMerhabalar , Devlet gezi olayları sonrası , suçu yıkmak için ilk hedef olarak sosyalistlere saldırmaya başladı, istanbulda çoğunluğu ESP'Li olan onlarca kişi gözaltına alındı , aynı şekilde Ankara, Adana, İzmir de aynı şeyler yaşandı. Bir çok tutuklamalar gerçekleşti, tüm bunlar gerçekleşirken İstanbul için gözlemlediğim gerek Emniyet Müdürlüğü önünde gerekse de Adliye önünde çok az bir kitlenin gözaltına alınanlara destek olarak orada bulunması idi. Forumlara katılan bunca kişi bu desteğin verilmesi gerektiği bilincinde değil midir ? Birlikte mücadele edilen , aynı barikatlarda birlikte direndiğimiz bu kişilere destek vermeyeceksek, onlara sahiplenmeyeceksek ,bu yapılan saldırının aslında hepimize olduğunu görmeyeceksek sıra bize geldiğinde yanımızda kim olacak ?
YanıtlaSil