9 Ekim 2013 Çarşamba

26/08/2013 Maçka Parkı Forum Notları



 
 FORUM NOTLARI
 Duyurular:
 # Cumartesi Şişli Merkez Mahallesi Forumu ile birlikte bir basın açıklaması yapıldı. Bizim forumdan da katılım oldu.
 - Arkadaşımız adımıza konuşma yaptı. (Spor yapacak alanların azlığı; Muhtarlıkların demokrasinin en küçük birimi olarak çalışması gerektiği ve aktif olmaları ihtiyacı gibi)
 - İl meclisi üyesi biri talepleri ileteceğini, ama büyükşehir belediyesinn rant odaklı çalıştığını ve önerilerin dikkate alınmadığını belirtti.
 - Arkadaşlıklar kuruldu, iletişim bilgileri alınıp verildi
 - Tatavla ve Şişli Merkez forumu periodik olarak ortak bir forum yapma talebindeler.
 - Kış için bu forumlar da neler yapabileceklerni tartışıyorlarmış.
 - Koordinasyon toplantısı kararı: resmi olmayan facebook fanpage sayfasını beğenmekten kaldırıp şikayet etmek üzerine bir çağrı yapıyoruz. Ayrıca beğenen arkadaşlara da mesaj atabiliriz.
 - 29 Ağustos dernekleşme tartışması ve 5 Eylül oylaması duyurusu yapılacak
 - Forum günlerinin 2 ya da 3 gün olması ve saatin erkene alınıp alınmaması ve koordinasyon toplantısının 1 güne inmesi için haberleşme olacak
 - Tematik forum konuğu için oylama son günü duyuralım 02/09/2013 pazartesine kadar oylama yapılsın
 - Evvelki hafta yapılan bisiklet eylemi yağıldı. Çok sayıda (bini geçkin iki bine yakın) bisikletli vardı. Dün de yapıldı ama daha az katılımlıydı.
 - Artvin'deki Ekoloji kampına selamımız gitti.
 
 Gündem:
 # Suriye'deki kimyasal silah kullanımı ve ölen çocukları gündeme taşıyalım.
 - BM görevlisi giderken ateş açılmış
 - Bizim yapabileceğimiz birşey yok, bunun bilinciyle konuşalım.
 - Oradaki savaş hali bizim müdahale edebileceğimiz bir durumda değil, dinamikler çok değişken.
 - Kimyasal saldırıyı kimin yaptığı bilinmiyor, Esad'a yükleniliyor. Ama bağımsız bilgi kaynağımız pek yok. Esad'ın yapması mantıken saçma. Zamanında Hafız Esad için söyleniyordu ama kesin bilgiye sahip değiliz. Bilgi kirliliği var. ++
 - Suriye ile savaş istemiyoruz insani destek yapılsın denilebilir bu yönde çalışabiliriz.
 - Normal silah ile sivillerin öldürülmesini onaylıyor muyuz ki kimyasal silaha bu kadar tepki gösteriyoruz. Kimyasal silah Amerika ve Türkiye'nin başı çektiği bir söylem. Aydın Engin'in bu yönde bir yazısı vardı T24'te.
 - Kimyasal silah farklı olarak hedef dışındaki bölgesel tehlike arz eden, suya karışma tehlikesi ile taşınabilme riski var.
 - Savaş çığırtkanlığı çok ciddi yapılıyor. Saraçhane'de Suriye ve Mısır gündemli bir süredir yapılan eylemler var, belediyenin desteklediği bir oluşum var Gezi'ye benzer. Bu bizim için çok önemli bir gündem.
 - Hükümetin milleti birleştiri sürükleyebileceği tek konu gibi gözüküyor. Savaşa doğru gidiliyor. Bir seferlik bir müdahale de olmayacak ve çok uzun yıllar sürebilecek bir durum.
 - Çeşitli yerlerde ve sınırda patlayıcılar kimyasallar bulunuyor. El Kaide sıkışıp bir eylem yapabilir.
 - Daha önce 1 Eylül için önerlen bir konu vardı. Özellikle bu kurmay takımının kaldığı otelin (Rixos, Haber türk binasının yanındaki bina) çevresinde bir eylem yapılabilir. ++++
 - BM görevlisini çağıran Esad olduğundan belli ki bir şüphesi var başka kaynaklardan. İran Çin sert açıklamalarda bulundu.
 - Amerika yumuşak islamın üstünü çizmek üzere. çok sert açıklamalar oldu. Buna baş kaldırı şeklinde
 - Genişletilmiş G20 toplantısı var eylülde, bu sırada bir müdahale olması zor.
 - Şu andaki durumda Türk hükümetinin büyük sorumluluğu var.
 - 400 ton silah geçirilmiş bugün!!!
 - Orijinal eylemler geliştirip savaş karşıtı bir duruşla bu konuya eğilmeliyiz.
 - Şu anda Türkiye İran, BM, Suriye ile karşı karşıya ve Amerika ile de arası iyi. Cengaver olarak tek başına müdahale olması zor.
 - Küçük bir oranda da olsa şunu göz ardı etmemek lazım ki ona karşı demokratik mücadele götüren çok küçük bir grup var. Sınır sadece insani yardım için açılsın bize bile olsa silah istemiyoruz diyorlardı. Belki en önemli grup ama maalesef şu anda iç savaş atmosferinde etkili değiller. ++
 - Maçka Forumu olarak Saraçhane'de Mısır darbesini ve Suriye konusunu konuşmaya gidiyoruz gibi bir eylem yapılabilir. -- ++
 - Önder Babat isimli biri Mis sokak Beyoğlu'nda nokta atışı ile öldürüldü. Böyle riskleri de kenara koyup düşünmek lazım.
 - Etkileyici bir klip hazırlayabiliriz. Konuların birkaç ayağını teşhir eden 2-3 dakikalık vurucu ve bilgilendiren medyatik bir sunum hazırlayabiliriz. (Zeitgeist bu konuda örnek) Birşeylere cevap vermek zorunda değiliz, yeter ki vurucu sorular soralım.
 - Dev afişler yaparak Şam'ı gösteren ok şeklinde görseller yapabiliriz. Görünürlük olarak gündemde tutmaya faydası olabilir.
 - Kitlesel eylem yapmak lazım. Vietnam döneminde savaş karşıtı eylemler ile gelişen durumun tekrarı olabilir. Savaş karşıtı kitlesel eylem ile birlikte yaratıcı eylemler olmalı. Bu iş sosyal medyada değil sokakta çözülecek sanki.
 
