3 Ağustos 2013 Cumartesi

Rojava Basın Metni

  ROJAVA’DA SİVİL KÜRT HALKINA YÖNELİK İŞLENEN                                       İNSANLIK SUÇLARI KARŞISINDA
SESSİZ VE SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ.
Suriye iç savaşında Esad ve batılı devletlerce desteklenen muhalifler arasında taraf olmayan, kendi öz güçleriyle, Kürt kimlikleriyle var olmaya çalışan Rojava halkına yönelik baskı ve saldırıların sivil halka yönelik kaçırma ve katliam boyutlarına ulaştığı haberleri gelmektedir.
Yerel kaynaklardan gelen ve çeşitli uluslararası haber kaynaklarına yansıyan bilgilere göre, El Kaide bağlantılı çeteler Halep’in Sefire ilçesine bağlı Tıl Eran ve Tıl Hasil beldelerinde çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 50 silahsız sivil katledildi,  350 sivil de kaçırıldıYine Tıl Eran’dan kamyonetle kaçan 20 kişinin dokça ve havan toplarıyla taranıp katledildiği bildirildi. Yekitiya Star Koordinasyonu üyesi Ruken Ahmed, katledilenlerin çoğunun başlarının kesildiğini bildiriyor.
Suriye iç savaşında muhalifleri her anlamda destekleyerek 100 bini aşkın insanın ölmesine neden olan başta ABD ve Türkiye olmak üzere batılı devletler, yaşanan bu katliamlar karşısında da sessiz ve seyirci kalarak İnsan Hakları Hukuku ve savaş suçlarından ne anladıklarını göstermektedirler.
Rojava camilerinden “Kürtlerin malı ve namusu helaldir” anonsları yapılması bölgede neler yaşandığının ve yaşanabileceğinin en çarpıcı özetidir.  Suriye savaşında dengelerin değişerek Esad’ın kısa sürede gönderilemeyeceğini kabullenenler bölgeye dışarıdan yığdıkları ve her anlamda destekledikleri güçleri Kürt halkının üzerine salmakta, El kaide gibi düşman ilan ettikleri, gerici, dinci katliamcı çetelere göz yummakta, her anlamda destek sunmaktadırlar.
Rojava’da yaşayan, kendi kimliğine cesurca sahip çıkan Kürt halkına yönelik katliamlar karşısında iki yüzlü ve riyakar davranan toplumları kınıyor ve teşhir ediyoruz. Dünyanın başka toplumlarında yaşanan çatışmalarda, vicdan sızlatan olaylar karşısında kendi sömürgeci politikalarına uygun düştüğünde medyada gözyaşı dökme şovları yapanların,  Kürt halkına yönelik katliamlarda en ufak bir vicdan belirtisi göstermemeleri ibretlik bir durumdur.
Bu vicdansızlık zaten katliamcıları siyasi, askeri, ekonomik ve diplomatik anlamda destekleme ve koruma politikalarıyla bir suç ortaklığına dönüşmüş olduğundan anlaşılır bir durumdur. Ancak Kürt halkının siyasi temsilcileriyle görüşmeler ve pazarlıklar yaparak bu suçlarını gizleme ve örtbas etme çabaları biz insan hakları savunucularını utandırmaktadır.
Uluslararası tüm İnsan Hakları kuruluşlarına sesleniyoruz. Rojava’da yaşanan insanlık suçlarına karşı sessiz ve seyirci kalmayınız. Bütün özgür halklar gibi Kürt halkının da kendi kimliğiyle özgür yaşama hakkı dâhil, tüm haklarına sahip olabilmesi için sesimizi yükseltelim.
Birleşmiş Milletler Örgütü’ne çağrımızdır. Rojava’da yaşanan savaş suçlarına karşı derhal yetkilerinizi kullanarak soruşturma başlatmak tarihsel görevinizdir.
Rojava halkı yalnız değildir. Katliamlar karşısında sessiz ve seyirci kalmayacağız.                   İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

İSTANBUL ŞUBESİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder