9 Ekim 2013 Çarşamba

13.08.2013 7. AYVALIK YUNUS EMRE PARKI FORUMU NOTLARI

Faizlobisimeloş Te 'denKurallar hatırlatılarak bu akşamki forumumuz başladı...bu hafta genelde herzaman olduğu gibi herşey konuşulabilir desek de özelde geçtiğimiz hafta bayram tatilindeki yoğunluktan dolayıbiz yaşayanları oldukça olumsuz etkileyen turizm konumuz...1-park forumlarının yaş ortalamasının yüksek olması ilk gündem konumuz...gençlik niçin az katılıyor forumlara...acaba bizler kendimizi sorgulamalımıyız bu manada...acaba çocuklarımızla iyi arkadaş olabildik mi...bu konuda kendimizi sorguluyor muyuz...y kuşağıyla aramızdaki fark özellikle işin içine teknoloji de girdiği içinaçıldı mı...bunu gezi bağlamında sorguladığımızda herkesin deneyimlediği şu...birinci gün aman oğlum kızım gitme ikinci gün git ama geride dur...üçüncü gün al limonun suyunbunları da arkadaşlarınla paylaş...dördüncü gün ben de seninle geliyorum...bizler 80 olaylarını yaşayan kuşak olarak biraz tedirgindik...burada da 80 olaylarındaaktif rol alan birinin yazısı aklıma geldi...taksim e çıktığımda başlangıçta gözüm hep çatılarda diyordu...nereden bir silah atılacak hangisiyle kim vurduya gideceğizdiee...iki gün böyle korkarak eylemlere katıldım ama sonrasında korku duvarını aştım ve beni artık kimse içeriye sokamaz...y kuşağı bu kuşağın çocukları aynı zamanda...ancak sorunları bizlerin onların yaşlarındayken karşı karşıya olduğumuz sorunlardan çok daha fazla...kimi zaman ne yapacaklarını da bilmez durumdalar...gençliğe böyledurumlarda yardımcı olmamız gerekiyor...burada bu kuşağın evet problemleri bizim kuşaktan çok daha fazla en azından çevre problemleri bizim zamanımızdan çok daha fazla...küreselleşmenin hem avantajını hem de çok ciddi anlamda dezavantajını yaşıyorlar...ancak onların bizim kuşaktan en büyük farkı bizim kuşağın farklılaşması bireyselrekabet ve öne çıkmayla olurken dolayısıyla bu zamanla yalnızlaşmayı getirirken onlar herşeyi birlikte yapmaktan hoşlanıyorlar dolayısıyla problemleri de hep birlikteçözüyorlar bunu yaparken de bizim kuşaktan çok daha etkin ve yetkin bir şekilde mizahla yapıyorlar...son cümleler yazarın notlarıdır...2-turizme gelince...bu sadece ayv ın sorunu değil...bütün tatil beldelerinin özellikle şeker bayramında yaşadığı bir problem...bu dönemde kentlerden tatil beldelerinebüyük bir akın oluyor...bizler bu süreçte onların hayatlarını kolaylaştırmak için ne yapabiliriz diye düşünmeliyiz...3-turizm olgusunu kapitalist ideolojiler bağlamında ele aldığımızda bu sektörün rantı ve karı ençok hedef aln bir sektör olduğunu görüyoruz...turizmin ülkemizde kitlesel olarakyapılmaya başlandığı 60 ların başlarında ne yazık ki lötü politikalar sonucunda kıyılarımızı betonlaşmaya açtık ve hatta boğduk...turizm deyince hep de bu büyük ölçekliyatırımlar ve kitlesel turizm geliyor akla...bu bağlamda düşünüldüğü takdirde de merkezi ya da yerel yönetimlerin işidir denilebilir ancak işe böyle bakmamalıyız...o zaman bu sektörü de kapitalistlerin eline bırakmış oluyoruz...başlangıç olarak turist değil gezgin demekle başlıyabiliriz...doğayı koruyan daha küçük yaşam alanlarındagerçekleştirilebilen alternatif turizme yönelmek gerekir...bir örnek vermek istiyorum...kostarika turizm bütçesinin üçte biri kuş gözleminden sağlanmakta...abd denkuş meraklılarının kuş gözlemi yapmasından elde ediliyor bu gelir...biz de kültür yayla ekoturizmi savunmalıyız...ayv bağlamında gezgine ayv a sadece deniz için değilki aslında ayv side antalya didim kuşadası hatta altınoluk ören le bile kıyaslandığında tam anlamıyla