- Türkiye'de emniyet / mit / dış işleri tarafından finanse edilen gruplar var. Bunu kullanıp 2 ay kalan İspanyol bir grup bile olmuş. Bu şekilde burada kalan 80-100 bin paralı askerler var.
 - Eylül ayı için bir eylem takvimi çıkarıp diğer forumlar ile paylaşabiliriz. Bunu internet üzerinden yapmak doğru değil. Daha akıllıca eylem yapılabilir. Taksim'de ve civarında çok sayıda konuçlanmış polis var. Oralar dışında farklı alanlarda hareket edilebilir. Hatta haftada bir günü eyleme ayırabiliriz.
 - Bunun için bir kafa yoralım. Olabildiğince çok yasal miting yapmak lazım. Bir yazı dökelim bu konuda. Savaşa karşı mücadele ile kentsel dönüşüm başlıkları dahil pek çok konu var. Bunlara dair düşünüp bir günü buna ayıralım. +++ KARAR: Yarın bu konuda "EYLEMLİLİK" konuşalım. Olası eylem başlıklarını, eylem tiplerini ve nasıl yapılacağını tartışalım.
 - Yakın forumlarla birlikte Cevahir önünde yapılabilir. ++
 - Eylem nasıl yapılır tecrübeli insanlardan bunu öğrenmek lazım. Yasal imkanlar da nedir bunu tartışalım. Bunun da usul tartışalım. Hukukçu arkadaşlardan destek alalım. ++
 -1907 Kopenhag kongresinde 1. Dünya savaşı sinyalleri verilmişti. 7 sene bir hareket yapmak için mümkün olmadı. Şimdi uzun süredir İran'a yönelik ABD merkezli bir savaş sinyali var. Arap halkının başlattığı bir süreç var. Bizim içinden geçtiğimiz süreç de bunun bir parçası aslında. Türkiye'deki direniş başka ayaklanmaların çizgisini takip ediyor. Benzer hadiselerde olduğu gibi aydınlar ve aydın gençlerin öncülüğünde başladı; orada kalması için sebep yok. Uzun soluklu süreçler bunlar. Özgürlüklerin tartışılmasından çok hükümet ve temsil ettiği cepheye ağır bir darbe indirmiş ve korkuya sürüklemiş durumda. Bu tür dinamikler iç savaş dinamiklerini harekete geçirir. Türkiye de buna uygun. Hükümetin her türlü irrasyonel adımı atmasına hazırlıklı olmak lazım. Seçimler sonucu hükümetin gideceğini zannetmiyorum. İstifa kültürünün oluşmadığı bir toplum. Tutuklamalar, doğrudan silah kullanımı gibi sansasyonel hareketler olabilir. Öte yandan ayaklanmanın kendi dinamiği var. Bu kadar büyük bir olayın içinde kendimizi bulmuşken savaş olasılığı akla aykırı değil. Bunun daha büyük ve İran'ı kapsayan bir çerçeve olasılığı var.
 - Suriye'deki durum bir iç savaş. Bunlara müdahele yöntemi yok. Türkiye'deki olası iç savaş potansiyelini bir dış savaş propagandası üzerine giden bir çalışma yapılabilir.
 - Sokaklara çıkan insanları birleştirici ve sokaklara çıkarıcı nasıl bir hareket olabilir bu konuda konuşalım. Odak olmaktan çok muatapları önümüze alıp hareket edelim.
 - 15 eylül Yoğurtçu ve Göztepe organizasyonu konser etkinliğini yarın gündeme alalım.
 
 # Bizlerin buraya gelen göçler ile birlikte kimliğimiz değişiyor. Onlarla entegre olmamız gerekiyor.
 - Hazır burada çok sayıda Arap varken Arapça broşürler bastırıp onlara da dağıtabiliriz. Savaşa karşı olduğumuzu belirten kimyasal silahları da belirten birşeyler yapılabilir. ++
 - Bu olaylar sonucu daha da göç olacak, gelecekler ile kader birliği yapmamız lazım. Olayların patlaması ihtimali çok yüksek.
 - Belediye başta olmak üzere ucuz iş gücü olarak çok sayıda kaçak işçi çalıştırılıyor. Bu belgelenmiş durumda. Hatta artık yürüyemeyen bir transatlantik gemiyi koğuş haline getirerek insanların burada barındırılıp çalıştırılması söz konusu. Sosyal güvenlikleri yok. Bu giderek de artacak.
 - Mısır'da Türkiye'ye çok büyük sempati vardı. Saat 21:00'de sokaklar boşalıyordu Türk dizisi saatinde. Büyük bir RTE sempatisi vardı.
 - Suudi Arabistan'da ise sempati yok.
 - Sokağımızda bir sene önce yerleşen ailesinden kayıplar da olan Halep'li bir aile var. Kendilerini çağırıp tematik bir Suriye günü yapabiliriz. +++ KARAR: TEKLİF GÖTÜRÜLMESİ
 
 # Gezi Parkı şu anda çok pis; yapılanların geçici olarak yapıldığı belli. Bu konuya eğilsek. Gezinin tamamlanması üzerine gidelim.
 - Araplardan aşağılayıcı ırkçı söylemle bahsetmeyelim.
 - Kendi ülkemizde kendi vatandaşımızı taciz edecek turist seviyesizliğine tahammül edemiyoruz.
 - Buradaki arap vatandaşların çoğu turist, Mısır'a gidemedikleri için buraya geliyorlar. Hayata bakış açıları farklı. Birbirimizden çok şey öğrenebiliriz.
 - Buraya gelen Körfez turisti daha çok. Son dönemlerde Sunni ve Şii olarak ayrılmış bir toplum. Buraya gelenlerin çoğu zengin Sunni gruplar. Onlara verilecek bir broşür bildiri bilgilendirme faydalı olmayacaktır. Hepsinin çok sayıda hizmetçisi olduğu için eyleme bile onları gönderirler deniliyordu. Sokak kültürleri de yok hava şartlarından dolayı.
 - Taksim etrafına özellikle yerleştirilen gruplar var. Atmosfer hükümetin istediği yönde.
 - Toplu toplumsal değişim söz konusu.
 - Toplu yer değiştirme ve göç aslında emperyalizm bve rant sonucu yıllardır yaşanan çok eski bir oldu. Büyük ölçekte yapılacak çok şey yok. Bizim yapabileceğimiz yerel olarak mahallemizi sahip çıkmak.
 
 # Yassıada konusunda, beşiktaş iskelesi konusunda yol alamadık.
Bu konulara yoğunlaşalım. Kentsel dönüşüm konuşalım.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder