Faizlobisimeloş Te 'denKurallar
hatırlatılarak bu akşamki forumumuz başladı...bu hafta genelde herzaman olduğu
gibi herşey konuşulabilir desek de özelde geçtiğimiz hafta bayram tatilindeki
yoğunluktan dolayıbiz yaşayanları oldukça olumsuz etkileyen turizm
konumuz...1-park forumlarının yaş ortalamasının yüksek olması ilk gündem
konumuz...gençlik niçin az katılıyor forumlara...acaba bizler kendimizi
sorgulamalımıyız bu manada...acaba çocuklarımızla iyi arkadaş olabildik mi...bu
konuda kendimizi sorguluyor muyuz...y kuşağıyla aramızdaki fark özellikle işin
içine teknoloji de girdiği içinaçıldı mı...bunu gezi bağlamında
sorguladığımızda herkesin deneyimlediği şu...birinci gün aman oğlum kızım gitme
ikinci gün git ama geride dur...üçüncü gün al limonun suyunbunları da
arkadaşlarınla paylaş...dördüncü gün ben de seninle geliyorum...bizler 80
olaylarını yaşayan kuşak olarak biraz tedirgindik...burada da 80
olaylarındaaktif rol alan birinin yazısı aklıma geldi...taksim e çıktığımda
başlangıçta gözüm hep çatılarda diyordu...nereden bir silah atılacak hangisiyle
kim vurduya gideceğizdiee...iki gün böyle korkarak eylemlere katıldım ama
sonrasında korku duvarını aştım ve beni artık kimse içeriye sokamaz...y kuşağı
bu kuşağın çocukları aynı zamanda...ancak sorunları bizlerin onların
yaşlarındayken karşı karşıya olduğumuz sorunlardan çok daha fazla...kimi zaman
ne yapacaklarını da bilmez durumdalar...gençliğe böyledurumlarda yardımcı
olmamız gerekiyor...burada bu kuşağın evet problemleri bizim kuşaktan çok daha
fazla en azından çevre problemleri bizim zamanımızdan çok daha
fazla...küreselleşmenin hem avantajını hem de çok ciddi anlamda dezavantajını
yaşıyorlar...ancak onların bizim kuşaktan en büyük farkı bizim kuşağın farklılaşması
bireyselrekabet ve öne çıkmayla olurken dolayısıyla bu zamanla yalnızlaşmayı
getirirken onlar herşeyi birlikte yapmaktan hoşlanıyorlar dolayısıyla
problemleri de hep birlikteçözüyorlar bunu yaparken de bizim kuşaktan çok daha
etkin ve yetkin bir şekilde mizahla yapıyorlar...son cümleler yazarın
notlarıdır...2-turizme gelince...bu sadece ayv ın sorunu değil...bütün tatil
beldelerinin özellikle şeker bayramında yaşadığı bir problem...bu dönemde
kentlerden tatil beldelerinebüyük bir akın oluyor...bizler bu süreçte onların
hayatlarını kolaylaştırmak için ne yapabiliriz diye düşünmeliyiz...3-turizm
olgusunu kapitalist ideolojiler bağlamında ele aldığımızda bu sektörün rantı ve
karı ençok hedef aln bir sektör olduğunu görüyoruz...turizmin ülkemizde kitlesel
olarakyapılmaya başlandığı 60 ların başlarında ne yazık ki lötü politikalar
sonucunda kıyılarımızı betonlaşmaya açtık ve hatta boğduk...turizm deyince hep
de bu büyük ölçekliyatırımlar ve kitlesel turizm geliyor akla...bu bağlamda
düşünüldüğü takdirde de merkezi ya da yerel yönetimlerin işidir denilebilir
ancak işe böyle bakmamalıyız...o zaman bu sektörü de kapitalistlerin eline
bırakmış oluyoruz...başlangıç olarak turist değil gezgin demekle
başlıyabiliriz...doğayı koruyan daha küçük yaşam alanlarındagerçekleştirilebilen
alternatif turizme yönelmek gerekir...bir örnek vermek istiyorum...kostarika
turizm bütçesinin üçte biri kuş gözleminden sağlanmakta...abd denkuş
meraklılarının kuş gözlemi yapmasından elde ediliyor bu gelir...biz de kültür
yayla ekoturizmi savunmalıyız...ayv bağlamında gezgine ayv a sadece deniz için
değilki aslında ayv side antalya didim kuşadası hatta altınoluk ören le bile
kıyaslandığında tam anlamıyla deniz ihtiyacına cevap verebilen bir belde