deniz ihtiyacına cevap verebilen bir belde değildir kültür yaylave ekoturizmin yapılabileceği de bir takım altyapı ve oluşumlarla bu turizmi desteklemeliyiz...4-etrafımızda güzel örnekler de var bozcaada mesela denizin yanında şarap ve bağları da değerlendirerek agro turizme yönelmiştir...ayv da de böylr şeyler düşünülme-lidir...5-kapitalizmin tek derdi düşük maliyet yüksek karlardır...turizm de bu manada düşük maliyet yüksek karlılıkla kapitalizmin en sevdiği sektördür...6-5 yıldır ayv da yaşıyorum...ayv da kamp turizmine daha fazla önem verilebileceğini düşünüyorum...örneğin karaada da bir rüzgar gülüyle enerji eldeedilerek o ada bir kamp alanı haline getirilebilir...7-gezginim hobim de fotoraf ank dan geldim...kozak ı da ank dan duyarak gelmiştim...arabam yok ve o bölgeye şöyle bir tesadüf yaşamasaydım belki şu anakadar gezemiyecektim...pazarda tereyağ satan bir teyzeyle ahbaplık sonucunda onun aracıyla oralara gidebildim...tabiii konukseverliği de beni çok memnun etti...böyle yerlerin tanıtımı olabilmeli ve ulaşımı da aracı olan için de olmayan için de kolay olabilmeli...ek olarak başka bir saptamam daha var ayv lı burayadışarıdan gelmiş olana da hatta turiste bile biraz kendilerini yabancılaştırarak yaklaşıyor...bunu özellikle burada yaşamak üzere göçenler daha fazla hissediyor...ayv önce hangi turizmi yapacağına karar vermesi ve topyekün kendini bu şekilde yetiştirmesi gerekiyor...8-millet ağrı dağına tırmanmak için kilometrelerce yol gidip bir sürü de para harcıyor dedi biri niçin buralarda da böyle şeyler yapılmasın...9-ağrı dağına çıkmanın bütçesi 1000 tl dir aslında dedi işi bilen bir arkadaşımız...aslında şahsım adına ben devletten maaş alan biri olarak ayv a turist gelmesin bile isteyebilirim...çünki zaten kısa olan sezonunda o kadar çok kapasite üstünde insan geliyor ki yaşayanlar olarak biz bundan son derece kötü etkileniyoruz...ekşi sözlüğe girdiğinizdeayv iiçin sonbahar kış ve ilkbahar aylarında yazılanlarla yazın yazılanlar arasındaki inanılmaz farkları görebilirsiniz...bu kısa süre içinde yaşanılan trafik sorunu su sorunu ve çevre kirliliğihem misafirlerimizi hem de yaşayanları son derece olumsuz etkilemekte...10-ayv a hiç turist gelmesin demek oldukça radikal bir yaklaşım olur...buraların alt yapısının kaldıracağı sayıda insanın kısacık bir zaman diliminde değil dedaha uzun bir süreye yaymak gelen misafirlerin de buradan daha hoşnut olarak ayrılmalarını sağlamak için de esnafın eğitmek temel alt yapı problemlerini çözmekgerekiyor...11-ayv da özellikle kışın esas olarak da gençlerde ciddi bir işsizlik problemi var...bu sezonda turizmle birlikte bir nebze gideriliyor...dolayısıyla turizm olmasın demekmümkün olamaz...aslında küçük ve siyasi olarak da nispeten homojen bir yapısı olması itibariyle halkın ve veya sivil toplum örgütlerinin yönetimde söz sahibi olmalarının çok daha kolay olması beklenebilir...vaktiyle güzel bir şey de başlatılmıştı...kent konseylerinde muhtarlar ve sivil toplum örgütleri temsilcileri bir fiil bulunuphem sorunları dile getiriyor hem de bunlara projeler üretiyordu...ancak bu üretilen projeler yerel yönetim tarafından o kadar çok kaale alınmadı ki o kadar çok geri döndü kibu konuda birşeyler yapmak isteyen insanların da şevki kırıldı...bütün bu sorunları konuşmaya aday çözümleri için de proje üretenleri dinlemeye aday bir yönetim olmalı...bu aday adayları gelsinler kendilerini anlatsınlar projelerini söylesinler...12-ayv da bir de 2.konutları için gelen bir gurup insan var...6 ay gelen emekliler var...bunlar hangi kategoridir...bu insanlar turist midir yoksa yerel halk mıdır...hangi kategoriye sokmak gerekir...13-ayv da genel olarak bir altyapı sorunu var...su elektrik trafik kaldırım...yazın gelirimiz çok güzel...yazla kışı kıyasladığımızda kışın yok sayılır...yaz kış oturanlaresnaf biraz daha birbirimize saygılı olmalıyız destek olmalıyız...eksklikler ve sorunların çözümüyle ilgili daha aktif olmalıyız...belediyeye çeşit dilekçeler verebiliriz...14-son bir aydır fb mecralarında konuşulan bir konu var...ayv lı kimdir ayv lı kime denir diye...bununla ilgili bir örnek anlatmalıyım...köyceğizi hepimiz biliriz...betonlaşmanın minumumda olduğu ormanı bol bir yerdir...zamanın bir diliminde ing ler türkiye nin başka bir takım yerlerinde olduğu gibi burayı da severler vearazi ev vs alıp buraya göçüp yerleşirler...zaman içinde köyceğiz gölüne etraftaki yerleşimlerin lağımının aktığını görürler...bunu yerel yönrtimlerle çözemiyeceklerinianlayınca ab fonlarını yararlanmak adına bir proje geliştirip buraya bir arıtma yaptırmışlar...şimdi bu bölgede türkler kaçak yapı yaparlar ing ler dilekçelerleşikayet edip bu kaçak yapılaşmayı engellemeye çalışırlar...bu örnekten yola çıkarak bu bölgenin gerçek sahipleri yüzyıllardır orada yaşayan türkler midir yoksasonradan göçme ing ler midir dersiniz...şaanee bir soru ve örnek...ne yazık gerek türk olmayan yabancılar gerekse sonradan göçme türkler ve buraların yüzyıldır sahibiolan buralaların sahipleri arasında da bu sorun ve benzerleri çokça yaşanmakta...15-kent meclisinin yanında süreç içerisinde mahalle meclisleri de kurulmuştur ayv da...bu meclisler kendi içlerinde çalışmışlar kendi kendilerine yapabilecekleri kadarınıyapmışlardır...ne zaman ki yerel yönetimin devreye girmesi gereken bir konu olmuş yerel yönetimin konuya ilgisizliği yüzünden yapılanlar eksik kalmıştır...dolayısıyla şevkle başlanılan çalışmalar sekteye uğramış başlangıçtaki ateş de sönmüştür...16-bu mahalllerden biri olan fethibey mahallesinden bir arkadaş ise bu çalışmaların yavaş yavaş da olsa kendi mahallelerinde işlediğini ve biryerlere varıldığınısöyledi...sevinçli ve umutlu bir gelişmedir tabiii...17-ayv sorunlarını genelden özele indirgediğimizde sorunları dinleyen ve bunları sıraya sokup kalıcı çözümler getiren bir yönetimle ayv ın sorunlarını çözmek o kadar dazor olmasa gerek...18-hemen hemen her hafta konuşulan daha uygun bir mekan konuşması bir sefer daha yapıldı...bu biraz ilk defa katılan arkadaşlar tarafından gündeme getirilmekte...cevaben şu anda forumları yaptığımız yer öncelikle bir park...park olması gezi ruhunu yansıtması aynı zamanda bir direniş ifade etmesi bakımından çok önemli...ek olarakseçmenin en önemli bölümü bu parkın bulunduğu yer olan ali çetinkaya mahallesinde...işlek bir yer ayak sayısı çok...forum olduğunu bilmeden bile geçenlerden oturuveren olabiliyor...bu hafta 30-35 başlayıp 40-45 e ulaştık...ayrıca 8.sini aynı yerde yapmaktayız...artık insanlar her salı burada yapıldığını biliyorlar...ancak eski şehirde yani merkezdeyaşayan insanların da katılımını sağlamak adına herzamanki günün harici bir günde buralarda da bir toplaşma yapılabilir elbette...buna karşılık gürültülü bir yerve yasal zorunluluk sebebiyle bir ses düzenimiz olamıyor...kendi seslerimizin yettiği kadarıyla birbirimizi duymaya ve dinlemeye çalışıyoruz...yazarın notu:geçen haftaki forum notları not alan arkadaşın olmaması bir evvelki haftanınki ise yazarın tembelliği yüzünden bu şekile getirilememiştir...                              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder