9 Ağustos 2013 Cuma

Londra Forumu Notları (31 Temmuz)

FORUM 6: 31 July 2013, Dalston Eastern Curve Garden



Acilis:
Facilitator Penguenlerinin forumun isleyisine dair kisa ozeti, hatirlatma; forum nasil basladi; burda yasiyoruz ve burdan Turkiye’ye nasil yardim edebiliriz, surekli destek amacli yeni seyler uretmek icin burdayiz. Derneklesmeden, orgutlesmeden bunu basardik, beraber calismak icin calisma guruplari kurduk. Bir sosyal ag/networking kurmak istedik ki facebook vs yerine insanlari beraber calisabilmeleri icin yuz yuze, bir araya getirmek istedik. Bu 2-3 saat herkesin konustugu bir forumdan ziyade aksiyon odakli calisma guruplari olan bir olusum, bu calisma guruplari sabit degil ortaya atilan fikirlerden olusan guruplar.




Beraber calisirken forum kurallarina uyuyoryuz, bir birimize saygiliyiz, soz kesmiyoruz, zaman dar oludugu icin konusmalarimizi 2-3 dakikaya kisitliyoruz. Az ve oz konusuyoruz. Ozellikle yeni fikirlere odaklanmak istiyoruz. Format konusunda alinan feedbackler bunlar.




Facebook’ta London Gezi kisisel sayfasi kurduk, forumla ilgil bilgiyi orda paylasacagiz, paylasalim.




Forum tutanaklari tutuluyor, ve bloga yukleniliyor, burda bulabilirsiniz http://londongezi.wordpress.com/minutes/




Duyurular icin londongezi@gmail.com mailini kullaniyoruz, yeni gelenler ve duyuru yapmak isteyenler bu maili kullansin. Lutfen emailleri sonuna kadar okuyun.




Aldigimiz yorumlardan cikarak, konusmak istedigimiz cok konu var (kimlik, milyetcililk, Turkiye siyaseti vs), ama bunlari bu forum icinde cok konusursak calisma guruplarina zaman kalmiyor, ve ayrica bu kisitli zaman icinde bu konulari iyi bir sekilde konusmak mumkun olmuyor. Bu forumlarda degil ama bir kac hafta sora bir Pazar gunu gercek acik forum yapma onerisi var. Bu open forumun Agustos sonu Eylul basi olmasini oneriyoruz, hem tatillerden dolayi hem de kendimizi bilgilendirmek, hazirlikli olarak fikir uretmek icin. Boylece Carsambalari calisma guruplari odakli forum olarak devam edecek. Bunu havadurumuna sunacagiz.




Forum format siralamasi olarak, once yeni fikirler, sonra calisma gurubu, ondan sonra da tartisma yapalim diye oneri oldu.




Occupy hareketinin yaptigi gibi calisma guruplari kendi aralarinda onlara uygun bir zamanda bulusabilir sonrada bu beraber foumlarda konusma icin ayrilabilir diye oneri oldu. Yeni oldugumuz icin bir koordine etme butunlesme sorunu olabilir, ama zamanla o formata gidebiliriz diye konusuldu.




Skype’e Turkiye forum baglantisi: Turkiyedeki forumlarla Skype kullanarak canli yayin yapmadan rahatsiz olan insanlar var, guvensiz hissederi diyenler var. Genel olarak Skypela baglanti kurmanin iyi fikir oldugu dusunuluyor, insanlari guvende hissettirmeleri icin cozumler var, bir kisim kamera disinda olabilir, ya da sadece bir bolumu canli verip merhaba denilebilinir ve boylece guvenligi saglayabiliriz. Metin Yegin duyurusu var, 1 Eylulde butun halk meclislerini senkronize etmek cagirisi var, buna da katilim olabilir.




Londradaki gruptaki kisiler tarafindan gonderilmis post kartlar uzerine 2 tutsaktan gelen mektuplar okundu. Mektuplar scan edilip sayfaya koyulacak.







1)Calisma Grup Raporlari -

Film Grubu
1-2 haftaya bitirmeye planliyorlar.

Bilgilendirme Atolyesi
IT ve sosyal medya uzerine atolyeler yapildi simdiye kadar.

Mimarlik ve Kent Grubu
6 Agustos Sali gunu Arcola’da saat 6.30pm (http://www.arcolatheatre.com/) Ekumenopolis filmi (http://www.ekumenopolis.net/ ) gosterilecek ve sonrasi sehircilik ve mimarcilik uzerine tartisma yurutulecek.

Gezi AID Grubu
Cumartesi 27 Temmuz gunu tutsaklar icin oturma eylemi gerceklestirildi. Katilim dusuk olmasina ragmen dinamik oldu. Onumuzdeki gunlerde heyet meselesine odaklanacagiz. Taksim Dayanismasi Manor House’da 2 Agustos saat 7pm cadir kuracak, biz de standlarimizla orada olacagiz ve bu cadiri nasil etkili kullanabiliriz buna odaklanacagiz, en az bir ay kadar burda olacak.

Politik Grubu
Imza kampanyasina hala katilim dusuk (yaklasik 1004 imza var). Eylul-Ekimde parlamento ve Lordlar kamerasinda bilgilendirme yapilacak. Avrupanin her yerinde yuruyus fikrine anketimizde 37 kisi onayladi.

Bisiklet Grubu
Cumartesi bisiklet surmek/eylem icin katilim icin bisikletebinelim@gmail.com adresinden ulasabilirler. Cumartesi 3 Agustos saat 11am de Angel underground istasyonda bulusulacak, pankart vs olursa iyi. Max 1-2 saatlik bir bisiklet surme olucak.

Dis Iliskler Grubu
Bu grup farkli gruplarla (occupy vs) bulusma ve iliskilendirmeyi hedefliyor. 5 Agustos saat 7’de Campaign Against the Arms Trade grubuyla gorusulecek, Eylulde Londra’da gerceklesicek olan silah fuari konusulacak. Detay icin: http://www.stopthearmsfair.org.uk/events/international-solidarity-against-repression-and-the-arms-fair-2013-08-05/

Sokak Etkinlikleri Grubu:
Bugune kadar 1 kere bulusuldu ama verimli guzel oldu, katilmak isteyenler iletisim kursun.





Eylem feedback:

Eylem feedback, iyileri ve eksiklikleri konusup dersler cikarilmasini amacliyor. Genel olarak eylem guzel oldu ama eksikler oldugu konusuldu. Eksikler:



1)Ilk yardim cantasi yoktu.



2)Guvenlik, baskalari gruba kufurlu veya fiziki saldirida bulundumu bir seyler yapmali.



3)Farkli youtube videolar cikiyor paylasiyoruz ama official olarak hazirlanan tek bir video paylassak daha etkili olur. Bu video surada: http://www.youtube.com/watch?v=zwhxn_kxnmU&feature=youtu.be



4)Uzman deneyimli fotografcilar engellendi cunku herkes cep telefonu v sile birseyler yapmaya calisti. Halbuki uzmanlara birakilsa daha guzel goruntuler cikardi, oneri olarak uzman kisilere birakilmasi gerekiyor bu durumlarda.



5)Sosyal medya ve basin ayagi ihmal edildi. Bu cok onemli. Kitlelere nasil ulasilcak, basinin ilgisini nasil cekicegiz bunlara dikkat etmek lazim, her eylemde, sosyal medya basin gorevlileri olmali, bunun icin calisma yapilmali. Oneri olarak ozerllikler Geziye destek olan Halk, Hayat ve Ulusal tv lerle irtibata gecilebilir.



6)Daha efektif eylem gunu gorev dagilimi yapilmasi gerekiyor; fotografci, basinla ilgilenen, polisle konusan vs.



7)Pazar gunu eylem yapanlar tutsaklar icin de eylem yapsinlar.



8)Pazar 21 Haziran’da yapilan Londrada baska yapilan forumlarla ortak forumu yaptik, bunu da konusmaliyiz, basarilimiydi degilmiydi, ne ogrendik.



9) 3-4 prova yetersizdi, provalara ilk gelen sona kadar gelmesi gerekiyor, ayni ruhla cok daha iyileri olabilir.



CALISMA / EYLEM onerileri:
Forumda bazen sesler duyulmuyor – megafon kullanma onerisi var, ama bu mekanda (Dalston Curve Garden) boyle birsey mumkun degil, Arcola Theatre a gecildiginde zaten bu sorun cozulmus olacak.
Boykot grubu kurma/kampanyasi onerisi, mesela ornek olarak Turkiye Tv’lerinin Londra ayaklari var, ve bu kanallara reklam veren sirketler boykot edilebilir.
Bir cok baska grup kampanyalar yapmis, ‘re-inventing the wheel’ yapmaya gerek yok. Mesela Seeds for Change brosurleri var, toplanti yurutme, karar verme, toplanti organize, first aid vs. Bu gruplar ayrica atolyeler yapiyor, parasiz, sadece kalicak yer istiyorlar, iletisim kurup beraber bir atolye yapilabilir. http://www.seedsforchange.org.uk/
Muzik grubu kurulmasi calismasi var, Agustos sonu bir performansla fundraising planlaniliyor.
Kitap grubu kurma onerisi var, Taksim direnisin evrensellesmesi uzerine calismak icin.
Turkiye’deki forumlarda taleplerin ne oldugunu tartismak onemli.
Oneri – kelimelerimize dikkat edelim, Turkiye’de sadece Turkler yok Turkiyeli diyelim.
Antakya’da olenler icin kent merkezlerinde billboardlar kiralandi farkli dillerde oldurulenleri yaziyor. Londrada yapilabilir onerisi var yanliz bu pahali olabilir ve tek billboard Londradakiler icin anlamli olmaz, aksiyon odakli, mesela imza kampanyasi olabilir.
Tutsaklar icin sokak tiyatrosai grubu calisma yapacak, bununla ilgilenen oyuncu, muzisyen tiyatro performans grubuyle iletisim kursun.
12 eylul darbesini anlatmak icin bir sey yapabiliriz, mesela Trafalgarda gosteri, tiyatrocu arkadaslarla birseyler yapalim.

Genel Forum:
Surekli ayni kisilere soz veriliyor, isimleri yazin oyle soz verin, bazilari tekrar ediyor, 3-4 kere ayni kisi konusuyor. Soz veriliyor – el kaldirip da soz verilmeyen var mi sorusuna cevap alinamadi. Cekingenlik olabilir.
Sezen Aksu konseri olacak, burda birsey yapilmalimi, boykot mu yapilmali, biletli ve gitmek isteyenleri boykot yaptiramayiz.
London Gezi email grubu acilmadi cunku cok email geliyor, ama acilabilir.
Konudan konuya atlaniyor, diyalog yok, surekli farkli feedbacklerden dolayi. Diyalog yurutebilmek icin occupy hareketinin farkli isaretleri var, konusulan bir konuyla ilgili birsey soylemek icin, anlayamiyorum demek icin, bunlari kullanabiliriz.
Oturma duzenini konusmaliyiz, tek kisi ondemi yoksa daire sekilindemi. Bu daha onceden konusulmustu, Arcolaya gectigimizde zaten cozulecek.
Forum formati konusunda bilinmezler var, gorunmeyen hiyerarsik bir yapi var, ‘biz’ soylemi var, ‘biz’ kim, esitlikci platform gercege ulasmiyor, esitlikci deselerde 3 dakka gecirdimi susturuyorlar ne haklari var, nasil karar veriyor bilmiyoruz, onlarin hiyerarsi vizyonuna gore yurutuluyor hersey, bilinmezlik olmasin, organizasyonlar donusumlu olsun, toplantilarin formatlama maillerini almiyorum, kimler karar veriyor, London Gezi mail grubu kimin elinde diye konusanlar oldu. Oneri olarak formatlama grubuna katilacak baska gonulluler olsun, nasil yapiliyor, karar veriliniyor, deneyimimiz olsun denildi. Yazilan hersey bloga koyulsun, kisa veya uzun olsun, herkes herseyi gorsun. Mail grubu kurulsun herkes boyle iletisim kursun onerisi oldu.
Orgutlenme vs orgutsuzluk konusunda konusuldu. Bu konuda farkli kisilerin hassasiyetleri not edildi, cnce dusunup tartisip sonra hareket edelim, hiyerarsi kacinilmaz ama demokratik olmali, bir de hiyerarsi demeyelim ama orgutlenme sart ve kacinilmaz, hiyerarsi yerine daha iyi nasil orgutleniriz onu konusalim diye oneri oldu.
Burda yuzlerce fikir var, herkesin fikri alinabilmesi icin, bir halk demokrasi icin her konuda oy verilsin onerisi oldu, ayrica burasi nereye gittigini konusmak icin tartisma yapilsin onerisi oldu.
Hiyerarsi yok, iliskiler yatay, herkes istedigi gruba gidip dahil olup calisabilir. Forumu ilk cagiranlar var, burda gizemli bir durum varmis gibi yansitiliyor ama boyle birsey yok, insanlarin yuz yuze geldigi bir forum olsun, eylem grubu aksiyon merkezli bir grup olsun diye dusunduk, isteyen katilip, yeni fikir uretip devam edebilir, hersey acik. Bagimsiz insanlarin toplanabilecegi bir format, bir lojistik destek vermek icin burdayiz, birisi mailer, baskasi mekan vs hazirliyor, bunlari yapmak isteyenler varsa yapsin, kapali alan yok, isteyen istedigi zaman yapabilir. Sikayet yerine oneriyle gelmek daha faydali ve yapici olur. Kurucu olmayanlarda sonrada kendileri insiyatif alip nasil formatlamaya dahil olup mailleri yurutmek veya penguin olduklarini anlattilar. Herhangi bir calisma grubu nasil karar veriyorsa, forum format grubu da ayni sekilde karar veriyor, bunda bir gizlilik yok. Burda insiyatifi alanlar calisanlar one cikmis gibi olsada hersey acik, isteyen istedigi gruba dahil olup calisir, insiyatif alir, birilerine biyerlere secip olmayan hiyerarsiyi yaratmayalim.
Oneri: herkesin kafasinda forum nedir konusunda farkli dusunceleri var, bunu iyi dusunup, haftaya bunu konusalim.

6 Ağustos 2013 Salı

Fatih Saraçhane Forum Notları (2 Ağustos)

Açılışta ele alınan konular:
  • Haftanın belirli iki günü Kocamustafapaşa Forumu ile bir araya gelme önerisi
  • Fatih Forum’un Fatih çevresinde geniş katılımcıya ulaştırılması
30.08’de sunulan gündem önerileri:
- Cezaevindeki gezi tutsakları için psikolojik destek
- Fanzin çalışması
- Taksim Dayanışma’nın geleceği
- Kentsel dönüşüm atölyesi kurulması
Cezaevindeki gezi tutsakları için psikolojik destek
Tutsaklar için mektup yazmak ya da kart göndermek isteyenler İHD’ye bırakabilir. Ya da https://www.facebook.com/notes/gezi-tutsaklar%C4%B1yla-dayan%C4%B1%C5%9Fma-a%C4%9F%C4%B1/gezi-tutsaklar%C4%B1n%C4%B1n-mektup-adresleri/140996736106617 linkinden adresler alınarak mektup ve kart gönderilebilir.
Fanzin çalışması
Fanzinin neden çıkarılması gerektiği üzerinde duruldu. Fanzini destekleyenlere göre amaç hem kitleye ulaşmak, Fatih bölgesinin sorunlarını halka duyurmak ve halka her türlü kitle iletişim aracı yoluyla ulaşmak, hem de Fatih Forum’u duyurmaktı. Karşıt görüşler de fanzinde çıkarılacak yazıların herkesin görüşünü yansıtmayabileceği, buna forumun çok fazla enerji harcayabileceği ve bunun boşa çıkabileceği, alternatif araçların kullanılmasının daha yararlı olduğu ve henüz bu fanzin için yeterli bir yazı havuzunun olmadığı yönündeydi. Üzerinde uzlaşılan nokta henüz fanzine somut bir pratik olmadığı ve bunun öncesinde internet sitesi üzerinde bir yazı havuzunun oluşturulması oldu. www.fatih-forum.tk üzerinde isteyenlerin siteye üye olarak fanzin başlığı altında yazılar ekleyebilecekleri dile getirildi. Forumda internet çalışmasıyla ilgilenen arkadaşların görevli arkadaşa site üyeliği ve yazı gönderme konusunda danışması ve üyelik için kayıt olması gerekiyor. Ayrıca isteyenler örnek bir fanzin hazırlayarak foruma sunacaklar.
Taksim Dayanışma’nın geleceği
Forumlar arası koordinasyon toplantısında iki konu tartışıldı. Bunlardan ilki forumların bir araya gelip ortak karar alması mı veya Taksim Dayanışma’da bir bileşen olma iradesi mi ortaya koyması konusundaydı. Forumlar arasında birleşik bir eylem takvimi oluşturulması önerisi sunuldu. Burada amaç hantallaşan Dayanışma’yı harekete geçirmek ve Dayanışma’ya etkide bulunmaktı. Bir başka görüş ise “Taksim Dayanışma ‘İstanbul Dayanışma’ya dönüştürülsün mü” yönündeydi.
Kentsel Dönüşüm Atölyesinin kurulması
Gündem maddesi bir sonraki foruma ertelendi.
06.08.2013 Fatih Forum gündem önerileri
- Kentsel Dönüşüm Atölyesi
- Fatih Forum kendi içerisinde nasıl karar alacak ve bu kararları forumlar arası kurula nasıl iletecek?

- Yerel yönetimler, yerel seçimler

Bozcaada Forumu Notları (5 Ağustos)

Merhaba,
Forumun 8'nci toplantı notları ektedir.
Sevgi ve dayanışmayla,
Bozcaada Forumu

***

Bozcaada Forumu 8. toplantısını Zübeyde Hanım Parkı'nda gerçekleştirdi. Moderatör toplantıyı açarken "Buradayız çünkü bu ada bize yaşam sevgisini ve içimizdeki coşkuyu hatırlatıyor. Ve adamız tehlike altında" dedi.


• Forum İmar Çalışma Grubu’nun bilgi notlarıyla başladı. Grup, gelişmelerle ilgili foruma bilgi verdi. Şehir Plancıları Odası’ndan edinilen bilgiler paylaşıldı :

Bozcaada Forumu’nun yeni çevre düzeni planıya ilgili başvuru talebi Şehir Plancıları Odası tarafından gündeme alınarak, oda tarafından gerçekleştirilen toplantıda tartışıldı. 10 Haziran’dan itibaren 60 günlük dava süresinin başladığı belirtilerek, dava açma süresinin sona ermediği vurgulandı. Resmi kurumlardan, yazışmalar ve planın detayları talep edildi. Planın detaylı olarak irdelenmesinden sonra sonuçların yapılacak bir toplantıyla ada halkına anlatılması ve planın sakınca taşıyan hükümlerinin paylaşılmasına karar verildi. Plana daha önce yapılan itirazlar neticesinde verilen dilekçelerde ki tespitlerin de önemli olduğu belirtilerek, bu dilekçelerin de yapılacak başvuru da dahil edilmesinin önemi belirtildi. İmar planıyla ilgili kamuoyu oluşturmak amacıyla, basın açıklaması ve Mimarlar Odası da dahil diğer odalardan destek alınmasının önemi vurgulandı. Ön inceleme ve çalışmalardan sonra, hukuki sürecin işletilebileceği aktarıldı.

• Çalışma grubu tarafından paylaşılan bilgiler forum katılımcıları tarafından coşkuyla karşılandıktan sonra, oda temsilcilerinin adaya davet edilmesine karar verildi.
• Bir katılımcı, yeni çevre düzeni planı hazırlanırken kurallara uyulmadığı konu ile ilgili olarak tarafların görüşlerinin alınmadığı ve taslak plan hakkında bilgi verilmediği hukuki sürecin aksadığı tekrar vurgulandı.
• Bir katılımcı belediye meclisinde bizim de katılacağımız özel bir toplantı istenmesini önerdi.- Forumdaki tartışmalara adada yaşayan çalışan para kazanan çocuklarını burada okutan herkesin katılımını sağlayacak yöntemler aranması konuşuldu.
• Bir katılımcı "Adayı seven herkes adalıdır ve adanın geleceği için mücadele etmelidir" dedi.
• Bağlar giderse pansiyonların dolmayacağı lokantaların çalışmayacağı vurgulandı.
• Kamuoyu desteğinin artırılması için yeni çalışmalar planlandı.
• İletişim ve tanıtım için yöntemler geliştirmemiz ve haberleşmeyi sağlamamızın gerekli olduğu söylendi.
• Çalışma gruplarına katılımın artırılması istendi.
• Toplantıların farklı mahallelerde yapılması önerildi.
• Forum için bir logo tasarlanması kararlaştırıldı.
• Yeni Çevre Düzeni Planının iptali için change.org üzerinden bir imza kampanyası düzenlenmesi ayrıca bu konunun adayı ziyaret eden herkese duyurulması için çalışılması kararlaştırıldı.

8 Ağustos 2013 perşembe günü 17.30'da meydanda buluşarak bayramlaşmak üzere sözleşildi.

Ankara Güven Park Forum Kadın Forumu Notları (3 Ağustos)

3 Ağustos 2013 Güvenpark Dayanışması  Kadın Forumu Notları
Forum ODTÜ oyuncularının tiyatro gösterimi ile başladı.
Konu:  Aile ve Sosyal Güvenlik Politikalar Bakanlığı ne işe yarar?
-Kadına yönelik şiddete sıfır tolerans kampanyası başlatıldı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bu kampanyayla yeni açılan bir avm gibi kendi reklamını yapmış oldu. Kadın ölümleri, kadına yönelik şiddet ve tecavüzler artarak devam etti. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından medet ummayalım.
Kadınlar yurtlarda ‘kızlar ve erkekler odalarına çıkarlarken aynı merdivenleri kullanıyorlar. Bundan büyük rahatsızılık duyuyorum’ açıklamasında bulunan Trabzon il Milli Eğitim Müdürüne mor kart çıkarıyorlardınlar olarak yaşam hakkımıza sahip çıkalım.
-Fotoğraflarla aile yarışması düzenleniyor, yarışmada erkek jüri sayısı fazla kadının aile içindeki rollerini pekiştriren, yücelten fotoğraflarla katılmanız bekleniyor.
*ÖNERİ: Yarışmaya biz de katılalım, kadına yönelik şiddeti teşhir eden fotoğraflarla katılabiliriz ya da direnişteki kadın fotoğraflarını yollayabiliriz.
-Kadınların çalışma oranı çok düşük. Çoğu sigortasız, kayıtsız çalışıyor. Ücret farkı çok fazla. En çok tarım sektöründe çalıştırılıyorlar ve ücretlerini alamıyorlar. Yani kadınlar çalışma alanında görünmeyen emek olarak kullanılıyorlar.
Kadınlar ‘ kadınlar iş  aramazsa işsizlik oranı yükselmez’ diyen Mehmet Ali Şimşek e mor kart çıkarıyor.
-ALO 183 kadına yönelik şiddeti durdurma hattı açıldı. Fatma Şahin Gaziantepli olduğu için merkezi  Gaziantep’e kurdular ve başka merkezden ulaşmak ve yardım istemek mümkün değil.Başka hatlara yönlendirip dönüş yapmıyorlar.Ayrıca merkezde taşeron işçi çalışıyor.
-Belediyeler kanununda yapılan değişiklik ile sığınma evlerinin adı konuk evi olarak değiştirildi ve kısa süreli sığınabileceğiniz merkezler haline getirildi. Kadınlar sığınma evi yasasına mor kart çıkarıyor.
-Bize anlatılan bir yanlış var; ataerkil bir yapıdan gelmedik, kültür olarak anaerkil bir yapıdan geliyoruz. İktidarlar yıllarca bunu tersine çevirmek için uğraştılar. Bugün bu yüzden ataerkil toplum düzeni mevcut.
-SGK Müdürlüğünde ilk kez bir kadın çalışıyor ve kendisi göreve gelir gelmez ilk iş olarak hileli boşanma oranlarını araştırdı. Kadınların ev içi emeği hiçe sayılıp hiçbir sosyal güvence hakkı tanınmazken bunlar için araştırma yapmak yerine hileli boşanma meselesini araştırıyor. Bu nasıl bir kadın düşmanlığıdır?( Yetim maaşı alan bir kadın evlendiği zaman yetim maaşı kesiliyor. Hileli boşanma kadının yetim maaşını alabilmesi için başvurduğu bir yöntemdir.)
*ÖNERİ: Bir hafta boyunca günlük tutalım ve bir hafta boyunca bir kadın olarak  neye öfkelendiğimizi yazalım.
*ÖNERİ: Kadın pankart atölyesi kuralım.
-İ.Melih Gökçek belediye imkanlarını evlilikleri çoğaltmak için kullanıyor. Düzenlediği alışveriş festivalinde  konsere harcanan parayla kadınlara iş imkanları yaratılabilir.(Alışveriş festivalinden sağlanan kazanç toplu evlilik törenlerine harcanıyor.)
-Çalışan kadınların iş yerlerinde maruz kaldıkları ayrımcılıklara karşı örgütlenmesi gerekir.
-Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı erken evlenme teşviği adı altında 10.000 TL kredi veriyor. Evlendikten sonra 3 çocuk için 5.000 TL veriyor. Siyasal iktidarın ehlileştirme yolu olarak yaptığı evliliği destekleyen çalışmaların örnekleridir.
Kadınlar Trabzon İl Milli Eğitim müdürünün açıklamasını protesto etmek için forum alanında bulunan merdivenlerden kızlı erkekli ! inip çıktılar.

Küçükçekmeçe Dayanışması: Kentsel Dönüşüm Atölyesi (2 Ağustos)






Daha önce forumda alınan karar üzerine Küçükçekmece dayanışması Kanarya sahil girişinde KENTSEL DÖNÜŞÜM ATELYESİ kapsamında bir etkinlik gerçekleştirdi.
Etkinlik film gösterimi ile başladı.Sulukule de yaşanan kentsel dönüşüm ile ilgili 3 kısa film izlendi.
Bunun arkasından PROF.DR SEMİH ERYILDIZ İstanbul da ve Türkiyede yaşanan kentsel dönüşüm projeleri ile ilgili bir sunum yaptı.Yaptığı sunumda kentsel dönüşümüm ne olduğu, neden ihtiyaç duyulduğu üzerine duruldu.Eryıldız kentsel dönüşümün iyi birşey olduğunu fakat Türkiye de henüz insanların yararına bir proje olmadığına dikkat çekti.Rant için, kentsel dönüşüm projesi adı altında insanların mağdur edilip, önemli tarihi mirasların , yeşil alanların yok edildiği anlatıldı.Örgütlü olmanın önemine vurgu yapan ERYILDIZ haksız yıkımlara karşı mücadele eden Küçükçekmece halkının yanında olduğunu ifade etti.İlgiyle izlenen sunumun ardından Eryıldız gelen sorulara cevap verdi.Kentsel Dönüşüm Atelyesi kapsamında Dayanışmaya ve mağdurlara desteğinin devam edeceğini belirten ERYILDIZ, katılımcıların kendisine tek tek teşekkür etmesiyle sunumunu bitirdi.Etkinlik sırasında katılımcılarla yapılan iletişim anketiyle bu çalışmaların daha fazla insana durulması talebi öne çıktı.Kentsel Dönüşüm Projesi ile iligli insanları bilgilendirmek için kapı kapı dolaşılması önerildi.Etkinlik saat 23:30 da sona erdi.

Beylikdüzü Forumu Notları (2 Ağustos)

2 Ağustos Cuma Beylikdüzü Forum Notları
Forum gezi direnişi sürecinde tutuklananların ailelerinin oluşturduğu “Gezi tutsaklarıyla dayanışma ağı’ndan”  gelen tutuklu yakını iki misafirimizin söz almasıyla başladı. Tutuklamalardaki keyfiyetten, hukuksuzluktan ve bunlara karşı verilen mücadelelerden bahsedildi.  136 kişinin halen tutuklu olduğu bilgisi verildi. Forumlara yanlarında gördükleri için teşekkür eden tutuklu yakınları; Basının tek tek kapısını çaldıklarını, siz yazmasanız da önemli değil, biz meydanlardayız, kameralarınız bizim yerimize gökyüzünü çekiyor olabilir, ama bizim çocuklarımızı gözaltına alarak bizi yıldıramayacaksınız dediklerini anlattı ve her cumartesi Taksim Galatasaray Lisesi önünde 17.00-18.00 saatleri arasında oturma eylemi yaptıklarını ve destek beklediklerini hatırlattı. Konuşmasını;
Bizi yok edemeyecekler,
Yaşasın özgürlük, yaşasın sosyalizm.
Diyerek bitirdi.
AKP ve sağlıkta yıkım politikaları konulu forum İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu’nun katılımı ile gerçekleşti.
Dr. Ali Çerkezoğlu konuşmasına kendini tanıtarak başladı.
  • Taksim Dayanışması tanıtıldı ve ülke için yeni bir dinamik olduğundan bahsedildi.
  • Sağlık konusunda, yapılan tüm eylemlere rağmen bu konuların tüm açıklığıyla konuşulabileceği ortamlar eskiden yoktu, artık gezi direnişi ve forumlar sayesinde bunları gerçekleştirebiliyoruz.
  • Her şeyin metalaştırılıp, ranta dönüştürülmeye çalışılması baskın görüş halini aldı, hayat satılığa çıkarıldı. Halkta bunları normal karşılamaya başlamıştı. Akp’nin tek başarısı halkı bu yönde kandırmak olmuştur. Halk, bu tüccar, rantçı, gericiliği düstur edinmiş zihniyete karşı ve bu zihniyetin gösterişli gücüne rağmen direndi ve gezi direnişi ortaya çıktı. Parkına sahip çıkan anlayış bu yüzden hayatına sahip çıkmaktadır aslında.
  • Bu reaksiyon sayesinde artık bu zihniyetin sağlık politikalarına yansımasını daha rahat konuşabiliyoruz. Akp anlayışının sağlık politikalarına yansımasının telafisi yok, çünkü sağlığın telafisi yok.
  • Sağlık hizmetini tüketime sunmak üzere bir sistem oluşturuldu, nasıl ki son 40 yılda ihtiyaç dışı tekstil tüketimine itildik, sağlıkta bu yönde ilerliyor. Tüm halk sürekli ve bireysel olarak müşteri haline getiriliyor.
  • Bu tüketim çılgınlığı gereksiz bir memnuniyet yaratıyor, beyin MRı vesikalık fotoğraf gibi oldu, insanlar MR çektirdikleri için memnun oluyor ama aslında tüm vücudumuz meta haline getirildiği için o MRı çektirmemiz kolaylaştı ve çoğu zaman gereksizce ulaşıyoruz buna.
  • Tüm bu metalaştırma çabasına rağmen tabii ki iyi niyetli hekimlerimiz ve hastane yöneticilerimiz de var ancak sağlık ihtiyacını iyi niyete bırakamayız.
  • Gezi’de oluşan tepkinin hayatın her alanındaki bu tüccarlaşmaya yönelmesi gerekli. Ancak en hassas olmamız gereken nokta Eğitim ve sağlıktır.
  • Halka gösterildiği gibi sağlık hizmetlerine erişim kolaylaştı evet ama zihniyet değişmediği sürece herkesin memnun olabileceği bir durum söz konusu olamaz.
  • Sağlık bakanı ile katkı payları ve tam gün çalışma üzerine yaptığımız bir toplantıda Bakan bize “niye itiraz ediyorsunuz bunlar güzel şeyler, bir de sosyalistim diyorsunuz” diyordu.  Biz tamam katılım paylarının arttırılmayacağını, sağlık çalışanlarının güvence altına alınacağını taahhüt edin 25 yıllık bir anlaşma imzalayalım dedik, olmaz dediler. Çünkü halkın unutkan olduğunu biliyorlardı ve bu değişiklikler bilinçli yapılıyordu. Sonra da zaten görüldü katılım payları önce %25 sonra %50 şimdilerde %200 lere kadar arttı.
  • Mevcut düzende şu veya bu iktidarla çözüm olmaz, neo liberal yapı ile çözüm olmaz.
  • Her durumu kabullenmek zorunda olmadığımızın bilinmesi lazım
  • Batmış dedikleri Yunanistan, yıllardır bizi düşman etmeye çalıştıkları Yunanistan’da halen üniversiteler özelleştirilebilmiş değil. Hala üniversite eğitimi ücretsiz.
  • Sandığa etkisi olan bir enerjiye ihtiyacımız var,gezi parkında oluşan enerjiye ihtiyacımız var. Mesele müdahale eden, talep eden bir bilincin var olmasıdır.

-CHP 3. Bölge Milletvekili Sn. Süleyman Çelebi forumumuza katıldı. –

  • Bu forumlar sayesinde işin esasını, zihniyetini, sistemi anlayabilecek bir bilinç oluşturmak gereklidir. Forumların devamlılığını sağlayalım, başta sağlık olmak üzere hayatımızı etkileyen diğer konularda da talepkar olmalı,inatla ısrarla mücadelemizi sürdürmeliyiz.

Dr. Ali Çerkezoğlu konuşmasını bitirdikten sonra SORU-CEVAP ve yorum kısmına geçildi.

Bir katılımcı – Yapılan uluslar arası anlaşmalarla Türkiye sağlık hizmetlerinin %47.6 sının piyasaya açılacağını taahhüt etti ve son 10 yılda da bu Gerçekleştiriliyor. Bu eğitim alanında da gerçekleştirilecek. Biz forumlarımızı mahallelerimize, binalarımıza taşıyarak bu mücadeleye destek vermeliyiz.
  • Soru : 224 sayılı yasa hakkında, değerlendirmeniz nedir, o konu biraz kıyıda kaldı. Ayrıca meslektaşların birbirlerine yabancılaştırılması hakkında ne düşünüyorsunuz.
  • Soru: Gezi direnişine destek veren sağlıkçılara açılan soruşturmalar hangi noktada?
  • Soru : Sağlık çalışanlarına yönelik şiddette karşı devlet ne gibi adımlar atıyor ?

Ali Çerkezoğlu;

  • Hükümeti kadına yönelik şiddete inandırabilmek için onlarca kadın  öldü, sağlık çalışanlarının uğradığı şiddet konusu da böyle. Her şey dönüp dolaşıp kapitalizme bağlanıyor ama durum böyle, toplumda bir güven bunalımı var ve bu kapitalizmin bizim üzerimizde yarattığı bir olgu bu da Akp eliyle perçinleniyor.
  • 224 sayılı yasayı ve koruyucu hekimliği önemsiyoruz, bunu sürekli unutturmaya çalışıyorlar çünkü bizi korumaya değil hasta etmeye uğraşıyorlar.
  • İthal hekim diye bir şey çıktı ortaya ve biz eğer böyle bir şey olacaksa belirli standartlara sahip hekimler gelsin dedik, mesela dil bilmesi. Ancak torba yasaya bununla ilgili de bir kanun koydular. “ Dil bilmesine gerek yok, 1 yıl içinde öğrenmek için çaba sarf edeceğini belirtmesi  yeterli” dediler. Bu aslında tüm anlayışlarını özetliyor.
  • İktidara karşı bireysel değil, bütün olarak mücadele etmeliyiz.
  • Gezi direnişine destek vermeyen hekim diye bir şey olamaz, bu mesleki ahlaktır Hipokrat yemininin bir gereğidir. Destek vermiyorum diyen “hekim” olamaz. Bunlar için bireysel gözaltılar, tehditler dışında tabipler odasına da soruşturma açılacağı tehditleri vs de oldu ancak evrensel kurallar yazılı kanunlardan üstündür. Bizim çalışmamızı engelleyemezler.
  • Bilin ki Beylikdüzü forumu dağılırsa sizlere yardım eden doktorlar, hekimler, sağlık çalışanları en ağır şartlarda yargılanacaktır.
  • Ali İsmail Korkmaz için hatası olan tüm sağlık personeli için çok titiz bir çalışma yapılmalı ve kararlılıkla cezalandırılmalıdır. Bizim için bu süreç devam ediyor
Hukuki süreç için ise yine forumlara iş düşüyor.

Hocamız Sayın Dr. Ali Çerkezoğlu’na ve forumumuzu başından itibaren takip eden CHP İstanbul 3. Bölge milletvekili Sayın Süleyman Çelebi’ye teşekkür edildi.

DUYURU: Pazar günü Beylikdüzü Dayanışması halk meclisi toplantısı yapılacaktır. Katılımlarınızı bekliyoruz.

“Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganı ile forum bitirildi.

3 Ağustos 2013 Cumartesi

Rojava Basın Metni

  ROJAVA’DA SİVİL KÜRT HALKINA YÖNELİK İŞLENEN                                       İNSANLIK SUÇLARI KARŞISINDA
SESSİZ VE SEYİRCİ KALMAYACAĞIZ.
Suriye iç savaşında Esad ve batılı devletlerce desteklenen muhalifler arasında taraf olmayan, kendi öz güçleriyle, Kürt kimlikleriyle var olmaya çalışan Rojava halkına yönelik baskı ve saldırıların sivil halka yönelik kaçırma ve katliam boyutlarına ulaştığı haberleri gelmektedir.
Yerel kaynaklardan gelen ve çeşitli uluslararası haber kaynaklarına yansıyan bilgilere göre, El Kaide bağlantılı çeteler Halep’in Sefire ilçesine bağlı Tıl Eran ve Tıl Hasil beldelerinde çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 50 silahsız sivil katledildi,  350 sivil de kaçırıldıYine Tıl Eran’dan kamyonetle kaçan 20 kişinin dokça ve havan toplarıyla taranıp katledildiği bildirildi. Yekitiya Star Koordinasyonu üyesi Ruken Ahmed, katledilenlerin çoğunun başlarının kesildiğini bildiriyor.
Suriye iç savaşında muhalifleri her anlamda destekleyerek 100 bini aşkın insanın ölmesine neden olan başta ABD ve Türkiye olmak üzere batılı devletler, yaşanan bu katliamlar karşısında da sessiz ve seyirci kalarak İnsan Hakları Hukuku ve savaş suçlarından ne anladıklarını göstermektedirler.
Rojava camilerinden “Kürtlerin malı ve namusu helaldir” anonsları yapılması bölgede neler yaşandığının ve yaşanabileceğinin en çarpıcı özetidir.  Suriye savaşında dengelerin değişerek Esad’ın kısa sürede gönderilemeyeceğini kabullenenler bölgeye dışarıdan yığdıkları ve her anlamda destekledikleri güçleri Kürt halkının üzerine salmakta, El kaide gibi düşman ilan ettikleri, gerici, dinci katliamcı çetelere göz yummakta, her anlamda destek sunmaktadırlar.
Rojava’da yaşayan, kendi kimliğine cesurca sahip çıkan Kürt halkına yönelik katliamlar karşısında iki yüzlü ve riyakar davranan toplumları kınıyor ve teşhir ediyoruz. Dünyanın başka toplumlarında yaşanan çatışmalarda, vicdan sızlatan olaylar karşısında kendi sömürgeci politikalarına uygun düştüğünde medyada gözyaşı dökme şovları yapanların,  Kürt halkına yönelik katliamlarda en ufak bir vicdan belirtisi göstermemeleri ibretlik bir durumdur.
Bu vicdansızlık zaten katliamcıları siyasi, askeri, ekonomik ve diplomatik anlamda destekleme ve koruma politikalarıyla bir suç ortaklığına dönüşmüş olduğundan anlaşılır bir durumdur. Ancak Kürt halkının siyasi temsilcileriyle görüşmeler ve pazarlıklar yaparak bu suçlarını gizleme ve örtbas etme çabaları biz insan hakları savunucularını utandırmaktadır.
Uluslararası tüm İnsan Hakları kuruluşlarına sesleniyoruz. Rojava’da yaşanan insanlık suçlarına karşı sessiz ve seyirci kalmayınız. Bütün özgür halklar gibi Kürt halkının da kendi kimliğiyle özgür yaşama hakkı dâhil, tüm haklarına sahip olabilmesi için sesimizi yükseltelim.
Birleşmiş Milletler Örgütü’ne çağrımızdır. Rojava’da yaşanan savaş suçlarına karşı derhal yetkilerinizi kullanarak soruşturma başlatmak tarihsel görevinizdir.
Rojava halkı yalnız değildir. Katliamlar karşısında sessiz ve seyirci kalmayacağız.                   İNSAN HAKLARI DERNEĞİ

İSTANBUL ŞUBESİ

Duyuru: Göztepe Parkı ve Özgürlük Parkı Forumu "Kadınız Özgürüz İsyandayız!"

KADINA YÖNELİK BASKININ KATLANARAK ARTTIĞI VE DEVLET POLİTİKASI HALİNE GELDİĞİ ŞU GÜNLERDE
GELİN BU GİDİŞE ''DUR'' DİYELİM

      Kendi hayatlarımıza, kendi irademizle şekil veremediğimiz bir tarih yazıldı. Bedenimiz, kimliğimiz yok edilmeye, emeğimiz sömürülmeye çalışıldı. Yaşamımız sermaye ve toplumsal cinsiyet rolleriyle sarmalandı. Yapmamız, yapmamamız gerekenler hep işaret edildi. Hayallerimiz kısıtlandı.
Bugün ise bu kadın düşmanlığı iyice ayyuka çıktı. Her geçen gün erkek egemen devlet politikaları bize bir zincir daha vurmaya çalışıyor. Fakat bizler bu politikalara geçit vermeyeceğiz. 


-Ne zaman sokağa çıkıp ne zaman çıkmayacağımıza karar verme cüretlerine 'DUR' demek için,
- Eşit, parasız, bilimsel ve anadilde olmayan, cinsiyetçi eğitim politikalarına ‘DUR’ demek için,
-İş yerlerinde maruz kaldığımız düşük ücrete, esnek, güvencesiz çalışma şartlarına 'DUR' demek için,
-Ev işlerinin ve her türlü bakım işinin üzerimize yıkılmasına ve bu emeğin görmezden gelinmesine 'DUR' demek için,
-Kürtaj ve sezaryen yasaklarına, 5 çocuk doğurun fetvalarına, üzerimizde uygulanmaya çalışılan nüfus politikalarına 'DUR' demek için,
-Her gün 5 kadının öldürülmesine ve katilleri 'denetimli serbestlik' bahanesi ile koruyan yargıya 'DUR' demek için,
-Gözaltında 'ince arama' bahanesi ile yapılan taciz ve tecavüze 'DUR' demek için,
-Çocuk gelinlerin, şiddet ve tecavüzün, ensestin,  'aile içine müdahale edemeyiz' denilerek görmezden gelinmesine 'DUR' demek için,
-Tecavüz davalarında mağdur olan kadının yanında olmak yerine 'tahrik indirimi' adı altında suçluyu serbest bırakan yargıya ve sapık zihniyete 'DUR' demek için,
-Tüm bunları görmezden gelen cinsiyetçi medyaya 'DUR' demek için,
-Emperyalist çatışma ve bölgesel yağma savaşlarında yüzlerce kadın tecavüz, göç ve katliama maruz kalıyor. 'SAVAŞLARINIZ SİZİN DAYANIŞMA BİZİMDİR' demek için,
-Özgürlüğümüz ve  kararlarımız hakkında tek söz sahibi olan 'BİZ KADINLARIZ' demek için:

4 AĞUSTOS PAZAR   ŞAŞKINBAKKAL MARKS&SPENCER ÖNÜ

18:00                     : BULUŞMA
18:00-20:00        : SES ÇIKARMA - KONUŞMALAR – KADIN MAĞDURİYETLERİ TEMSİLİ  – GÖZALTINDA İNCE ARAMA KONULU FORUM          TİYATROSU - OTURMA EYLEMİ – KADIN HİKAYELERİ VE KADIN DÜŞMANI SÖYLEMLERİN DEŞİFRESİ
20:00                     : GÖZTEPE PARKINA YÜRÜYÜŞ 
21:30                     : FORUM BAŞLANGICI  –  GÜNDEM: KADIN


EŞİT, ÖZGÜR BİR TOPLUM İÇİN KADINLAR TARİH YAZIYOR 
GELİN SESİMİZİ, İSYANIMIZI BİRLEŞTİRELİM;
KADIN DÜŞMANLARINI DEŞİFRE EDELİM
EMEĞİMİZE, BEDENİMİZE, KİMLİĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM

'BİZ KADINLARIZ'

GÖZTEPE PARKI FORUMU
ÖZGÜRLÜK PARKI FORUMU

Duyuru: Üsküdar Doğancılar Parkı

FORUM TİYATROSU ÇAĞRISI 

Üsküdar Doğancılar Parkı Forumu olarak tiyatro grubu oluşturuyoruz.
 
Katılmak isteyen gönüllü dostlarımızı toplantımıza bekliyoruz: 

06 Ağustos 2013 / SALI 
Saat: 19:00
Doğancılar Parkı

Ankara Güven Park Forum Notları (2 Ağustos)

2 Ağustos Güvenpark Dayanışması Forum Notları

Gündem: #DİRENHUKUK

* Bugün iki avukat arkadaşımız bize, ''polis ve devlet şiddetine karşı nasıl korunabiliriz, herhangi bir hukuki süreç nasıl işler, neler yapmalıyız'' konularında bilgilendirme yaptılar ve sorularımızı cevaplandırdılar. Çarşamba günü tahliye olan iki direnişçi arkadaşımız da bizimle birlikteydi ve yaşadıkları hukuksuzlukları anlattılar.

* Avukat arkadaşımız hukuk devleti diye bir şey olmadığından söz etti.
- Anayasal hakkımızı kullanarak eylem yapıyor ve ifade özgürlüğünde bulunuyoruz.
- Diyelim başbakanı protesto ediyoruz. Buradaki tehdit unsuru ifade özgürlüğümüzü kullanmaktan ziyade başbakanı protesto etmeye cüret etmemizdir.
- Bizi suçlarken başbakanı protesto etmemizi veya anayasal hakkımızı kullanmamızı gerekçe gösteremeyecekleri için başka bir şey bulurlar.
- Gezi olayları sırasında devlet memurunu öldürmeye çalışmak, polise görevini yaptırmamak suçlarından yargılandığımızı gördük.
- Karşımızdaki polisin tüfek gibi kullandığı gaz fişekleri, tam korumalı kaskları, akrebi, toması, plastik mermisi ve Ethem'i öldürdüğü tabancası var. Bize dağılın uyarısı yapıyor. Anayasal hakkımız olduğu için dağılmıyoruz ve polise görevini yaptırmamış oluyoruz. Tersini düşünelim; Dağılmıyoruz ve polis bize saldırıyor. Böylelikle görevi adlettiği uygulamayı yerine getirmiş oluyor.

* İfade özgürlüğünün nerde nasıl kullanılacağına karar veremezler. Hak verilmez alınır. Tutuklu kalan arkadaşlarımızın özgürlüklerini de söke söke alacağız. Bu forumlar, arkadaşlarımıza gönderilen mektuplar, avukatlarınçabaları... Hiçbiri boşa çıkmadı, çıkmayacak da. Kendilerini yalnız hissetmemeleri çok önemli. Devlete ve hukuka karşı haklılığımızı kanıtlamamız gerekiyor. Öncelikle ifade özgürlüğümüzün sonuna kadar arkasında durmalıyız.

* Polisin sizin özel eşyalarınızı imha etmeye hakkı yoktur. Örneğin bir sabah gezi parkındaki çadırları yakamaz. Bunu yaparsa hem özel eşyanızı gasp etmiş olur hem de delil olarak kullanılması gereken bir aracı ortadan kaldırır. Suç duyurusunda bulunun.

* ODTÜ öğrencileri kalabalık bir sayıyla AKP binasına yürümek istediğinde polis şu anonsu yaptı: ''ODTÜ A1 kapısındaki öğrenciler! Yaptığınız eylem yasa dışıdır. Dağılmazsanız zor kullanarak dağıtılacaksınız.''

ODTÜ öğrencileri bu anons esnasında ıslık çaldılar, alkışladılar ve anonsu duymamış olma haklarından yararlandılar. Ve sonra aralarından bir öğrenci şu anonsu yaptı: Tek tip giyinmiş üniformalılar! Anonsunuz meşru değildir. Anayasal hakkımızı kullanıyoruz. Yaptığınız eylem yasa dışıdır. Dağılmazsanız zor kullanarak dağıtılacaksınız.''

Onlar istediklerini yani ifade özgürlüklerini aldılar. Çünkü çok kararlılardı, çok meşrulardı ve bunun farkındalardı. ''Benim sorunlarım var ve bu sorunları kaynağına götürüyorum.'' dediler.

* Pankart ve afiş asmak suç değildir. Diyelim biz bu forumu düzenlemek için anons yaptık, afiş astık. Eğer bunları suç unsuru göstererek bize bir ceza verilmek istenirse şu savunmayı yapmamız gerekir: ''Ben o afişi asmasaydım bu toplantı olmayacaktı. Bu benim ifade özgürlüğümü sağlamak için kullandığım aracımdır, yani dolayısıyla hakkımdır.'' Daha önce bir arkadaşımız bu sebepten para cezasına çarptırıldı ve bu savunmayla karar geri alındı. Cumartesi Pazar dahil savunmamızı 15 gün içerisinde verirsek eğer, karar %90 ihtimalle geri alınacaktır.

* Canımıza kasteden ve tam teşeküllü bir koruma içerisindeki kolluk kuvvetlerine taş atmak meşru müdafadır.

* Yakalama tutanağında ifade özgürlüğümüzü kullandığımız için gözaltına alındığımızı söyleyemeyecekleri için işlemediğimiz suçları üzerimize yönelteceklerdir. Yakalama tutanağını imzalamamalıyız. Ya da imzadan imtina hakkımızı kullanabiliriz. (İmzadan imtina, tutanak yalan. İmzadan imtina, anlatılan kişi ben değilim.)

* Gözaltı haklarımız: 

-Doktor hakkı (Derhal adli tıpa götürülmeliyiz.)
-Yakınımıza haber verme hakkı ( Telefon hakkı değil. Biri açmadıysa diğerini, o açmadıysa başkasını ararız. Hakkın bitti diyemezler. Mümkünse bizi ciddiye alacak birilerini aramalıyız. Çünkü konuştuktan sonra hakkımız biter. Telefonumuzu aldılarsa, kontörümüz yoksa ya da canımız öyle istiyorsa karakolun telefonunu kullanırız. Babamı aramayın dersek babamızı ararlar. Ulaşmalarını istemediğimiz kişileri ağzımızdan kaçırmayalım.)
-Avukat hakkı (Avukatımızı mutlaka ifade vermeden önce çağırmalı, o olmadan ifade vermemeliyiz. Avukatımız dosyamızı almadan geldiyse mutlaka incelemesini istemeliyiz.)

* Gözaltı sırasında üstümüzde ne varsa yazdırmalı ve o tutanağı imzalamalıyız. Eşyalarımızı geri alabilmek için gereklidir.

* İfademiz değiştirildiyse kesinlikle imzalamamalıyız.

* Dikmende eylemcilerin üzerine araba süren eli palalı hakkında beş vatandaş suç duyurusunda bulundu. Olayı anlattılar, yaralamaya, öldürmeye teşebbüs ettiğini belirttiler, palanının araba plakasını, adını soyadını verdiler. Palalı hakkında soruşturma başlatıldı. Eğer beş arkadaşımız suç duyurusunda bulunmasaydı soruşturma da açılmayacaktı. Sokağınızda kask numaralarını kapatmış polisler gördüyseniz ihbar edin. Polis kask numarasını suç işlemek için kapatır, yaptığının suç olduğunun farkındadır. Tencere tava çalan komşuların ihbar edilmesinin istendiği şu günlerde, biz de canımıza kast edenleri ihbar etmeliyiz. Alternatif hukuku biz yaratacağız.

* Özel mülk hariç istediğimiz yere küfür, hakaret ve şiddet çağrısı içermeyen yazıları, istediğimiz araçla yazmak ifade özgürlüğüdür.

* Halkın gezi tutuklamalarına, hukuksuzluklara karşı verdiği tepki haziran direnişçilerinin büyük bir kısmının serbest bırakılmasını sağladı. Şimdi geriye kalan arkadaşlarımızın için çalışacağız. Haklarımızı bilmeliyiz. Tepkimizi koymalıyız. Eğer bir hukuksuzluk varsa mutlaka suç duyurusunda bulunmalıyız. Daha çok ses çıkarmalıyız ki cesaretimizden korksunlar. Bugün burada konuşulanları herkese anlatalım. Bu bilgilere sahip çıkıp paylaşalım.

Bozcaada Forumu Notları (1 Ağustos)

Bozcaada Forumu 7. Toplantı notları (01.08.2013)

Bozcaada Forumu 7. toplantısını Zübeyde Hanım Parkı'nda 53 kişinin katılımıyla yaptı. Her toplantıda olduğu gibi aramızda yeni yüzler görmek içimizi umutla doldurdu.

- Açık Radyo'dan gelen konuklar radyonun çevre konuları ve kentsel alanlarla ilgili mücadeleyi doğru yansıtmaya çalıştığını belirttiler.

- İmar çalışma grubu foruma yaptıkları görüşmelerle ve çalışmalarıyla ilgili bilgi verdiler. Çalışmaların teknik grup ve tanıtım grubu olarak yürütüleceği anlatıldı ve bu gruplara herkesin kendi bilgi ve becerisi dahilinde katılması çağrısında bulunuldu.

- İmar çalışma grubu, imar planı haritalarını ozalit ve ayrıca çok sayıda büyük boy renkli fotokopi çektirdiğini belirterek, önümüzdeki toplantılarda masada herkesin önüne koyup planı anlatacağını açıkladı.

- Çanakkale Çevre Platformu'yla iletişim kurulduğu ve platformun her türlü desteği vereceği anlatıldı.

- Katılımcılara "Gelecekte nasıl bir adada yaşamayı düşünüyorsunuz" diye soruldu. Bu sorunun yerel yöneticiler tarafından hiç kimseye sorulmadığı sözü olanların da dinlenmediği belirtildi.

- İnsanların adaya temiz doğası bağları ve şarapları için geldiği vurgulandı. Yanlış planlama ve yanlış yapılaşma ile kıyılarımızın işgal edileceği ve geçmişte Kuşadası Akçay Avşa'nın başına gelenlerin bizi bekleyen en büyük tehlike olduğu söylendi.

- Bir katılımcı imar planı hazırlanırken orada yaşayanlarının görüşlerinin her aşamada alınması gerektiğini Bozcaada'da halkın istek ve ihtiyaçlarının hiç sorulmadığını ve plana hiç yansımadığını söyledi.

- Plan hazırlandıktan sonra yapılması gereken halka açık 3. toplantının yapılmadığı bu anlamda da sürecin yanlış ve eksik işlediği buna yapılan itirazlara cevap verilmediği belirtildi.

- Katılımcılardan biri bu imar planının hedeflerini sordu. Buna dair verileri yeterince bilmediğimizi ve bilmediğimiz şeyi paylaşamayacağımızı söyledi.

- Adanın taşıma kapasitesinin çok sınırlı olduğu çarpık yapılaşma sonucu nüfusun plansız artacağı buna bağlı olarak küçük işletmelerin gelirlerinin azalacağı giderek yok olacakları söylendi.

- Bir katılımcı binlerce yıllık kültürel hafızanın korunmasının önemini anlattı.

- Hazırlanan anket formları katılımcılara dağıtıldı. Elden ele bütün ada halkına gidecek anket formlarında insanlar daha iyi bir ada için neler istediklerini yazacaklar.

- Daha sonra katılımcılar yeraltı sularının hoyrat kullanılmasıyla ilgili görüşlerini anlattılar. Adadaki özel havaalanının çim pistinin sulanması için her hafta tonlarca su harcandığı söylendi. Bu suların milyonlarca yıl önce oluştuğu bir gün tükeneceği ve bir daha yerine gelmeyeceği belirtildi.

- Kamusal alanların kötü kullanımı konuşuldu. Bu alanların hepimizin hakkı olduğu ve gereksiz aydınlatma gürültü gibi faktörlerle bozmaya kimsenin hakkı olmadığı söylendi.

- Çevre çalışma grubu adaya anakaradan gelen temiz suyun kale arkasındaki denize önemli miktarda kaçağı olduğunu ve bu durumun görsel olarak tesbit edildiğini açıkladı. Yerel yönetimin hem temiz suyumuzun hem de hepimizin ödediği paraların denize boşuboşuna akmasına neden olan bu durumu çözmek ve tedbir almak yerine beton altına gizlediği belirtildi.

- Bu toplantıda kişisel isteklerimizin ortak hayallerimiz olduğunu bir kez daha gördük. Ve bu hayallerimizi gerçekleştirebileceğimizi hissettik.

Bu daha başlangıç...

Bozcaada Forumu

http://bozcaadaforumu.blogspot.com
http://www.facebook.com/bozcaadaforumu

Yeni Forum Duyurusu ve Forum Notları (24 Temmuz): Yeni Zelanda Auckland Forumu

Auckland Forumu Facebook sayfası: https://www.facebook.com/groups/555004031222420/

24.07.2013 Auckland gezi forumu ile ilgili toplanti tartisma konulari:

- Turkiye’deki durum uzerinde somut bir etki yaratmak icin ne yapabiliriz?
- Hedefimiz ve stratejimiz ne olmali?
- Nasil bir altyapi olusturmaliyiz?
- Insanlarla yuzyuze gorusmek, somut adimlar atip Yeni Zelanda halkini bilgilendirmek istiyoruz
- Turkiye’deki direnisin ve bizim burada yapacaklarimizin uzun donemde surdurulebilir olmasini istiyoruz
  • Amacimiz sadece oylama yapip kabullenip kararlari orada oyle birakmak degil. Hem fikir olan arkadaslarin bir araya gelip fikri pratige dokmek oldugunu dusunuyoruz. Onun icin calisma gruplari kurulmali ve bu gruplar bir araya gelip fikirlerini ugyulamaya dokmeli

Forumlarimizin bir formati olmali, kabul edilen oneri soyle:

Foum en fazla 2 saat surecek (katilima gore degisebilir)

-Genel forum (1 saat)
Giris konusmalari, moderator secimi, amacimiz, yontem ve kurallar, diger forumlarda alinan kararlarin konusulmasi
5 dakikalik konusma sureleri (yogunluga gore degisebilir)

-Calisma gruplari (45dk)
Arkadaslarin grup olusturarark bir araya gelmelirinden sonra, onerilerini sunmalari, oncelik oylamasi, secilen onerinin uygulamaya gecmesi icin konusmalar ve tartismalar.

GEnel forum: Bir onceki forumda sunulan tartisilan onerilerin hatirlatilmasi, moderator belirlenerek konusmacilarin listesini yapmak. Fikirler ‘neyi nasil yapabiliriz’ sorusuna cevap teskil etmeli, ne zaman yapilmali, belirli bir zaman dilimi belirlenmeli. fikirler anlatip oylamaya sunulmali, kabul edilenler moderator tarafindan not edilmeli.

ornegin Baslangic filmi icin bir ceviri grubu olusturmak istiyoruz, filme altyaziyi ingilizce ve Maorice yapmak isityoruz bunun icin yardimci olacak arkadaslar var mi? baska dillerde de olablir (kurtce)

Aksam yaptigimiz konusmada:
-Alp, Turkiye’deki dergilere Yeni Zelanda’daki balikcilikla ilgili yazilar yazdigini soyledi. Ardindan Turkiye’deki denizcilik ve balikciligin ne durumda oldugu ve bunun icin buradan yapilabilicek, ornek alinabilecek seylerin olup olmadigini konustuk
-Turk buyukelciligi ile irtibata gecip manifesto verme fikri konusuldu
-Secim sandigi buraya nasil getirilebilir, buradan nasil oy kullanilabilir
-Yeni Zelanda’da yasayan Turk (Kurt) nufusunu ogrenmek icin ne yapilabilir diye tartisildi.
-Facebook, Twitter, blog sayfasi olusturulma karari alindi, bunun icin Tijen gonullu oldu.
-Turkiye’deki forumlarla baglantiya gecmek ve Auckland forumunu kayit ettirmek icin Umut gonullu oldu. Parklar bizim websitesine aldigimiz kararlar gonderilecek ve diger forumlarla fikir alisverisindde bulunulacak.
-Baslangic filminin burada gosterime girmesi icin nasil bir katki saglanabilir diye konustuk ve Vedat altyazi destegini kendi sirketlerinde karsilayabileceklerini ve ceviri isi icin bir calisma grubu olusturabilecegimizi, Umut yapimci sirketle irtibata gececegini ve neler yapabilecegimizi konusacagini soyledi.
-Facebook sayfasi olusturulduktan sonra arkadaslarla konusarak ilk forumu nerede ve ne zaman yapacagimizi kararlastiracagimiz fikrine vardik.
-Zulha forum icin bir mekan ayarlama icin gonullu oldu ve onay aldiktan sonar forumda oylama sistemi uzerinden tarih belirlenmeye karar verildi. Simdilik hava soguk oldugu icin ic mekanlarda toplanilmaya fakat yaz geldigi zaman disari, asil ait oldugumuz yerlere, parklara ve bahcelere cikilma karari alindi.

Bakırköy Çamlık Parkı Forum Notları (31 Temmuz)

#direnbakırköy çamlık parkı forumu

- Çevre ve Kent Çalışma Grubu'nun talebiyle Boğaziçi Mensupları Tüketim Kooperatifi deneyimleri paylaşıldı, ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Sunumu yapan Boğaziçi Üniversitesi mensupları, deneyimlerinden yola çıkarak mahallelerde tüketim kooperatifleri kurulmasının neden önemli olduğunu, bu cins bir örgütlenmenin ne şekilde kolaylaşabileceğini anlattı. Tükettiğimiz gıdaya, üretim süreçlerine ve gıda emekçilerine yabancılaşmanın önüne geçmek için, üretici ve tüketici kooperatifleri arasında kurulacak dayanışma ve güvene dayalı bir örgütlülüğün öneminin altı çizildi.

- HES'ler hakkındaki sunumun sonrasında, 'Anadolu'nun İsyanı' belgeseli gösterildi ve ardından soru-cevap bölümüne geçildi. Nehir tipi HES'lerin hangi şartlar altında ve ne şekilde doğaya ve nehirlerden geçimini sağlayan köylülere geri dönülemez zararlar verdiği konuşuldu. Yaşam haklarını savunan köylülerin taleplerinin dinlenmediğinden, tersine protesto gösterilerinin kolluk kuvvetleri tarafından dağıtılmaya çalışıldığından ve HES yapımı lisansı almış büyük şirketlerin kolluk kuvvetleri tarafından korunduğundan da bahsedildi. Anadolu'nun İsyanı belgeseli de tüm bu konuşulanları destekler nitelikteydi. HES'lerin, termik santrallerin ve nükleer santral girişimlerinin bir bütün halinde görülmesi gerektiği, bu şekilde doğayı ve insanları hiçe sayarak üretilen elektriğin tüketim çılgınlığını destekler nitelikte olduğu da bahsedilenler arasındaydı.

- 2 Ağustos 2013 tarihinde Bahçelievler dayanışmasının ev sahipliğinde Egemenlik parkında yapılacak yeryüzü kardeşlik sofrasının duyurusu yapıldı. Gitmek isteyenlerle saat 19:30 da Çamlık Parkı'nda buluşulup bisiklet, minibüs ve/veya otomobillerle Bahçelievler'e geçileceği bildirildi.