değildir kültür yaylave ekoturizmin yapılabileceği de bir takım altyapı ve
oluşumlarla bu turizmi desteklemeliyiz...4-etrafımızda güzel örnekler de var
bozcaada mesela denizin yanında şarap ve bağları da değerlendirerek agro
turizme yönelmiştir...ayv da de böylr şeyler düşünülme-lidir...5-kapitalizmin
tek derdi düşük maliyet yüksek karlardır...turizm de bu manada düşük maliyet
yüksek karlılıkla kapitalizmin en sevdiği sektördür...6-5 yıldır ayv da
yaşıyorum...ayv da kamp turizmine daha fazla önem verilebileceğini
düşünüyorum...örneğin karaada da bir rüzgar gülüyle enerji eldeedilerek o ada
bir kamp alanı haline getirilebilir...7-gezginim hobim de fotoraf ank dan
geldim...kozak ı da ank dan duyarak gelmiştim...arabam yok ve o bölgeye şöyle
bir tesadüf yaşamasaydım belki şu anakadar gezemiyecektim...pazarda tereyağ
satan bir teyzeyle ahbaplık sonucunda onun aracıyla oralara gidebildim...tabiii
konukseverliği de beni çok memnun etti...böyle yerlerin tanıtımı olabilmeli ve
ulaşımı da aracı olan için de olmayan için de kolay olabilmeli...ek olarak başka
bir saptamam daha var ayv lı burayadışarıdan gelmiş olana da hatta turiste bile
biraz kendilerini yabancılaştırarak yaklaşıyor...bunu özellikle burada yaşamak
üzere göçenler daha fazla hissediyor...ayv önce hangi turizmi yapacağına karar
vermesi ve topyekün kendini bu şekilde yetiştirmesi gerekiyor...8-millet ağrı
dağına tırmanmak için kilometrelerce yol gidip bir sürü de para harcıyor dedi
biri niçin buralarda da böyle şeyler yapılmasın...9-ağrı dağına çıkmanın
bütçesi 1000 tl dir aslında dedi işi bilen bir arkadaşımız...aslında şahsım
adına ben devletten maaş alan biri olarak ayv a turist gelmesin bile
isteyebilirim...çünki zaten kısa olan sezonunda o kadar çok kapasite üstünde
insan geliyor ki yaşayanlar olarak biz bundan son derece kötü etkileniyoruz...ekşi
sözlüğe girdiğinizdeayv iiçin sonbahar kış ve ilkbahar aylarında yazılanlarla
yazın yazılanlar arasındaki inanılmaz farkları görebilirsiniz...bu kısa süre
içinde yaşanılan trafik sorunu su sorunu ve çevre kirliliğihem misafirlerimizi
hem de yaşayanları son derece olumsuz etkilemekte...10-ayv a hiç turist
gelmesin demek oldukça radikal bir yaklaşım olur...buraların alt yapısının
kaldıracağı sayıda insanın kısacık bir zaman diliminde değil dedaha uzun bir
süreye yaymak gelen misafirlerin de buradan daha hoşnut olarak ayrılmalarını
sağlamak için de esnafın eğitmek temel alt yapı problemlerini
çözmekgerekiyor...11-ayv da özellikle kışın esas olarak da gençlerde ciddi bir
işsizlik problemi var...bu sezonda turizmle birlikte bir nebze
gideriliyor...dolayısıyla turizm olmasın demekmümkün olamaz...aslında küçük ve
siyasi olarak da nispeten homojen bir yapısı olması itibariyle halkın ve veya
sivil toplum örgütlerinin yönetimde söz sahibi olmalarının çok daha kolay
olması beklenebilir...vaktiyle güzel bir şey de başlatılmıştı...kent
konseylerinde muhtarlar ve sivil toplum örgütleri temsilcileri bir fiil
bulunuphem sorunları dile getiriyor hem de bunlara projeler üretiyordu...ancak
bu üretilen projeler yerel yönetim tarafından o kadar çok kaale alınmadı ki o
kadar çok geri döndü kibu konuda birşeyler yapmak isteyen insanların da şevki
kırıldı...bütün bu sorunları konuşmaya aday çözümleri için de proje üretenleri
dinlemeye aday bir yönetim olmalı...bu aday adayları gelsinler kendilerini
anlatsınlar projelerini söylesinler...12-ayv da bir de 2.konutları için gelen
bir gurup insan var...6 ay gelen emekliler var...bunlar hangi kategoridir...bu
insanlar turist midir yoksa yerel halk mıdır...hangi kategoriye sokmak
gerekir...13-ayv da genel olarak bir altyapı sorunu var...su elektrik trafik
kaldırım...yazın gelirimiz çok güzel...yazla kışı kıyasladığımızda kışın yok
sayılır...yaz kış oturanlaresnaf biraz daha birbirimize saygılı olmalıyız
destek olmalıyız...eksklikler ve sorunların çözümüyle ilgili daha aktif
olmalıyız...belediyeye çeşit dilekçeler verebiliriz...14-son bir aydır fb
mecralarında konuşulan bir konu var...ayv lı kimdir ayv lı kime denir
diye...bununla ilgili bir örnek anlatmalıyım...köyceğizi hepimiz
biliriz...betonlaşmanın minumumda olduğu ormanı bol bir yerdir...zamanın bir
diliminde ing ler türkiye nin başka bir takım yerlerinde olduğu gibi burayı da
severler vearazi ev vs alıp buraya göçüp yerleşirler...zaman içinde köyceğiz
gölüne etraftaki yerleşimlerin lağımının aktığını görürler...bunu yerel
yönrtimlerle çözemiyeceklerinianlayınca ab fonlarını yararlanmak adına bir
proje geliştirip buraya bir arıtma yaptırmışlar...şimdi bu bölgede türkler
kaçak yapı yaparlar ing ler dilekçelerleşikayet edip bu kaçak yapılaşmayı
engellemeye çalışırlar...bu örnekten yola çıkarak bu bölgenin gerçek sahipleri
yüzyıllardır orada yaşayan türkler midir yoksasonradan göçme ing ler midir
dersiniz...şaanee bir soru ve örnek...ne yazık gerek türk olmayan yabancılar
gerekse sonradan göçme türkler ve buraların yüzyıldır sahibiolan buralaların
sahipleri arasında da bu sorun ve benzerleri çokça yaşanmakta...15-kent
meclisinin yanında süreç içerisinde mahalle meclisleri de kurulmuştur ayv
da...bu meclisler kendi içlerinde çalışmışlar kendi kendilerine yapabilecekleri
kadarınıyapmışlardır...ne zaman ki yerel yönetimin devreye girmesi gereken bir
konu olmuş yerel yönetimin konuya ilgisizliği yüzünden yapılanlar eksik
kalmıştır...dolayısıyla şevkle başlanılan çalışmalar sekteye uğramış
başlangıçtaki ateş de sönmüştür...16-bu mahalllerden biri olan fethibey
mahallesinden bir arkadaş ise bu çalışmaların yavaş yavaş da olsa kendi
mahallelerinde işlediğini ve biryerlere varıldığınısöyledi...sevinçli ve umutlu
bir gelişmedir tabiii...17-ayv sorunlarını genelden özele indirgediğimizde
sorunları dinleyen ve bunları sıraya sokup kalıcı çözümler getiren bir
yönetimle ayv ın sorunlarını çözmek o kadar dazor olmasa gerek...18-hemen hemen
her hafta konuşulan daha uygun bir mekan konuşması bir sefer daha yapıldı...bu
biraz ilk defa katılan arkadaşlar tarafından gündeme getirilmekte...cevaben şu
anda forumları yaptığımız yer öncelikle bir park...park olması gezi ruhunu
yansıtması aynı zamanda bir direniş ifade etmesi bakımından çok önemli...ek
olarakseçmenin en önemli bölümü bu parkın bulunduğu yer olan ali çetinkaya
mahallesinde...işlek bir yer ayak sayısı çok...forum olduğunu bilmeden bile
geçenlerden oturuveren olabiliyor...bu hafta 30-35 başlayıp 40-45 e
ulaştık...ayrıca 8.sini aynı yerde yapmaktayız...artık insanlar her salı burada
yapıldığını biliyorlar...ancak eski şehirde yani merkezdeyaşayan insanların da
katılımını sağlamak adına herzamanki günün harici bir günde buralarda da bir
toplaşma yapılabilir elbette...buna karşılık gürültülü bir yerve yasal
zorunluluk sebebiyle bir ses düzenimiz olamıyor...kendi seslerimizin yettiği
kadarıyla birbirimizi duymaya ve dinlemeye çalışıyoruz...yazarın notu:geçen
haftaki forum notları not alan arkadaşın olmaması bir evvelki haftanınki ise
yazarın tembelliği yüzünden bu şekile getirilememiştir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder